Motorola'nın Perşembe günü resmi olarak tanıtılan cebi Moto X, sayısı hızla çoğalan Android'li cepler arasından çıkabilmek için farklı bir şey deniyor. Moto X, teknik özelliklerden çok kullanıcı deneyimine yoğunlaşıyor ve aslında bununla diğer Android üreticilerine de bir mesaj gönderiyor.
Moto X'te hevesimizi kıran ilk detay, cihazın en son Android 4.3 yerine Android 4.2.2'yle gelmesi oldu. Android 4.3'ün ardından ismi pek anılmayan Android 5.0'ın cihazda yer edinmesini zaten pek beklemiyorduk. Moto X, Android'in son sürümünü çalıştırmasa da Sense, TouchWiz gibi herhangi bir ek kullanıcı arayüzüne sahip değil. Ancak bu, Moto X'in ek işlevlerle gelmediği anlamını taşımıyor. Bu ek işlevlerden sonraki sayfamızda bahsedeceğiz.
Gücünü çift çekirdekli 1.7GHz Qualcomm Snapdragon S4 Pro ve 2GB RAM'den alan Moto X'in arayüzü hızlı, tepki süresi gayet iyi. Moto X'i güçlü kılan yanı, X8 Computing System'ın bir parçası olan dört çekirdekli Adreno 320 GPU'su.
Sesli kontrol işlevleri
Az önce bahsettiğimiz X8 mimarisi, Moto X'i rakiplerinden ayıran en önemli ek özelliklerden. X8'in sunduğu ek işlevler arasında en çok öne çıkanı, sesli kontrol işlevleri. Moto X'teki "doğal dil işlemcisi" ve "içeriksel hesaplama işlemcisi", onu hiçbir yere dokunmadan kontrol etmenize izin veriyor. Bu sayede "OK Google Now" diyerek telefon görüşmesi başlatabiliyor veya web'de arama yapabiliyorsunuz.
Sadece sizin sesinizle çalışmaya alışan telefon, bu sayede kalabalık bir ortamda bile sesinizi algılayabiliyor. Cihazla yaptığımız kısa denemelerde gürültülü gösteri salonunda komutları rahatça algılayabildiğini gördük. Cihaz, ses algılamadaki başarısını üzerindeki üstünde, altında ve önünde bulunan 3 farklı mikrofona da borçlu. Motorola, Moto X'in sizi 30 metre mesafeden duyabildiğini iddia ediyor, ancak etkinlik sırasında bunu deneme fırsatı bulamadık.
Fotoğraf yetenekleri
Fotoğraf yetenekleri
Moto X'in en önemli yönü, fotoğraf çekme yetenekleri. Motorola, Moto X'i cebinizden çıkarır çıkarmaz fotoğraf çekebilmeniz için elinden gelenin en iyisini yapmış diyebiliriz. Moto X'i çıkarırken parmağınızla bir döndürme hareketi yaparak kamera uygulamasını hemen açabiliyorsunuz. Moto X'in üzerinde bir fotoğraf çekme düğmesi bulunmuyor, bunun yerine ekranın herhangi bir noktasına dokunmanız yeterli.
Moto X'te ekrana dokunarak fotoğraf çekmek çok kolay, ancak otomatik odak işlevi bazen doğru yere odaklanmayabiliyor. 10 megapiksellik arka kamera ise HTC One veya Nokia Lumia 1020'nin kameralarına yaklaşmıyor. Yine de RGBC resim sensörü, daha fazla ışık yakalayarak etkileyici fotoğraflar çekebilmenizi sağlıyor. Bu teoride düşük ışıkta daha iyi fotoğraf çekebilmeniz demek, ancak çektiğimiz fotoğrafların renginin atmış ve aşırı derecede parlak çıktığını belirtmeliyiz.
Bir bakışlık bilgi
Moto X'teki ilginç bir işlev ise cihazın OLED ekranı kapalıyken 10 saniyede bir bilgi göstermesi. Bu işlevin pilinizi tüketip bitireceğini düşünmeyin, zira sadece gösterilen pikseller için enerji harcandığından, işlevin enerji tüketimi oldukça düşük.
Kişiselleştirilebilir gövdeler
Özel gövdeler
Motorola, Moto X'in dahili bileşenlerini eşsiz hale getirmek üzere büyük çaba göstermiş olsa da şirketin asıl planı, kullanıcılarına daha fazla görünüm seçeneği sunmaktı.
Çevrimiçi Moto Maker, ön ve arka yüzün renginden varsayılan duvar kağıdına, bir dizi özelliği değiştirmenize izin veriyor. Bunun yanında 16GB'lık ve 32GB'lık sürümler arasından seçim yapmanız da mümkün.
Moto X'in genişletilebilir depolama alanı bulunmuyor, ancak 50GB'lık ücretsiz Google Drive, ek kart ihtiyacınızı ortadan kaldırabilir.
Tasarım ne kadar iyi olursa olsun, telefonu elinize aldığınızda size iyi bir tutuş hissi sunmuyorsa bunun bir anlamı olmayacaktır. 4.7 inç'lik bir cep olan Moto X'in elimize tam anlamıyla oturduğunu söylemeliyiz. Gorilla Glass ekrana sahip cep, 2.200mAh'lik bir pille geliyor.
Moto X, hafif olduğu kadar güçlü ve dayanıklı bir telefon hissi veriyor. Bu, özellikle cebin ağaç desenli sürümüyle birleştiğinde tamamen eşsiz bir cihaz meydana getirebilir.