Orta Çağ mezarlıklarında keşfedilen insan kemiklerinde, o dönemlerde görülen şiddetli sosyal eşitsizliğin insan hayatını nasıl etkilediğinin işaretleri rahatlıkla görülebiliyor. İngiltere'nin tarihi Cambridge kentindeki farklı mezar yerlerinde yapılan kazılar, çalışan ve fakir insanların kemiklerinin kırılma olasılığının önemli ölçüde daha yüksek olduğunu ortaya çıkardı. Yaralanma ya da şiddet sıradan insanlar arasında yaygındı, oysa zengin seçkinlerin nispeten daha iyi bir hayat yaşadığı anlaşılabiliyor.
Kemikler ayrıca, ağır bir araba tarafından ezilerek öldürülen bir keşiş gibi Orta Çağ'dan bazı ilginç hikayeleri ve bu süre zarfında birçok insanın karşılaştığı acımasız gerçekliği de ortaya koyuyor. American Journal of Physical Anthropology'de yayınlanan araştırma için Cambridge Üniversitesi'nden arkeologlar şehirde üç farklı yeri kazdılar: Fakir ve çalışan insanlar için yerel bir kilise mezarlığı, sakatların bakıldığı ve daha sonra gömüldüğü bir "hastane" ve zengin bağışçıların yanında din adamlarının gömüldüğü bir Augustinus manastırı. 314 iskeletin X-ışını analizi, çalışanların yüzde 44'ünde, manastırdakilerin yüzde 32'sine ve hastane tarafından gömülenlerin yüzde 27'sine kemik kırığı olduğunu ortaya çıkardı. Bu sonuçlar, sosyal eşitsizliğin insan vücuduna yaptığı etkiyi ortaya koyması açısından önemli.
Wellcome Trust tarafından finanse edilen After the Plague projesinde çalışan, Üniversitenin Arkeoloji Bölümü'nden Makalenin başyazarı Dr Jenna Dittmar, "Sıradan çalışan insanların, rahiplere ve onların bağışçılarına, daha korunaklı hastane mahkumlarına kıyasla daha yüksek yaralanma riskine sahip olduğunu rahatlıkla görülebiliyor" diyor.