Pasifik Okyanusu’ndaki eski ve su altı volkan zincirini inceleyen bilim insanları, “sarı tuğlalı bir yol” bulmalarının ardından şaşkınlıklarını gizleyemediler. Ama bu tuğla yol, aslında tamamen doğal bir oluşum ve kayayı garip ve tekdüze bir şekilde kıran volkanik jeolojinin sonucu.
Luʻuaeaahikiikekumu keşif gezisinin bir parçası olarak Liliʻuokalani Sırtının Antik Deniz Dağlarını keşfeden E/V Nautilus pilotları, yayınlanan bir video sayesinde izleyebildiğimiz keşfi yapan ekipti. Ekip, robotik bir kol yardımıyla deniz tabanından bir miktar manganez kabuğunu örneklemeye çalıştı ve bir miktar başarı elde etti.
Ekip, robot kolu kullanarak demir ve manganez oksitlerden oluşan bir deniz tortul mineral yatağı olan bir ferromangan kabuğu yığınını daha yakından inceleme fırsatı yakaladı. Numune alındıktan sonra gemi, döşeli “sarı tuğlalı yol”un göründüğü “pişmiş kabuk” dedikleri şaşırtıcı derecede kuru görünen bir alana doğru ilerlediğinde şaşkınlığını gizleyemedi.
Bir araştırmacı “Bu nedir?” diye sorgularken, bir diğeri “Atlantis’e giden yol” diyordu.
EVNautilus ekibinin YouTube üzerinde yaptığı açıklamaya göre “Efsanevi Atlantis şehrine giden 'sarı tuğlalı yol' gibi görünen şey, gerçekten de eski aktif volkanik jeolojinin bir örneği." Bu tuhaf jeolojik oluşum, Papahānaumokuakea Deniz Ulusal Anıtı içinde yer alan Nootka Seamount zirvesinin bir kısmı boyunca uzanıyordu.
İlk başta, kurumuş bir göl yatağı parçası gibi görünüyordu, ancak daha sonra, yüksek enerjili patlamaların parçaları deniz yatağına bıraktığı yerde bulunan bir tür volkanik kaya olan hyaloclastite olduğu tanımlandı. Tuğla bir yola bu kadar benzemesinin sebebi ise, bölgede daha fazla patlama meydana geldikçe zamanla tekrar tekrar ısınıp soğuyan kırılmış taşlar.
Bunu bir kekin üst kısmı gibi hayal edebilirsiniz. Yüzey katı olmasına rağmen, sıcak ve soğuk ile yükselip alçalabilir ve çatlaklar oluşabilir. Bu antik volkanik kaya da benzer bir şekilde davranıyor ancak bu süreci çok daha uzun bir zaman dilimine yayıyor.