Geçtiğimiz hafta Steam üzerinde gerçekleşen Land Of The Crescent, Türk oyun festivali ile son dönemde ülkemizden çıkan birçok başarılı yapımı tek bir çatı altında görme ve gurur duyma şansımız oldu. Çoğunu zaten yakından takip ettiğimiz bu oyunlar, sadece ülkemizde değil küresel pazarda elde ettiği başarılarla da adından söz ettiriyor. Yerli yapımların sadece sayısı değil oyun kalitelerinin artıyor olmasından da ayrıca mutluluk duyuyoruz elbette. Ülke olarak bu pazara geç girmiş olmamızdan kaynaklı, çoğu henüz bir iki stüdyo hariç çok geniş kadrolara sahip değiller. Çoğu bir elin parmaklarını geçmeyen hatta tek kişilik dev kadrolardan oluşuyor :) Bu incelememizin konusu olan Once Alive da işte o tek kişilik oyunlardan biri.
Tek kişilik dev kadro
Cem Boray Yıldırım’ın tamamen tek başına Unreal Engine 5 ile geliştirdiği bu oyun duyurulduğu andan itibaren özellikle görsel kalitesi ile dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştı. Bizim de merak ettiğim bu oyunu yapımcı GameDev.ist’in sağladığı kod ile çıkış tarihinden önce oynama şansımız oldu ve “bir çırpıda” da bitirdik. Bu kelimeyi hem pozitif hem de biraz negatif anlamda kullanıyoruz. Oyun, hikâye olarak gerçekten sürükleyici ve ne olacağını merak ettiğiniz için bir film izlercesine kolayca kopamıyorsunuz ve bitirmeden bırakamıyorsunuz. Diğer taraftan oldukça da kısa. Sanki bir sonraki bölümü çıkacak olan bir Telltale oyunu gibi hissettiriyor. Keşke daha uzun olsaydı demekten de kendinizi alamıyorsunuz. Tabii ki tek bir kişinin sadece iki yıldan biraz fazla bir zamanda geliştirmiş olduğunu düşündüğünüzde buna en fazla sitem edebiliriz.
Türkçe seslendirmeye tam not!
Her zaman yerli yapımları önce kendi dillerine destek vermiyor olmaları ile eleştirmişizdir. Dolayısıyla Once Alive, aralarında Bora Sivri'nin de bulunduğu yirminin üzerinde ünlü sanatçının görev aldığı Türkçe seslendirme için ayrı bir övgüyü hak ediyor. Umarız diğer oyunlar da aynı yolda ilerler. Küçük ekipler için bu tür işlerin kolay olmadığını biliyoruz elbette. Ancak zaten Cem Boray Yıldırım da Türkçe seslendirmeye ek olarak oyunun geliştirme sürecinde motion capture, lokalizasyon ve pazarlama gibi işler için yapımcı GameDev.ist’in oldukça yardımını almış. Bu noktada ülkemizde henüz yeni gelişen oyun pazarında özellikle daha birçok küçük ölçekli geliştirici için GameDev.ist’in daha çok fazla yardımı olacağına eminiz. Gelelim oyunun konusuna.
Kardeşini arayan bir ağabeyin hikayesi
Cem Boray Yıldırım, hikâyeyi yazmak için kendi yaşam deneyimlerinden ilham almış. Oyundaki kardeşlerin modelleri ise temsil ettikleri gerçek hayattaki bireylere dayanıyor. Once Alive, kıyamet sonrası bir dünyanın sessizliğinde, insanlığın yok olduğuna inanan iki kardeşin hayatta kalma mücadelesini anlatıyor. Aslında kardeşlerden biri buna tam olarak inanmıyor. Ağabey Jim’in aksine küçük kardeşi Daniel, bu umut ışığına tutunuyor ve evi terk ediyor. Kardeşini kaybetmenin yüküyle yüzleşen Jim, sadece onu bulmak için değil, aynı zamanda bu gizemli yerleşimde saklı gerçekleri ortaya çıkarmak için de bir yolculuğa çıkmak zorunda kalıyor ve oyun da işte tam burada başlıyor. Geçmişin pişmanlıkları ve geleceğin belirsizliğiyle boğuşurken onu kendi hikayesini yazmaya zorlayan bir iç hesaplaşmaya sürükleniyor.
