Kompakt makinelerde çeşitlilik o kadar fazla ki, sevdikleriyle bayram görüşmelerini, piknik ortamlarını, neşeli anlarını bas çek rahatlığında bilgisayarlarında paylaşmak isteyenler, bu curcunanın içinden kolay kolay çıkamıyor çoğu zaman. Özellikle de kompakt makinelerin kullanımında aranan kolaylık kriteri vaat edilenlerden hayli uzak oluyor. Tam da bu noktada geçtiğimiz ay başında piyasaya sürülen Olympus µ 820, bir kompakt fotoğraf makinesi arayanların imdadına yetişti.
Estetik denince...
Her türlü hava koşullarında çalışabilmesi için geliştirilen kasası, mju serisinin estetik tasarımından taviz verilmeden hazırlanmış. Ayrıca 125 g ağırlık sınıfının en hafif cihazları arasında yer almasını sağlıyor. Varlığıyla yokluğu arka cebinizde dahi taşırken hissedilmeyen Olympus'un yeni gözdesi, siyah, gümüş, mavi ve kırmızı renk seçenekleriyle estetik görünümünü tamamlıyor. Aslına bakarsanız barındırdığı teknoloji bakımından cihazın LCD'sine yazının ilerleyen bölümlerinde değinmek gerekiyor ancak 3 inçlik LCD ekran gerçekten görülmeye değer. 230.000 piksellik HyperCrystal ekran o kadar başarılı ki, pozlama telafisini ekranın değerleriyle birebir yapabiliyorsunuz. HyperCrystal ekran teknolojisinin getirdiği diğer bir yenilik de ekranın 170 derecelik eğime kadar her açıdan net bir şekilde tam güneş ışığı altında dahi görülebilmesini sağlaması. Bu parlaklığın nedeni de kullanılan yarı iletken teknoloji. Dolayısıyla tüm bu sıraladıklarımız, şıklık bakımından mju 820'nin kendi sınıfında başı çektiğini yeterince gösteriyor diyebiliriz.
Kompakt teknoloji
Keşke her şey dış görünüşten ibaret olsaydı ve biz tüm yargılarımızı bu basit ilkeyle verebiliyor olsaydık. Ne var ki durum hiç de öyle değil. Araştırmalarımız Olympus'un barındırdığı teknolojiyle bizi hayli şaşırttı. Çünkü en azından ürünün kullanma kılavuzunu elinize aldığınızda ne kadar çok özelliğe sahip olduğuna şaşıracak ve muhtemelen bunların bir çoğunu okumadan bir kenera bırakacaksınız. Fakat belli başlılarını belirtmemizde yarar var ve bunların başında da ürünün kullandığı TruePic teknolojisi geliyor.
TruePic TURBO III imaj işlemci teknolojisinin getirdiklerini üç ana başlık altında toplayabiliriz: Doğru ve canlı renkler, kumlanma performansı ve daha hızlı imaj işleme. Her piksel üzerinde anti-blooming teknolojisini kullanan Olympus TruePic TURBO imaj işlemcisi, imaj üzerindeki istenmeyen etkileri ortadan kaldırıyor. Burada istenmeyen etkilerden anlaşılan, anti blooming teknolojisinin sağladığı avantaj. Şöyle ki; CCD sensörler, gece sokak lambasının aydınlattığı bir ortamı çektiğinizde fazla kumlanma (noise) üretir. Anti blooming teknolojisi barındırdığı efekt transistorleri (JFET) sayesinde sağladığı kontrast ayarlamalarıyla, bu gran artışının önüne geçilebiliyor. Söz konusu teknoloji sayesinde kamera işlemlerinin hızında kayda değer bir artış da sağlanabiliyor. 8 milyon piksel barındıran bir imaj verisinin işlenmesindeki hızın arttırılmasının yanı sıra, söz konusu teknoloji, kameranın barındırdığı diğer tüm işlemlerde hız artışı ve dolayısıyla da kullanım kolaylığı sağlıyor. İşlemci motoru ve donanım bileşenleriyle iç içe çalışan teknoloji, kameranın açılması, denklanşör gecikmesini azaltma, imajın oluşturulması için işlenme süresi, verinin hafıza kartına yazılması ve gösterilmesi gibi süreçlere olumlu etkide bulunuyor. İmajlardaki hemen her pikseli kullanan TruePic III imaj işlemcisi sayesinde, en doğru renk tonlamaları elde edilebiliyor.
Teknik özellikler
Dolayısıyla 8 megapiksellik efektif çözünürlüğe sahip mju 820 ile alacağınız çıktılarda çok fazla sorun yaşamayacağınız ortada. Üstüne üstlük bu yüksek megapiksel değeri, her geçen gün artan monitör genişliklerinde kullanım keyfini arttırıyor. Bu cihazda da olduğu gibi CCD sensör artık kompakt dijital fotoğraf makinelerinde bir standart halini aldı. Fakat bizim burada esas olarak değinmek istediğimiz konu daha çok ISO üzerine. Mju 820 diyafram ve enstantane değerlerine elle müdahale olanağı vermediğinden, fotoğrafınızın ışık değerlerini otomatik olarak kullanabildiğiniz gibi elle de değiştirebildiğiniz ISO ile yapmanıza olanak tanıyor. 50-1600 ISO değerlerine sahip olan ürün, yaptığımız denemelerde 800 ISO'da dahi hayli başarılı sonuçlar verdi. Ayrıca -2, +2 pozlama telafisi sayesinde de ISO değerlerinin yeterli olmadığı sınırlı durumları elle telafi etmenize olanak tanınmış.
