Ferrari’nin kendine özgü bir çalışma şekli var. İtalyan spor otomobil üreticisinin sahip olduğu prestij ve geçmişi düşünüldüğünde haksız olduğu söylenemez. Ferrari’nin, müşterileri için zorunlu tuttuğu, yıllar içerisinde oluşturulan uzun ve katı bir kural listesi bulunuyor. Ayrıca, diğer pek çok şirkette var olanın aksine Ferrari’de çalışmak, bir Ferrari almak için size özel bir avantaj kazandırmıyor.
Chicago bölgesindeki bir yetkili bayinin söylediğine göre, 2011 ve 2015 yılları arasında Ferrari her yıl ortalama 7.393 araç sattı. 2016 ve 2017 yıllarında bu ortalama 8.200’ün üzerine çıktı. Sonraki yıl satışlar bin daha artarak 9.251’e çıktı. 2019 yılında Ferrari 10.131 araç satarak, ilk defa tek bir yıl içerisinde 10.000’den fazla araç satmış oldu. Bir sonraki yıl bu sayı tekrar azalarak 9.119’a düştü.
Buna karşılık Ford Motor Company, geçtiğimiz yıl Dünya genelinde yaklaşık 3,9 milyon araç sattı ve bu da her yıl yola çıkan Ferrari sayısının koca bir denizde bir damla gibi gözükmesine sebep oluyor.
Tabii ki göreceli olarak daha uygun fiyatlı bir model olan Ferrari Roma’nın başlangıç fiyatı 220.000 dolar iken, Ford’un Maverick kompakt kamyonetinin fiyatı 21.000 dolar gibi bir fiyattan başlıyor. Daha üst modellere çıktığımızda ise fark daha da açılabiliyor.
ZipRecruiter’ın verilerine bakıldığında, ABD’deki bir Ferrari çalışanı için yıllık ortalama maaş 59.453 dolar. Yani, bu fiyat skalasının diğer ülkelerde de benzer olduğu varsayılırsa, herhangi bir Ferrari modelinin çalışanların gelir düzeyinin çok üzerinde olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Neyse ki çalışanların yeni bir Ferrari almalarına asla izin verilmediği için, bu bir sorun olmuyor.
Ferrari çalışanlarına Ferrari almak yasak!
En azından otomobil üreticisinden Enrico Galliera’nın The Drive tarafından fark edilen bir röportajda söylediğine göre durum bu. Ancak önemli bir istisna, şirketin çalışanları sayılan Formula 1 (F1) sürücüleri için geçerli ve bu sürücüler, küresel süper starlar sayıldıkları ve iyi marka elçileri olabildikleri için direkt olarak fabrikadan satın almalarına izin veriliyor.
Bu kararlar oldukça katı ve acımasız gözükse de, Ferrari’nin ürettiği sınırlı sayıda araç ve küresel olarak ünlü isimlerden aldığı talep düşünülürse, mantıksız olduğunu söylemek de zor. Ferrari araçları, pek çok durumda daha fabrikadan çıkmadan sahipleri belirlenmiş olan araçlar oldukları için, çalışanlara öncelik verilmesi ve indirim yapılması şirket için iş anlamında mantıklı bir seçenek değil.
Ferrari’nin ürünleri sporcular, film yıldızları, müzisyenler ve (yeterince parası olan) dünyaca ünlü otomobil sevdalılarını içeren bekleme listelerine sahip olduğu sürece, çalışanların bu listede kendilerine yer bulamayacaklarını söyleyebiliriz. Ancak bu kural ikinci el Ferrariler için geçerli değil ve çalışanlar, eğer gerekli finansal birikime sahiplerse ve istiyorlarsa, daha önce bir başkasının aldığı bir aracı satın almak ve kullanmakta serbestler.