Oyun süresince bu iç hesaplaşma zaman zaman flashback’ler olarak karşımıza çıkıyor. Geçmişe dönük ortaya çıkardığınız hikayeler girdiğiniz belli mekanlarda silik karakter siluetleri kullanılarak yankılarla anlatılıyor. Daha faza detay verip hikâyenin heyecanını kaçırmak istemiyoruz ama bunlar dışında zaten oyun boyunca sadece tek bir karakter ile karşılaşıyoruz. Bizce bu, tek kişilik geliştirme “ekibi” için daha fazla karakter tasarımı ile uğraşmamak adına oldukça inovatif bir çözüm olmuş ve hikâyeye de uymuş.
Bazı mekaniklerin potansiyeli tam kullanılamamış
One Alive, birincil şahıs bakış açısı ile oynanıyor ve oyunda herhangi bir savaş mekaniği yok. Sadece bulmacalar üzerine kurulu bir yürüme simülasyonu olarak nitelendirilebilir. Hızlı karar vermeniz gereken ve aksiyona dayalı sadece bir iki olayla yüzleşiyorsunuz. Bunlar biraz daha fazla olabilirdi. Benzer şekilde bazı potansiyeli yüksek mekanik de oyun içinde sadece bir kere kullanılmakla kalmış. Hareketin dışında sadece tek bir etkileşim tuşu var ve bunu, bulmacaları çözmek için ihtiyacınız olan nesneleri toplamak ve kapıları açmak için kullanabiliyorsunuz. Bulmacalar çok zor değil ve biraz dikkat ile kolaylıkla çözülebiliyor. Tavsiyemiz gördüğünüz her şeyi alıp envantere eklemeniz olacak.
Unreal Engine 5 destekli dikkat çeken grafikler
Grafikler konusunda ise gerçekten iyi iş çıkarıldığını belirtmemiz gerek. Dağlar taşlar ve çevre çok iyi bir detay seviyesine sahip. İç mekanlar da fena sayılmaz ancak ortam ışığı konusunda biraz daha çalışılabilirdi. Oyunu Ryzen 7 4800, RTX 2060 bir bilgisayarda Full HD ayarlarda oynadık ve DLSS desteği ile çok fazla performans sorunu yaşamadığımızı söyleyebiliriz. Sadece ilk yükleme süresi biraz uzundu ve bu kısım belki bir ara sahne ile örtülebilse daha iyi olabilirmiş. Sesler noktasında ise daha önce de belirttiğimiz gibi oldukça profesyonel bir iş çıkarılmış.
Sonuç
Mutlaka desteklememiz gerekiyor, ancak yerli oyunları sadece yerli oldukları için milliyetçi duygularda kusursuz gösterip göklere çıkarmaya da karşıyız. “Kendi potansiyeli” çerçevesinde elbette dev rakiplerinden ayrı tutarak (puanlama yapmadan) diğer oyunları nasıl yapıyorsak aynı kriterlerle incelemeye çalışıyoruz. Once Alive’ın arkasında dev ekipler olmadığı ve sadece tek bir kişi tarafından geliştirildiğini tekrarlayarak yaptığımız eleştirilerin oyunu yermek için değil yapıcı eleştiriler olarak algılanması gerektiğini belirtelim. Biz oyunu beğendik ve bizde iyi bir etki bıraktığını söyleyebiliriz. Tebrikler Cem :D Indie bir oyun için indirimdeki 140 TL’lik fiyat etiketi ise oyunun süresi ile kıyaslandığında biraz fazla. Siz en iyisi demosuna bir göz atın. Türk oyun sektörünü desteklemek için satın almak ise size kalmış.
---
Yayıncı GameDev.ist
Geliştirici Cem Boray Yıldırım
Platform PC
Tür Macera
Web www.oncealivegame.com