Plaklar, son 15 senedir inanılmaz bir geri dönüşe imza attılar. Statista'ya göre 2018'de ABD'deki albüm satışlarının yüzde 17'sini plaklar oluşturuyordu. 2011 ve 2012 arasında ise yüzde 131,8'lik bir artış yaşandı. Plakların yükselişi son senelerde yavaşlasa da, durmuş değil.
Bu eski ses kayıt teknolojisinin popüler olduğu bir gerçek ancak bu neye dayanıyor ve gerçekten internet üzerinden müzik dinlemekten daha mı iyi?
Plak Kayıtları Nasıl Çalışıyor?
Plaklar, ses frekanslarını fiziksel şekiller olarak üzerinde saklarlar. Yüksek frekanslar plak üzerinde daha kısa dalga şekilleri oluştururken düşük frekansların dalgaları daha geniştir ve bu yüzden daha geniş bir boşluğa ihtiyaç duyarlar. Düşük frekanslar ve yüksek sesler daha çok yer kapladığından, pikabın iğnesinin bu sesleri yeniden üretmesi daha zordur.
RIAA tarafından 1954'te geliştirilen "standartlaştırılmış eşitleme eğrisi", yüksek ve düşük frekanslar arasındaki bozulmayı azaltmak ve bir plak üzerinde daha çok ses sığdırmak için yayınlandı. Bundan dolayı plakları çalabilmek için bir fono preamp'a ihtiyaç duyarsınız.
Ses Nasıl Çıkıyor
Pikapın kolunun ucunda bulunan iğne, genellikle elmastan yapılmış bir uca sahiptir. Bu elmas uç, plak kaydının üzerinde bulunan olukları çok küçük elektrik sinyallerine dönüştürür. Bu sinyaller çok zayıf olduklarından, bir fono preamp tarafından güçlendirilmesi gerekir.
Pikaplarda plak dönüş hızını belirleyen bir motor bulunur ve bu motor, 33,5 RPM, 45 RPM veya nadiren 78 RPM gibi hızlarda döner. Plakayı döndüren motorun stabilitesi, müziği gerçeğe ne kadar yakın duyacağınızı belirler. Motorun dönüşündeki yüzde 1'lik bir değişme, hemen dikkatinizi çekecektir.
Plak ile Dijital Ses Karşılaştırması
Plak ve akışın müziği yeniden üretmesi çok farklı olduğundan, ikisini kıyaslamak oldukça zor. Ses kalitesi olarak plaklar, artık çok eski bir teknoloji olduğundan birçok uzmana göre dijital müziğin ses kalitesinin genellikle gerisindeler. Bununla birlikte, üzerinde dinamik sıkıştırma gibi işlemlerin yapılmadığı iyi bir plak kaydının daha gerçekçi olduğunu iddia eden uzmanlar da var. Ancak Tidal, Qoubuz gibi çok yüksek kalitede ses sunan hizmetler karşısında plakların daha iyi ses sunacağını iddia etmek zor. Üstelik plaklar, iğnenin ve plağın eskimesiyle zamanla ses kalitesi kaybı da yaşıyorlar.
Plakları çekici yapan, daha çok müzik dinleme tecrübenize dayanıyor. Plağı dinlemek için iğneyi yerleştirmek, plağın dönüşü, nostaljik çıtırtı sesleri plakları çekici yaparken istediğiniz şarkıya hemen atlayamamak ve tüm albümü dinlemek, belki de müziğe daha fazla "saygı" duymanızı sağlıyor. Yıllar öncesine ait bir teknolojinin bu kadar zengin bir ses verebilmesi de oldukça etkileyici. Bunun karşısında hayatımızı kolaylaştırdığı kadar hızla tüketmeyi de kolaylaştıran akış hizmetleri, sizin için çekiciliğini bir miktar kaybetmiş olabilir.
Ancak plakların uzaktan hoş görünen dünyası, muhtemelen herkese göre değil. Plak koleksiyonunuz geniş ise ve sıkça şarkı dinliyorsanız, her defasında aradığınız albümü bulup, pikaba yerleştirmek sıkıcı olmaya başlayabilir. Üstelik plakları korumak için onları özenle saklamanız, örneğin üst üste yığmamanız ve temiz tutmanız gerekiyor (plaklar elektriklenip, tozu çekmek gibi bir huya sahipler).
Özetle ses kalitesinde akış hizmetleri genellikle daha iyi olabilir ancak müzik deneyimi olarak hangisini yaşamak istiyorsanız, onu tercih etmekte serbestsiniz. Elbette bir tercih yapmak zorunda da değilsiniz, ikisini bir arada kullanmanızda hiçbir sakınca yok.