"Pokelemek" kelimesi veya "Poke" kavramı 15-20 yaşındaki bireylere bugün pek bir anlam ifade etmiyor olabilir ama sosyal medya teriminin icat edildiği 20 yıl önce, Facebook'un ilk günlerinde Zuckerberg'ün bütün dünyayı cezbeden fikirlerinden biri, insanların Facebook üzerinden birbirlerini "dürtmesiydi."
Bir arkadaşınıza, hatta yabancı birine bir "dürtü" (poke) göndererek onun dikkatini çekip etkileşim kurmanız üzerine kurulu bu konsept ilk birkaç sene çok sevildiyse de, dürtülmekten hoşlanmayanların da şikayetleriyle olsa gerek Facebook bu eğlenceyi önce sınırlandırdı, sonra kolay bulunmayacak şekilde Facebook'un derinliklerine gömdü ve fiilen ortadan kaldırdı. Aslında onu hiç yok etmedi ama kullanılmaması için elinden geleni yaptı.
Ancak şimdi yeni ismiyle Meta, poke'leri geri getirmeye hazırlanıyor. Muhtemelen Meta'nın tamamen ileri yaştaki kullanıcıların eline geçmesinin sonucu olarak, gençleri nasıl geri kazanırız sorusuna cevaben buldukları çözüm bu olabilir.
Meta bu yılın başlarında dürtmeleri daha görünür kılmak ve insanların bu özelliği gerçekten kullanmasını sağlamak için tasarım değişiklikleri yaptı. Kullanıcı arayüzü değişikliklerinden biri, mevcut arkadaşları ararken Poke düğmesinin görüntülenmesiydi.
Facebook, geçtiğimiz ay sosyal ağda dürtme işlemlerinde 13 kat artış olduğunu söylüyor. Bakalım, Facebook'un ilk çağlarını yaşayamamış 25 yaş altındaki nesil, bu Poke işini beğenip TikTok'u bırakmaya ikna olacak mı? Çünkü biliyorsunuz gençler her dakikayı bir Hollywood melodramında başroldeymiş gibi dans edip alkış alarak yaşamayı çok sevdi ve Meta'nın dans ederek hayal dünyalarında yaşayan gençleri TikTok'tan kopartabilmesi için sağı solu Poke'letmekten daha fazlasına ihtiyacı varmış gibi duruyor.