6- Senaryo yazmayın, hazırlanın yeter
Mikrofonun önüne geçip doğaçlama konuşmak o kadar da kolay değil. Çoğumuzun, tıpkı radyo sunucuları gibi, önceden biraz hazırlık yapması gerekebilir. Ama bu, her şeyi harfiyen bir plana göre yapacağınız anlamına da gelmemeli. Bahsetmek istediğiniz konuların bir listesini çıkarın, sonra kendinizi konuşmanın akışına bırakın. Aksi takdirde podcast’iniz dinleyiciye çok planlı ve tutuk gelebilir. Uzun podcast’leri birkaç bölüme ya da başlığa ayırın, yoksa dinleyenler hayatlarından bezebilir.
7- Bir elin nesi var!
Bir podcast’i tek başına idare edebilmek için epey çaba ve deneyim gerekir. Birkaç arkadaş bir araya gelip ortak bir konuda podcast hazırlayabilirsiniz. Böylesi hem daha eğlenceli olur hem de karşınızdaki kişi lafını bitirene kadar size ne diyeceğinizi düşünme vakti kalır. Bununla beraber, siz siz olun, hep bir ağızdan konuşmayın. Söylediklerinizin tek kelimesi bile anlaşılmazsa dinleyicilerin sinirleri bozulabilir.
8- Dakik olun, plana uyun
Podcasting uğraşını ciddiye alıyorsanız dakik olmanız gerektiğini unutmayın. Kendi gösteriniz için bir gün ve saat belirleyin. Bu hem dinleyicilerinizin işini kolaylaştırır hem de programınızın uzun ömürlü olmasını sağlar. Haftalık takviminizi gözden geçirip bir günü ve saati bu işe ayırın. Kaydettiklerinizi aynı gün yayınlayacaksınız diye bir kural da yok. Söz gelimi, kaydı bugün yaptıysanız yarın kayıt sonrası ses temizlemeyle uğraşabilir, yayını da diğer gün yapabilirsiniz. Unutmayın ki, 15 dakikalık kayıt, oturum başına iki saat ya da daha fazla sürebilir.
9- Hızınızı ayarlayın, aceleye getirmeyin
Şayet doğuştan hatip değilseniz, mikrofonda konuşmak ve kendi sesinizi duymak heyecana ve gerginliğe yol açabilir. İnsan gerildiği vakit genelde daha hızlı konuşma eğilimindedir. Bu, amatörlerin çok düştüğü bir hatadır. Kontrollü konuştuğunuz vakit doğru yerlerde duraklayıp sözü sürdürmek hiç kolay bir iş değildir. Bu yüzden önceden alıştırma yapın ve önünüzde bir kural listesi bulundurun. Ayrıca dikkat edin, ağzınız hiç kurumasın. Yani şovdan evvel sigara, soda ya da kahve içmek yok. En iyisi su ya da meyve suyu içmek. Rahat bir nefes alın, kendinizden imkânsızı beklemeyin. Devamlılığı sağlamanın ve kendinizi motive etmenin en iyi yollarından biri, daha önceki gösterilerinizi gözden geçirip daha iyisini yapmaya çalışmak.
10- Dinleyicilerin zihninde bir tablo çizin
Bu işe “zihin sahnesi” de denir. Dinleyicilerin zihninde, konuştuğunuz konuya dair bir tablo oluşturmalısınız. Diyelim ki bir mağaranın keşfini anlatıyorsunuz. Malumu ilam etmeyin, mağaranı n nasıl koktuğunu, nasıl gözüktüğünü, tekinsiz ya da karanlık bir yer olduğunu, işittiğiniz tuhaf sesleri vb. iyice tarif edin. Bu sadece konuyu ilgi çekici kılmakla kalmaz, öykünüzün hızını da ayarlar. Ses efektleri ekleyebilirseniz güzel, ama kendi sesinizle yaptığınız efektler de pekâlâ olur.
PODCASTING NEDİR?
