Metal Gear serisi yıllar boyu zevkle oynadığım oyunlardan oldu. "Oynamadan Duramadım" bloğumu takip edenler bilecektir, hikaye benim için oyunlarda en önemli değerlerden biri. O yüzden Kojima'nın oyunlarını hep sevdim. Konami'den ayrıldıktan sonra bir çok kişi gibi ben de artık yeni oyun gelmez diye düşünürken şimdi karşımda Survive var. Peki ya hikaye? İşte maalesef o yok! Konami risk almak istememiş olacak ki herhangi bir senaryoya odaklanmamış bir oyunla devam etme kararı almış. Yine de serinin hatırına oyuna bir şans vermeye karar verdim.
Oyun, Ground Zeroes ve The Phantom Pain arasındaki dönemde geçiyor. Ancak bu dönemdeki hiçbir ana hikayeyi ya da karakteri konu almıyor. Zaten ortada Snake de yok. Sadece Base'in düşüşünün ardından açılan portalı araştırmak amacıyla, alternatif dünyaya geçen basit bir askeri yönetiyoruz. Bu haliyle pekala oyunun adı bambaşka bir şey de olabilirmiş!
Adı Metal Gear olmasa da olurmuş!
Alternatif dünya bizim dünyamıza oldukça benzeyen fakat Wanderers adı verilen beyinsiz zombilerle dolu bir yer. Amacımız bu alternatif gerçekliği keşfedip geri dönebilmek. Bunu da yapabilmek için çevredeki tüm kaynakları düzgün bir biçimde kullanıp hayatta kalmaya çalışıyoruz. Son dönemlerde hayatta kalma oyunların popülerliği bir hayli arttı. Bir kısmı gayet keyifli olsa da MGS bu kategoriye pek giremiyor. Daha önceden The Phantom Pain oynadıysanız pek sıkıntı çekmeyeceksiniz çünkü oyun aynı mekanikleri kullanıyor. Sadece üzerine onlarca ekipman, eşya geliştirme, kaynak toplama özelliği eklenmiş.Bu mekanikleri çözdükten sonra karargâhınızı güçlendirmeniz şart. Etraftaki onlarca kaynağı toplayıp karargahınıza getirip bir sürü ekipman yapabiliyorsunuz.
Gizlilik artık çok önemli değil
Metal Gear serisi gizlilik konusunda devrim niteliğinde özelliklere sahipti. Birçok oyun Metal Gear'ın açtığı yoldan ilerlemişti. Survive ise gizlilik hususunu oyuna yedirmiş olsa da bu ögeden pek fazla faydalanmıyor. Sürekli üzerinize gelen zombilerden kurtulmak için topladığınız kaynaklar ve geliştirdiğiniz ekipmanları kullanabiliyorsunuz. Bu bir çit ya da devasa bir kule olabileceği gibi oyunun ilerleyen kısımlarında taretlere ve devasa robotlara dönüşebiliyor. En basit savunma örneği ise metal çitinizin arkasına geçip uzun mızrağınızla zombilere vurmak.
Hikaye açısından beni yakalayamasa da bu savaşma ve savunma mekanikleri oyuna renk katmış diyebilirim. Yine de ilk birkaç saatin ardından her hayatta kalma oyunu gibi kendini tekrar etmeye başlıyor. Bu durumda multiplayer oyuna geçmek kaçınılmaz oluyor. Hayatta kalma türüne yakışacak bir oyun olması gerekirken yetersiz yapay zeka ve sıkıcı hikaye yüzünden umduğumu bulamadığımı söyleyeyim. Her türünü oynadım bu sefer de Metal Gear dünyasında hayatta kalma oyunu oynayayım diyenler deneyebilir.