Zombileri parçala, vampirlere kazık çak, imparatorluk güçleri ile savaş derken son dönemde oyun incelerken çok fazla şiddete maruz kalmış olabilirim. Sanırım bu yüzden, Planet of Lana’yı görünce dört elle sarıldım. Gerçekten insanın içini ısıtan, çok nadiren hızlanan temposu ile huzur dolu bir oyun olmuş. Aşırı kalabalık video oyun endüstrisinde, sektördeki büyük şirketler arasında bir yer edinebilmek için gerçekten görsel açıdan çarpıcı olduğu kadar oynanış açısından da ilginç bir bağımsız oyun ortaya konulması gerekiyor. Planet of Lana bunu başarmış ve bu yüzden de rahatlıkla aralardan sıyrılıyor.
İsveçli stüdyo Wishfully'nin ilk video oyunu olmasına rağmen inanılmaz estetiğiyle göz kamaştıran Planet of Lana’yı doğrudan Xbox Game Pass aracılığıyla hiçbir ekstra ücret ödemeden oynamak mümkün. Oyun sadece PC ve Xbox oyun konsolları için yayınlanmış durumda ve ben de Xbox Series S üzerinde oynama fırsatı buldum. Şimdi gelin, sanki Prenses Mononoke, Yürüyen Şato, Komşum Totoro ve Ruhların Kaçısı gibi müthiş animasyonların yapımcısı Studio Ghibli’nin görsel güzelliğinde Limbo ya da Inside oynuyormuşsunuz gibi hissettiren ama daha fazla derinliğe sahip olan bu oyunun detaylarına bir bakalım.
Kedi mi o? Uzaylı bir kedi galiba!
Planet of Lana'da kaçırılan arkadaşını kurtarmak için bir yolculuğa çıkan ve aynı zamanda oyuna da adını veren genç bir kız olan Lana'yı kontrol ediyoruz. Başlangıçta her ne kadar bunu tek başına yapmak zorunda kalacağımızı düşünsem de çok geçmeden yol boyunca karşımıza çıkacak engelleri aşmamıza yardımcı olacak garip ama sevimli bir yaratık olan Mui ile tanışıyoruz. Lana'nın yaşadığı gezegenin huzuru, orada yaşayan halkı alıp götüren acımasız makinelerin gelişiyle paramparça oluyor. Hikaye bir istila üzerine kurulmuş olsa da yapımcı firma, Planet of Lana’yı savaş hakkında değil, "canlı ve güzel bir gezegen hakkında bir hikaye" olarak tanımlıyor.
Bilim kurgu, ilk andan itibaren kendini gösteren bir kardeşlik hikayesinin sadece arka planını oluşturuyor. İsveçli stüdyonun hikâyeye odaklanmak istediği su götürmez bir gerçek. Planet of Lana, iki boyutlu bir bulmaca oyunu olmasına rağmen, aynı perspektifte yer alan ve kurgusal bir dilin kelimeleriyle kendilerini mükemmel bir şekilde anlaşılır kılan sinematiklerle dolu. Bununla birlikte, sinematiklerdeki yükleme süreleri boyunca siyaha düşen ekranın alınan keyfi bir miktar azalttığını da belirtmeden geçmeyeyim.
Mui’siz bir adım dahi atmam. Zaten atamam :)
Planet of Lana, hikayesinin yanı sıra aynı zamanda harika bir bulmaca oyunu. Zekice tasarlanmış oyun mekaniklerini kullanarak artık ilerleyemeyeceğinizi düşündüğünüz konumlardan bile rahatlıkla kurtulabiliyorsunuz. Mui bu noktada kesinlikle çok fazla yardımcı oluyor.
Zıplamak, nesneleri tutarak onları sahne boyunca yatay olarak hareket ettirmek ve bazı düşmanlar tarafından görülmemek için uzun çimlerde çömelerek saklanmak oldukça önemli. Ancak en temel eylem Mui'ye basit komutlar vermekten geçiyor. Ona belirli bir noktada sabit durmasını veya normal şekilde bizi tekrar takip etmesini söyleyebiliyoruz. Ancak aynı zamanda bize yeni bir yol açmak için sahnedeki bazı nesnelerle etkileşime de girebiliyor.
İstediğiniz zaman Mui’yi sevebiliyoruz da. Ancak elbette bunun oyuna bir faydası yok J Bu arada Mui’ye hareketsiz kalmasını söyleme her ne kadar önemsiz gibi görünse de, aslında en önemli mekaniklerden biri. Mui varlığıyla cihazları aktive edebiliyor, ancak onu arkada bırakmamak için geri çağırmayı da unutmayın. Çünkü sadece kendimizi değil onun canını da korumamız gerekiyor.
Planet of Lana, Playdead'in incelemenin başında bahsettiğim Limbo veya Inside benzeri türün diğer birçok temsilcisi gibi bir deneme-yanılma oyunu. Her ne kadar estetiğine uymasa da, ölmek ilerleme sürecinin düzenli bir parçası. Bunu birçok kez yapmazsak, bize sunulan bilmeceyi çözmek için uygulamaya koymamız gereken bir sonraki seçenekleri göremiyoruz. Bulmacaların sadece tek bir çözüme sahip olduğunu da ekleyeyim. Yani hiç boşuna yaratıcı çözümler aramaya uğraşmayın. Oyunu tamamlamamız için gereken dört saatten fazla süre boyunca birkaç bölümde takılmadım diyemem. Ancak birkaç mekaniği birlikte kullanarak bunları da aştım. Genel olarak herkes için erişilebilir bir başlık.
Göz alıcı bir estetik
Planet of Lana sadece güzel görünmekle kalmıyor, aynı zamanda son derece de değerli. Çünkü oyunda göreceğiniz tüm sahneler bir sanat ekibi tarafından elle çizilmiş ve boyanmış. Gerçekten takdiri hak ediyorlar. Bence bu yıl oyun ödüllerinde en iyi sanat dalında kesinlikle yer alması gerekiyor.
Playdead'in çalışmalarıyla olan benzerlikler ve tabii ki etkiler oyun boyunca açıkça görülüyor. Ancak Planet of Lana estetik ve ses açısından tamamen farklı bir şeye yöneliyor. Sanatsal ve yaratıcı seçim, oyun içinde işlevsel olduğu kadar sevimli ve müzikler de gayet güzel. Tabi ki oyunun duygusal ve heyecan verici hikayesi ile spoiler vermeyeceğim ancak ulaşmanızı şiddetle tavsiye ettiğim bir sona doğru ilerliyor.
Sonuç
Planet of Lana tam olarak vaat ettikleri gibi. Fantastik bir bulmaca macerası, oynaması eğlenceli, bulmacaların zorluğu açısından çok dengeli ve olabildiğince güzel. Wishfully; ilk oyununu, ilk günden eklendiği Game Pass kataloğunda mutlaka bulunması gereken bir oyun haline getirmeyi başarmış. Duygusal ve heyecan verici, 2023'te iz bırakacak bağımsız oyunlardan birinin tadını çıkarmak için geçen dört saatten fazlasına kesinlikle değer. Mutlaka oynayın.
85
Yapımcı Thunderful
Geliştirici Wishfully
Platform Xbox Series S/X, PC
Tür Platform, bulmaca, macera
Web https://planetoflana.com/