Spotify ve Apple Music gibi akış hizmetleri, müzik endüstrisi için bir yıl öncesine göre çok daha büyük önem taşıyor. RIAA'nın bildirdiğine göre bu hizmetler, 2019 yılında Amerikan müzik gelirinin %79'unu (8,8 milyar dolar) oluşturuyordu. Bir önceki yıl ise bu oran %75'ti. Tabii ki bu gelirin büyük bir kısmı, ücretli üyelerden kaynaklanıyor.
2019 yılı sonunda, Apple Music ve Spotify gibi hizmetler için ödeme yapan 60,4 milyon müşteri bulunuyordu ve bu da endüstrinin tüm gelirinin %61'ini (6,8 milyar dolar) oluşturuyordu. Ücretli üye sayısının, bir önceki yıl 46,9 milyon olduğunu da belirtelim.
Tabii ki bunun diğer müzik formatları için ne anlama geldiğini tahmin edebilirsiniz. Fiziksel müzik satışları 2018 yılındaki %12 oranından %10 oranına gerilerken, indirmeler daha da fazla gerileme yaşayarak %11'den %8'e düştü. Fiziksel kopyalarda en büyük azalma CD satışlarında yaşandı ve bu azalma, plak satışlarının yaşadığı %19'luk büyümeyi (toplam gelirin %4,5'i) aşağı çekmeyi fazlasıyla başardı. Genel anlamda ABD'de müziğin akış hizmetlerinden oluştuğu bir gerçek ve bu hizmetleri yok sayan sanatçıların zor durumda kalabilecekleri kesin gibi görünüyor.
Amerikan müzik endüstrisi 2019 yılında genel büyümesine devam etti ve %13'lük artış ile 11,1 milyar dolara ulaştı. RIAA endüstrinin nasıl büyüdüğüne dair genel cümleler dışında ("rekabeti ve seçimi arttıran" ortaklıklar veya "harika müzik" gibi) detaya girmiş değil ancak bu büyümenin en büyük etkenlerinden birinin insanların 'nasıl müzik dinlediği' olduğu söylenebilir. Sahip olduğunuz neredeyse her cihazda aynı hizmet ile müzik dinleyebildiğinizde, akış hizmetleri için para ödemek çok daha mantıklı gözüküyor.