ABD ve Çin’deki üniversitelerden araştırmacıların bir araya getirdiği yeni veriler, ofise dönüş politikalarının en yetenekli ve deneyimli çalışanların bir kısmını işlerini bırakmaya ittiğini doğruluyor.
LinkedIn üzerinden teknoloji ve finans rollerindeki üç milyondan fazla çalışanı takip ederek, şirket politikası değişiklikleriyle ilişkili olarak rollerini ne zaman değiştirdiklerini gözlemleyen “Ofise Dönüş Zorunlulukları ve Beyin Göçü” raporu, sıkı ofise dönüş zorunlulukları olan işletmelerde daha yüksek oranda çalışan değişmesi hızları görüldüğünü belirtti. Ayrıca ofiste çalışmayı teşvik eden şirketlerin, potansiyel çalışanların esnekliğe değer vermesi nedeniyle yeniden işe alım yapmalarının daha zor olduğu söyleniyor.
Araştırmacılar, ofise dönüş zorunluluklarının getirilmesinin ardından çalışan değişimi hızlarının ortalama %14 oranında arttığını buldular. Bu değişikliklerden en çok etkilenenler, aynı zamanda değiştirilmesi en zor olan kıdemli düzeydeki çalışanlar ve yüksek becerili olanlardı. Kadın çalışanların ofiste çalışma temposunun ardından şirketten ayrılma olasılıklarının üç kat daha fazla olduğunu belirten araştırmacılar, bunun büyük ölçüde daha çok ailevi sorumluluklara bağlı olduğunu söylüyor.
Şirketlerin yeni çalışanları işe almaları ortalama %23 daha uzun sürerken, genel işe alım oranları %17 düştü.
Çalışma, “bulgularımız, ofise dönüş zorunluluklarının firmalar için maliyetli olduğunu ve iş gücü üzerinde ciddi olumsuz etkileri olduğunu gösteriyor” sonucuna varıyor. Ancak bu bulguların büyük şirketlerin ofise dönüş çağrıları üzerinde bir etki yaratıp yaratmayacağı şimdilik bilinmiyor. Giderek daha fazla araştırma, çalışanların hibrit ve uzaktan çalışma düzenlerinin esnekliğini tercih ettiğini gösterirken, özellikle endüstri devlerinin çok büyük bir kısmı çalışanları tekrar ofise çağırıyor.