Tom Clancy, sevdiğimiz bir yazardı. 2008'e kadar olan Rainbow Six oyunlarını da severek oynadığımızı söyleyebiliriz. Ancak Vegas 2'den sonra Ubisoft'un seriyi sadece çok oyunculu bir hale dönüştürmesi ile ilgi alanımızdan çıkmıştı. Online rekabetçi oyunların popülerliğinin yükseldiği bir dönemde Rainbow Six serisi için bu çok doğru bir karardı kuşkusuz. Rainbow Six Siege'in yıllardır süren popülerliği de bunun en büyük kanıtı. Ancak hala keşke bir hikaye modu da olsaydı diyoruz.
Hiç Rainbow Six Siege ana oyunu oynamadık ama oynayan çok fazla arkadaşımız sayesinde mekaniklere ve operatörlere oldukça hakimiz. Hatta, online tarafta daha çok PVE oyunları tercih ettiğimiz için Outbreak moduna da bir göz atmışlığımız var. Left4Dead, World War Z, Back4Blood ve Call of Duty'nin Zombie modunu da severek oynamıştık ve Outbreak'in de hoşumuza gittiğini söyleyebiliriz. Extraction'ın da bu türde olacağını öğrendiğimiz andan itibaren de bir şans vermeye karar vermiştik. Oyun çıktıktan sonra elbette üzerinde bir süre yoğun bir mesai harcadık. Şimdi isterseniz gelin serinin en son oyunu nasıl olmuş birlikte bir göz atalım.
Rainbow Six PVP'den PVE'ye dönüyor
Ubisoft oyun dünyasındaki trendleri çok yakından takip etmeyi seven bir firma ve var olan popüler serilerini de bunlara uydurmak için değiştirmekten hiçbir zaman çekinmiyor. Rainbox Six Extraction için de durum tam olarak böyle. PVE oyunların popülaritesinin artması ile serinin yeni oyunu da trendlere uyan ama Tom Clancy markasına pek uymayan bir şekilde piyasaya çıktı. Artık bir PVP değil PVE oynanışa sahip. Hızlıca bir ön yorum yapmak gerekirse, yeni bir oyundan çok Rainbow Six Siege temelleri üzerine kurulu standalone bir DLC gibi durduğunu söyleyebiliriz. Aslında bir nevi daha önceki oyunun modu olan Outbreak'in bir devamı niteliğinde olmuş. Elbette daha kapsamlı ve bazı farklar da var.
Sadece ara sahnelerden oluşan hikaye
Extraction'ın bir hikayesi olacağı söylenmişti ama bu daha çok oyun içinde bölge geçişlerinde ya da birkaç farklı durumda önümüze çıkan kısa ara videolar şeklinde olmuş ve mükemmel görünüyor olsa da çok derin olduğunu söyleyemeyiz. Gelelim konusuna: Extraction'ın temelinin dayandığı Outbreak; Soğuk Savaş döneminde, SSCB'nin Chimera olarak bilinen bir parazitin etkisi altında bulunan aya gönderdiği Sovyet uzay aracının New Mexico'ya düşmesi ile başlıyordu. Bu şekilde Dünya bir uzaylı tehdidi altına girmişti. Olayların başka bölgelerde de tekrarlanmaya başlaması ile Chimera ile savaşmak için REACT isimli bir örgüt kuruluyor ve Extraction'daki hikayemiz de böylece başlamış oluyor. Amacımız, Archaean lakaplı insansı canavarlarla dolu karantina bölgelerine baskınlar düzenlemek ve belli görevleri yerine getirmek.
