Change.org imza kampanyaları genellikle çok etkili olmasa da, Good Times’ın yaklaşan Netflix sürümünün iptal edilmesini isteyen bir kampanya, nadir istisnalardan biri olabilir. Yayın devinin 70’lerin sevilen sitcom’unu animasyon olarak yeniden yayınlaması, çeşitli nedenlerle dizinin 12 Nisan’daki ilk gösterimi öncesinde internetin hızla harekete geçmesine sebep oldu.
Dilekçede Netflix’teki animasyon serisinin “1974’ten 1979’a kadar oynatılan orijinal Good Times aile şovunun imajına zarar veren abartılı basmakalıp bir şovdur. New Good Times animasyon serisi şiddeti, siyahi topluluğun kültür yıkımını ve alkol istismarını teşvik ediyor. Bu diziler aracılığıyla Siyah Amerikalıları olumsuz bir şekilde tasvir eden bu saçmalığa bir son vermenin zamanı geldi” deniliyor.
Haber yayına hazırlanırken 3.000’in üzerinde imza toplanmış durumdaydı ve bu, 5.000 imza hedefinin yarısından fazlası anlamına geliyor. Bu imza kampanyasının ne kadar etkili olacağını şimdiden söylemek pek mümkün olmasa da, öne çıkan bir Netflix yapımının bu tür bir tepkiyi görmek istemeyeceği rahatlıkla söylenebilir. Yayın tarihine yaklaşık bir hafta olmasına rağmen internet üzerinde şimdiden pek çok tartışmanın ve manşetlerin yer alması, bu imza kampanyasını daha da dikkate değer hale getiriyor.
Elbette, görülebildiği kadarıyla, insanlar bu görüşlerin ve fikirlerin çoğunu dizinin stereotiplerle dolu fragmanına dayandırıyorlar. Netflix, yeni diziyi (bu yıl 50. yıl dönümünü kutlayan) canlı aksiyon orijinalinin “ruhani devamı” olarak sunuyor. Animasyon Good Times, Chicago’daki bir konut projesinin 17C numaralı dairesinde yaşayan Evans ailesinin dördüncü neslini konu alıyor.
Yapım sorumlusu Ranada Shepard, bir Netflix röportajında “Bu, Chicago’nun Güney Yakası'nda bir araya gelen, birlikte gülen ve sistemden sağ çıkan siyahi bir aileyi konu alıyor” dedi ve devam etti: “Bundan elde edeceğiniz şey, çok sayıda sosyal yorum, çok fazla sınırları zorlama, kendinizi iyi hissettiren çok sayıda televizyon ve aynı zamanda The Simpsons, South Park ve Family Guy’a benzer sayılabilecek pek çok şey olacak.”