MG’nin ana şirketi olan SAIC’in başkan yardımcısı, otomobil üreticisinin önümüzdeki yılın başlarında ürün yelpazesine katı hal pil (SSB) teknolojisini dahil etmeye başlayacağını bildirdi. Geçtiğimiz hafta Chengdu otomobil fuarında konuşan Yu Jingmin, şirket içinde geliştirilen ve Çin’deki daha uygun fiyatlı Wuling markaları da dahil olmak üzere SAIC’nin gelecekte sunacağı çok sayıda EV modelinde kullanılması planlanan yeni bir katı hal pil teknolojisinden bahsetti.
Bu yeni plan başarılı olursa, şirketin orijinal planlarından 12 ay önce SSB’ler araçlarda yer almaya başlayacak ve markaların rakiplerine göre büyük bir avantaj yakalamasını sağlayacak. Benzer teknolojiler üzerinde çalışan rakip firmalara baktığımızda, Toyota’nın planlarının 2028 yılını gösterdiğini ve ABD araştırma şirketi QuantumScape ile ortaklık kuran Volkswagen’in şimdilik bir tarihe bile sahip olmadığını görüyoruz.
Yu Jingmin üzerinde çalıştıkları teknolojinin özellikleri hakkında detaylara girmemiş olsa da, kardeş şirket IM Motor, şirketin katı hal pil araştırmasının erken bir örneğini kullanan yeni L6 Sedan’ını tanıttı. IM Motors, teknolojisinin mevcut lityum-demir-fosfat pillerin enerji yoğunluğunun iki katına sahip olduğunu iddia ediyor ve bu da üreticinin iç mekanı hacmini küçültmeden veya genel boş ağırlığın aşırı bir şekilde yükselmesine sebep olmadan 133 kWh’lik pil takımının L6’ya yerleştirilebilmesini sağlıyor. Bunun sonucunda da Çin’in Hafif Hizmet Aracı Test Döngüsü’nde (CLTC) 1.083 kilometre menzile ulaşabilen bir otomobil elde ediliyor.
MG’nin teknolojisi hakkında detaylar açıklanmamış olsa da, IM Motor’a benzer bir yol izlediği tahmin edilebilir. Katı hal pilleri, günümüzde yaygın olarak kullanılan teknolojiye göre daha güvenli görülüyor ve çok daha iyi bir ısıl stabiliteye sahip oldukları söyleniyor. Bu sayede çok daha hızlı şarj edilebiliyorlar ve elektrikli otomobiller söz konusu olduğunda şarj hızının belki de en önemli özelliklerden biri olduğu rahatlıkla belirtilebilir.
Ancak bu pillerin geliştirilmesinin ve üretiminin oldukça karmaşık ve pahalı bir işlem olmasının yanı sıra, çok daha fazla lityum kullanıyor olmaları da hem ekolojik hem de ekonomik başka soruları gündeme getiriyor. Ayrıca, bu pillerin kullanım ömrü konusunda da bazı belirsizlikler var; göreceli olarak daha hızlı bir şekilde ömürlerinin sonuna ulaşmaları bir başka önemli sorunu gündeme getiriyor.
Belki de en önemli sorun ise, SSB’lerin nasıl geri dönüştürüleceği konusunda çok fazla bilgimizin olmaması ve bu alanda yeterli araştırma yapılmamış olması. Bu yüzden, eğer elektrikli otomobil pillerinden oluşan çöplüklerle gezegenimizin sınırlı lityum kaynağının kelimenin tam anlamıyla çöpe atılmaması için bu alanda yapılacak araştırmaların da hızlandırılması ve desteklenmesi gerekecek.