Oyun daha çok standalone bir DLC gibi duruyor
Daha önce de belirttiğimiz gibi Rainbow Six Siege oyuncuları mekaniklerde hiç yabancılık çekmeyecek. Üstüne bir de Outbreak'i oynamış olanlar için zaten çok fazla bir şey anlatmamıza gerek yok. Ancak ilk defa oynayacaklar için kısaca özetleyelim. Oyuncuların görevi aslında temelde oldukça basit. Başlangıçta aktif olan 9 tanesi arasından seçilebilecek üç Rainbow Six operatöründen oluşan ekipten biri olarak, bırakıldığınız haritada tahliyeden önce üç görevden oluşan bir seriyi tamamlamak. Bir şeyler ters giderse, istediğiniz zaman tahliye bölgesine giderek konumu terk edebiliyorsunuz. Ancak elbette en fazla deneyim puanı için amaç üçünü de tamamlamak. İlk görevi tamamladığınızda ise sırasıyla diğer 2 görevi de tamamlamak için haritanın başka bir bölümüne ulaşabileceğiniz ağ geçidine gitmeniz gerekiyor.
Elbette görevler içinde bölümler arası giderek güçlenen farklı Archaean türleri, operatörlere müdahale ediyor. Aslında tümü dinlenme modunda, bölgede devriye geziyorlar ya da uykudalar. Dolayısıyla gizlilik taktiksel hareket hala bu oyunda büyük önem taşıyor. Left4Dead ile benzerliğinden dolayı oyunu ilk defa oynayan takım arkadaşlarımızın bu oyunda da ortalığı savaş alanına çevirmesi ile birkaç kez operatörümüzü kaybettiğimizi de söyleyeyim. Bu yüzden bilenle ya da mümkünse arkadaşlarınızla oynamanızı tavsiye ederiz. Bir alarm verilirse, elbette saldırıya karşılık vermeniz de gerekiyor. Görevleri karmaşık hale getiren şey, endişe verici bir şekilde, durmadan daha fazla yeni Archaean üreten yuvaların varlığı. Bu nedenle mümkün olduğunca uzun süre gizli kalmak son derece önemli.
Oyunda Siege'den tanıdık yüzler de var
Aslında, Extraction'ın, Payday'in eski geliştiricilerinden gelen GTFO ile gösterdiği büyük benzerlikler de gözden kaçmıyor. Yaratıklara karşı düzenlenen baskınlar ve gizliliğe vurgu gibi. Ancak, Extraction, elbette Siege'in oynanış temellerini kullanması ile ön plana çıkıyor. Alışık olduğumuz operatörlerin yarattığı çekim gücü ve yıkılabilir ortam nedeniyle oldukça muhteşem görünüyor. Operatör demişken Extraction'da, her biri kendi silah setine ve benzersiz bir yeteneğe sahip 18 operatör yer alıyor ve bunlar PVE deneyimine uygun olan Siege operatörleri arasından seçilmiş tanıdık yüzler. Biri çevreyi tarıyor, diğeri iyileştirme yeteneğine sahip, biri zırh dağıtabiliyor ya da duvarları bir çekiçle kırabiliyor. İlerledikçe de, daha etkili tarama botlarından, kuvvet kalkanlarına ve sersemletici bombalara kadar ek silah ve teçhizat da açılıyor.
Yan etkinlikler ile daha hızlı gelişebilirsiniz
Oyunda iki tür ilerleme yer alıyor. İlki, 30 seviyeye kadar hesap seviyesinin yükseltilmesi ile ilgili. Yavaş yavaş, oyuncu ek bölgelerin, modların, özelleştirme öğelerinin, operatör setlerinin, yeni ekipmanların kilidini açmak için bu ilerlemeyi kullanabiliyor. Baskınlar düzenledikçe ve görevleri tamamladıkça aldığınız puanlar bunun için kullanılıyor. Ancak daha hızlı ilerlemek için size tavsiyemiz bölgelerdeki ek alt görevleri tamamlamak olacak. Bunlar belirli Archaean'ın öldürülmesi, bir yeteneğin kullanılması gibi değişkenlikler gösterebiliyor ve oldukça basitler. Bunları tamamlamak ayrıca yeni günlük girişlerinin ve özelleştirme öğelerinin kilidini de açabilirsiniz.
