Son 20 yıldır giriş teknolojileri konusunda çoğu şey değişmedi: İlk farenin icadı, 1946'ya dayanıyor. Klavyelerin ortaya çıkması ise bilgisayarlardan bile öncesine dayanıyor. Yeni, farklı giriş cihazlarının ortaya çıkmasında oyunların önemli bir rolü var. Ancak sanal gerçekliğe adım attığımız, giyilebilir sensörlerin, hareket izleme teknolojilerinin yaygınlaşmaya başladığı şu dönemde bizleri daha da heyecan verici teknolojiler bekliyor.
İşte fare ve klavyelerimizin yerini almaya aday 5 ilginç teknoloji.
Intel RealSense
RealSense teknolojisi, insanlara benzer şekilde derinliği algılayabiliyor ve bir nesneye sadece bakarak onun ölçülerini kusursuza yakın olarak elde edebiliyor. Son dönemde giderek daha çok cihazda kullanılan Intel RealSense, üreticiler tarafından PC oyunlarına da entegre edilmeye başlandı.
RealSense'in Kinect'ten farkıysa kızılötesi kameraları hiç kullanmıyor olması. Teknoloji, gerçek hayattaki ortamı algılamak üzere birkaç kameradan faydalanıyor. Bu teknoloji, her şey yolunda giderse uçuş simülasyonlarında ve ciddi yarış oyunlarında müthiş bir deneyim sunabilir.
HP Sprout ve SteelSeries Sentry göz izleyici
HP Sprout
Sprout, Intel'in RealSense teknolojisini temel alsa da onun üzerine önemli bir yetenek ekliyor: fare ve klavyeyi tamamen ortadan kaldırarak, önünüzde dev bir dokunmatik yüzey koyuyor.
Kullanıcı, bu büyük dokunmatik yüzey üzerinde elini gezdirerek PC'deki nesneleri seçebiliyor ve kontrol edebiliyor. Bu sırada bir projektör yardımıyla piyanodan klavyeye her şeyi yansıtmanız mümkün oluyor. Projektör üzerindeki kameralar, kızılötesi ışıkları yardımıyla dünyanın üç boyutlu görünümünü ortaya çıkarabiliyor. Bu ilginç konsept sayesinde 23 inç'lik bir all-in-one PC'yi, ikinci ekrana sahip müthiş bir PC deneyimine dönüştürmeniz mümkün.
SteelSeries Sentry göz izleyici
İlk olarak engellilerin ellere gerek olmadan bilgisayar kullanabilmesi için geliştirilen göz izleme teknolojisi, şu sıralar Sentry adındaki bir oyun çevre birimine dönüşmüş durumda.
Sentry göz izleyicisi, bugüne kadar eSport meraklılarına profesyonel oyuncuların yaşadığı deneyimi tattırmayı amaçladı. Elbette hazır görüntüleri sunmak, oyuncuların parmak ve göz hareketlerini yakalamaktan çok daha kolay bir iş. Ancak SteelSeries, Sentry ile kullanıcının ekranın tam olarak neresine baktığını algılayarak, akış deneyimine yeni bir katman eklemeyi umuyor.
Sentry henüz satılmasa da SteelSeries'in onu biz tüketicilere ulaştırma planları var. Fikrin gerçeğe dönüşüp dönüşmeyeceğini ancak zaman gösterecek.
Leap Motion ve Cortana
Leap Motion
Tüm bu teknolojiler arasında toplu olarak üretime geçiş yapan, sadece Leap Motion.
Leap Motion, Kinect ve diğer hareket sensörlerinin aksine kamera kullanmıyor. Bunun yerine gökyüzüne bakan bir kamera yardımıyla sanal bir alan oluşturuyor. Bu sanal alan içerisinde uygulamaları kontrol etmeniz ve oyun oynamanız mümkün oluyor. Elinizi kafasında iskelet olarak canlandırabilen Leap Motion, her eklemi tanıyor ve kemiklerinizi ekranda neon renklerle gösterebiliyor.
Leap Motion'ın desteklediği uygulamalar kısıtlı olduğundan, onu Windows 8'in giriş ekranını kaydırmak için kullanamıyorsunuz. Teknoloji geliştiğinde bizi fare ve klavyeden bir miktar uzaklaştırabilir, ancak ilk olarak uygulama desteğinin yaygınlaşması gerekiyor.
Cortana
Siri'yle iOS 7'de bundan 3 sene önce tanıştık, ancak gerçek sanal asistan deneyimini Cortana'nın sunması bekleniyor. Halo'dan ilham alan asistan, Windows 10'la bütünleşik olarak gelecek. Microsoft, asistanının zamanla sizi tanıyarak daha akıllı bir yardımcı haline geldiğini söylüyor. Elbette Cortana, her şeyi kendi kendine yapmayacak - ona sesli komutlar vererek örneğin bir Skype araması başlatmanız veya aramalar gerçekleştirmeniz mümkün.