3 cm'ye kadar makro çekimler yapabileceğiniz ürün lensi 36-180 mm eşdeğerlikli; yani 5 optik zumlu. Bu değer bir kompakt makine için hayli yeterli. Olur da size yeterli gelmediği vakit ek olarak 5,6 X dijital zum da bulunuyor fakat her zaman olduğu gibi örneğin ACDsee gibi bir imaj görüntüleyici programda "+" tuşuna basarak yapacağınız işlemi (ki 8 megapiksellik bir cihazla bu çok başarılı sonuçlar verir) makineye bırakarak, imaj kalitesinden ödün vermenizi kesinlikle tavsiye etmiyoruz. Çekime hazır haldeyken deklanşörü yarım basılı tuttuğunuzda otomatik netleme devreye girecektir. Yukarda bahsettiğimiz imaj işlemcisi sayesinde Olympus mju 820'nin deklanşör gecikmesinin pratikte hissedilmeyecek kadar az olduğunu belirtmemizde yarar var. Ürünün en önemli özelliklerinden bir diğeri de seri çekimlerdeki başarısı. Öyle ki, 3 megapiksellik mod'da, saniyede yedi kareden 11 kareyi art arda çekebiliyorsunuz. Ancak genellikle daha yüksek çözünürlükler kullanacağınızdan 47 MB'lık dâhili hafızası yeterli olmayacaktır. Son bir yıl içerisinde kompakt makinelerde kullanımı giderek artan xD kart teknolojisinden bu üründe de yararlanılmış. Sadece JPEG biçiminde çekim yapan kamera, ayrıca EXIF bilgilerini 2.21 sürümüyle kullanıma sunuyor.
Yan bileşenler
Tabii ister istemez aklınıza bu kadar teknolojiyi içinde barındıran kamera pilinin ne kadar dayanıklı olduğu sorusu gelebilir. Beraberinde gelen şarj aletiyle lityum iyon pilin tam şarjda sizi yarı yolda bırakmayacağını söyleyebiliriz. Fakat esas şaşkınlığı artık fotoğraflarınızı bilgisayarınıza aktarırken yaşayacaksınız. Kullandığı USB 2.0 yüksek hızlı aktarım teknolojisi açıkçası bizi yaptığımız denemelerde hayret içinde bıraktı. Böylelikle hem pilden hem de zamandan tasarruf edeceksiniz.
Kullanım kolaylığı
Söz konusu portre çekimleri olduğunda, "Yüz Tanıma Teknolojisi" sayesinde kompozisyondaki yüzler taranıyor ve en iyi sonuçları elde edebilmek için poz ve odaklama ayarlarını uygun bir şekilde makine tarafından ayarlanıyor. Burada bahsetmemiz gereken diğer bir teknoloji de Olympus'un kullandığı BrightCapture teknolojisi. Söz konusu teknoloji sayesinde HyperCrystal LCD ekranından eşdeğer parlaklık değerleri alınıyor ve yetersiz ışık koşullarında portre, iç mekân, mum ışığı, hareketli nesnelerin çekimi gibi senaryolarda maksimum performans alıyorsunuz. Portre, Gece Sahne ve Sport modları ile 20 sahne modu, değişik çekim modlarında hızlıca çekim yapmaya izin veriyor. Gülümseme Çekim sahne modu, konunun ne zaman gülümsediğini fark ederek doğru zamanda çekimde doğru zamanlama sağlanabiliyor. Yerleşik düzenleme işlevleriyse: Kırmızı göz düzeltme, ifade düzeltme ve yüze odaklanma olarak karşınıza çıkıyor. Ayrıca, 25 dil seçeneği içinde Türkçe dil desteği de sunulmuş olması menüde gezinirken işlerinizi oldukça kolaylaştırıyor. Bir kompakt makine olur da video özelliği olmadan olur mu? Yanıt tabii ki "hayır". Olympus mju 820'de ortalama çekim kalitesine sahip. 160 X 120, 320 X 240 ve 640 X 480 çözünürlükte çekim yapabildiğiniz kameranın ses kalitesini yüksek bulmadık.
Sonuç: İşlevsel teknoloji ve şıklık!
Genel olarak toparlamak gerekirse Olympus µ 820, barındırdığı teknolojiler ve bu teknolojilerin işlevselliği bakımından hayli zengin bir cihaz. Şık tasarımı da her ortamda fotoğraf çekmeyi daha zevkli hale getiriyor. Yaklaşık 460 YTL'ye satın alabileceğiniz bu ürün bir kompakt makineden beklenilen tüm ihtiyaçlara yanıt verebiliyor. Ne diyelim; ışığınız bol olsun.
Berk Ergin
CHIP Online