Operatörlerinize sahip çıkın
İkinci tür ilerleme ise operatörlere veriliyor (maksimum 10 seviye). Bu, karakterleri daha inatçı, daha hızlı ve daha verimli hale getiren yeni silahlar ve pasif avantajlar elde etmenizi sağlıyor. Ancak bu o kadar kolay değil. Çünkü aynı operatör ile arka arkaya oynamak neredeyse imkansız gibi. Çünkü yaralanıp sağlığı belli bir oranın altına düşerse bir sonraki görevde seçilemiyor ve maksimum sağlığını geri kazanmak için zamana ihtiyacı olacaktır. Bir operatör tamamen düşerse ve takım arkadaşları da onu tahliye bölgesine taşıyamazsa ise MIA yani görevde kayıp olarak ilan ediliyor ve bir sonraki sefer sırf onu kurtarmak için bir başka operatör seçerek ayrıca bir baskın görevine gitmeniz gerekiyor. Bu sistem savaşçı seçiminin 9 ile sınırlı olduğu ilk aşamalarda özellikle uzun iyileşme süreçleri ile can sıkıcı olabiliyor. Oyunun Outbreak ile en büyük farkı da işte burada ortaya çıkıyor. Her zaman favori operatörünüzü seçmeniz mümkün olmuyor.
Oyun PVE ama taktik yönü hala ağır basıyor
Extraction'da dört bölgeye ayrılmış toplam 12 harita bulunuyor. İlk 3 haritada yani New York'da çok fazla hissetmeseniz de aslında oyunun taktik bileşeni hala ağırlığını koruyor. Göreve bağlı olarak, oyuncuların bir eylem planı üzerinde düşünmesi gerekiyor. Daha önce de belirttiğimiz gibi kolay zorluk seviyelerinde bile, oyuncuların dikkatsiz bir Left4Dead tarzı oyun stratejisi ciddi şekilde cezalandırılıyor. Daha yüksek zorluk seviyelerinde ise ilerlemeniz bile mümkün olmayacaktır. Elbette aslında bu, Extraction'a bu şekilde dalan oyuncuların suçu değil.
Sorun şu ki, oyunun Xbox GamePass üzerinde ücretsiz olarak sunulması oyuna bir çok yeni oyuncunun girişine ve PVE olarak açıklanan tarzı da Rainbox Six oyunlarına aşina olmayanların bunu Left4Dead gibi görmesine yol açtı. Dolayısıyla oyunu oynayacak iki arkadaşınız yoksa, sürekli "eksik" bir takımda gibi hissediyorsunuz. Küçük bir örnek vermem gerekirse, Archaean yuvalarına izleme cihazları kurma görevinde yuvaların harekete geçmemesi için sessizce ilerlenmesi ve sınırlı sayıda yuva olduğu için onların patlatılmaması gerekirken önden koşan takım arkadaşınız Rambo vari dalıp tüm görevi mahvedebiliyor. Birçok oyuncu maalesef bunu anlamıyor.
Tek tabanca oynamak da mümkün
Görevler ayrıca zorluk derecesine göre sıralanıyor. Çok basit olanları var, elit bir Archaean'ı bir tahliye noktasına çekmek gibi. Oyuncuların tuzaklar, mayınlar kurarak, duvarları güçlendirerek ve geçitleri barikat kurarak kapatarak kuşatma tarzı bir savunma hazırlamaları gerektiğinde, nokta savunması gibi daha karmaşık olanlar da vardır. En zor görev ise kesinlikle Protean'ı avlamak. 18 operatörden birinin yeteneğini kopyalayabilen bu Archaean ile savaşmak tam teşekküllü bir boss savaşından farklı değil. Ancak elbette onu yok etmek benzersiz ekipman öğeleriyle ödüllendiriliyor. Siege'den farklı olarak Extraction'ı tek başınıza oynamak da mümkün. Bu durumda elbette yaratık sayısı ve zorluk ona göre ölçeklendiriliyor. Ama bu benim gibi tek başına oynamayı seven biri için bile oldukça sıkıcıydı. Ancak yine de solo mod özellikle operatörleri hızlı bir şekilde kurtarmak ve alt görevleri tamamlamak için rahatlıkla kullanılabilir.