Podcasting (pod yayını) aslında yanıltıcı bir terim, zira bu iş için ne iPod’a ihtiyacınız var ne de taşınabilir bir müzik çalara. Tek gereken, internet bağlantısı olan bir PC. Podcast’ler indirilebilen ses dosyalarından başka bir şey değildir. Farkı bu servisin abonelik temeline dayanması ve XML etiketli dosyaların taşınabilir aygıtlara yüklenebilmesi için özel bir arabirim gerektirmesi. Çoğu kişi podcasting yerine “blogcasting” (blog yayını) ya da “audioblogging” (ses blog’u) terimlerinin kullanılmasını öneriyor.
1- Tarzınızı seçin
Podcast hazırlamaya başlamadan önce, üzerinde konuşmaktan hoşlandığınız bir konu bulun. Bunu yaparken de tutarlı olmaya çalışın. Diyelim ki mizahı seçtiniz. İlk podcast’iniz komikken ikincisi bir anda ciddileşirse, olan dinleyicilerinize olur; kafaları karışır. İşte bu yüzden kişisel tarzınızı bulup sürdürmeniz önem taşıyor. Unutmayın, podcast’iniz er ya da geç bir web sitesinde sınıflandırılacaktır. O yüzden daldan dala atlarsanız “çeşitli” ya da “diğer” kategorisine düşebilir veya yanlış bir kategoride takılıp kalabilirsiniz.
2- Kaliteli bir mikrofon kullanın
Her köşe başında satılan ucuz mikrofonlardan bir şey beklemeyin. Ciddi kayıt işleri için tasarlanmamış olan bu aletler, rezonansa ve dip gürültüsüne yol açar. Çoğu zaman podcast’lerinizi evinizden ya da büronuzdan kaydedeceğiniz için, ya geniş diyaframlı ya da yönlü (cardioid) kondenser mikrofon kullanın. Geniş bir diyaframın, konuştuğunuz sırada oluşan ses titreşimlerini yakalayacak geniş bir yüzeyi vardır. Yönlü kondenser mikrofon ise sadece mikrofona karşıdan gelen sesi yakalar ve dinamik mikrofonlarınkinden çok daha berrak bir ses sunar.
3- Mikrofonun konumuna dikkat edin
Doğru dürüst bir mikrofon almak işin sadece başlangıç kısmı. Mikrofon konumlandırmak ise, ustası olmanız gereken bir diğer konu. Genel bir kaide, mikrofonu kendinizden bir karış öteye koymanız. Başparmağınızı yanağınıza, küçük parmağınızı mikrofona dayayın. İşte, bu mesafeyi korumanız gerekiyor.
4- Düzenleme yazılımlarından faydalanın
Evdeyseniz ya da dikkatinizi vermenizi gerektiren başka şeyler varsa, uzun uzadıya oturup podcast’i bir defada kaydedemeyebilirsiniz. Bu yüzden kayıtları parçalara bölmeyi, küçük bölümler halinde kaydetmeyi ve sonradan birleştirmeyi deneyin. Bu iş için, iyi bir ses kayıt ve düzenleme yazılımı olan Audacity’yi (audacity.sourceforge.net) kullanabilirsiniz. Ses kalitesini de abartmayın. Eğer podcast’leriniz yalnızca konuşma içeriyorsa, 64kbps ve mono kayıt iş görecektir. Bu, hem depolama alanından hem de indirme süresinden tasarruf sağlar. Bununla birlikte, işin içinde müzik de varsa, 128 kbps ve stereo değerleri uygun olur. Unutmayın, kaydın kalitesi ne kadar yüksekse, dinleyicilerin dosyaları indirmesi için gereken süre de uzar ve bu bazı kişileri yıldırabilir.
5- Gürültüyü engelleyin
İsterseniz dünyanın en iyi mikrofonunu kullanın, şayet gürültülü bir mekândaysanız size faydası dokunmaz. Çevreden gelen sesi en aza indirgemek için başvurabileceğiniz ücretsiz birkaç teknik var: Gece kayıt yapmak, kapı ve pencereleri kapamak, tüm açıklıkları kalın battaniyelerle örtmek, kapı altlarına bez tıkamak, bir örtünün altından konuşmak… Fanlar, klimalar, bilgisayarların kasa fanları veya masaya kazara çarpışınız gürültüye yol açabilir. Bu yüzden etrafınızdaki gürültüyle ilgili sorunları n farkında olmanız ve önlemini almanız şart.