Mobil Dünya Kongresi'nde tanıtılan Nokia X ve X+ arasındaki fark o kadar küçüktü ki, Nokia incelememiz öncesinde onları bize açıklama ihtiyacı duydu. Ülkemizde ceplerin ikisini birden görme ihtimalimiz düşük görünüyor.
Android'in özelleştirilmiş bir sürümüne sahip Nokia X, renkli, plastik tasarımıyla dikkat çekiyor. Cihaz, Nokia'nın Windows Phone'lu ceplerine oldukça benziyor. Bu kötü bir şey değil, ancak Android'le ilgili yaklaşımda bazı sorunlar var. Haliyle Nokia Android Store'a bağımlı olan Nokia X+, Google Play kadar gelişmiş bir mağaza değil.
Yine de telefonu kullandığınızda yaşadığınız deneyim, örneğin Firefox OS'takinden daha iyi. Nokia'dan bekleyeceğiniz gibi sıkıcı olmayan, renkli ve neşeli bir arayüze sahipsiniz. 4 inç'lik WVGA dokunmatik ekran ise şaşırtıcı biçimde derin siyahlara ve canlı renklere sahip. Aynı zamanda tepki süresi de iyi.
Ancak cep, görünümüyle şıklığa değil hantallığa daha yakın duruyor. Kenarları kavisli de olsa Nokia X'i elinizde tutarken, kendinizi büyük bir lego parçasını elinize almış gibi hissediyorsunuz. Ancak bu aynı zamanda cihazın sağlam olduğunu size hissettiriyor. Plastiğin elinize verdiği his ise hiç fena değil.
Çift SIM destekli
Nokia X+'ın çift SIM destekli olması, gelişmekte olan ülkelerin onu sevecekleri anlamına geliyor. Çift çekirdekli işlemci çoğunlukla işlerin üstesinden gelebiliyor. Onu zorladığımızda bazı takılmalar yaşadık, ancak günlük kullanımda takılmalara nadiren rastlayacaksınız.
Nokia X+, ucuz telefonların sundukları deneyimin "yerlerde sürünmek"
zorunda olmadığının bir ispatı. X+'ın 10 euro daha pahalı olması, size 512MB yerine 768MB RAM kazandırıyor. Ancak ödeyeceğiniz bu ek fiyatın, alacağınız performans artışına değeceğini sanmıyoruz.