Maelstrom Protocol ile oyun hep devam ediyor
Oyun, maksimum seviyelere ulaştığınızda da bitmiyor ve size bambaşka bir meydan okuma sunuyor. Extraction, Maelstrom Protocol adında bir oyun sonu içeriğine de sahip. Maelstrom Protokolü size normal bir baskın sırasında karşılaştığınıza göre üç katı olan 9 seviye sunuyor. Her seviyenin kendi mutasyon modifikasyonu da var. Ayrıca oyuncuların seçebilecekleri sadece rastgele seçilmiş altı operatör bulunuyor ve bu operatörleri kaybederseniz dönüp normal baskın modlarında onları kurtarmak gerekiyor. Çekirdek oyuna kıyasla, daha zor Archaean'ların yanı sıra gelişen mutasyonlarla da karşılaşmaya hazır olun.
Tamamladığınız her üç hedef için zorluk seviyesi artıyor ve mevcut cephane ve sağlık doldurma istasyonlarının sayısı ve ne sıklıkta göründükleri de yavaş yavaş azalmaya başlıyor. Buna ek olarak, oyunda ilerledikçe hedefi tamamlamanız gereken süre de azalıyor. Operatörler ve hedefler haftalık olarak değişiyor, bu da oyuncuların uzun süre ilgisini çekecek gibi duruyor.
Oyun motoru biraz yaşlanmış olabilir
Gelelim grafiklere. Biz oyunu Xbox Series S üzerinde deneme şansı bulduk. Ancak grafiklerin bu yıl sekiz yaşına giren Anvil Next grafik motorunun eski bir modifikasyonuna dayanan Siege'den pratik olarak çok da farklı olmadığını söylememiz gerek. Bazı noktalarda grafikler yetersiz kalsa da diğer taraftan optimizasyon tarafından olumlu etkisi olduğu da aşikar. Biz oyunu çok akıcı bir 60fps ile oynadık. Oyun PS5 üzerinde de aynı performansa sahip. Ancak Xbox One, Xbox One X, PS4 ve PS4 Pro sahipleri ne yazık ki 30 fps ile sınırlı kalıyorlar.
Kaplama çözünürlükleri çok yüksek olmasına rağmen çizim mesafesi bizim denediğimiz Xbox Series S üzerinde Series X'e kıyasla açıkça azaltıldığı için özellikle biraz uzaktaki nesnelerin kalitesindeki azalma ve bulanık dokular dikkat çekiyor. Performansı daha önemli bir kriter olan gören oyuncular için sorun olmayabilir ama grafik kalitesine de aynı derecede önem verenler Series X üzerinde daha fazla keyif alabilirler.
Sonuç
Rainbow Six Extraction ile Ubisoft açıkçası yine trendleri takip etme uğruna Tom Clancy's markasının biraz dışında bir iş çıkarmış. Ayrıca daha önce de belirttiğimiz gibi yeni bir oyundan çok sanki standalone bir Rainbow Six Siege DLC'si gibi duruyor. Yine de saatlerce heyecan verici taktiksel oynanış sunabilecek kadar da sağlam bir oyun olmuş. Bunu da belirtmek gerek. Uygun fiyatı ve dahası Xbox Gamepass üzerinde ücretsiz olarak sunuluyor olması ile yepyeni bir kitleyi kendine çekeceği su götürmez bir gerçek.
Rainbow Six Extraction'ın en büyük dezavantajı, çok hızlı bir şekilde çok kolay hale gelmesi ve baskınları zorlaştırma konusunda çok az kontrole sahip olması. Ancak bir kaç benzersiz mekanik, mevcut oynanışı zenginleştiriyor. Haftadan haftaya gelişen oyun sonu modu Maelstrom Protocol ile Extraction, oyuncuları uzun bir süre meşgul etme sözü veriyor.
75
Geliştirici: Ubisoft Montreal
Yayımcı: Ubisoft
Platform: Xbox Series S/X, Xbox One, PC, PS4, PS5
Türler: Taktik FPS, PVE
Web: https://www.ubisoft.com/en-gb/game/rainbow-six/extraction