Piyasalarda çocuklarını psikolojisini tehdit eden birçok oyun bulunuyor. Daha önce Mavi Balina ve Momo gibi tehlikeli oyunlar ortaya çıkmış ve birtakım intihar vakalarına rastlanmıştı. Şimdi de Blue Baby (Mavi Bebek) oyunu gündemde.
Özel Haber: chip.com.tr
Blue Baby isimli oyun dünyanın birçok yerinde çocukları etkisi altına aldı ve Türkiyede'de görülmeye başlandı. Peki mavi bebek oyunu nedir?
MAVİ BEBEK OYUNU NEDİR?
Mavi bebek oyunu bir efsaneden türetilmiş sanal bir oyundur. Fiziksel tepkiye bağlı olan bu oyun, banyoda oynanan bir oyundur. Banyoda ışıkları kapatarak oynanan bu oyunda manipülasyon etkisiyle yaklaşık 15 kez "baby blue, blue baby" dediğinizde hayalinizdeki bebeği hissetmeye başlıyorsunuz. Yine bir efsaneye göre bebeğin tırnakları çocuğun koluna batıyor. Oyunda mavi bebeğin annesi oyuncuya 'bebeğimi bırak' diye sesleniyor. Anlık kamera görüntüleri paylaşılabiliyor. Ses efektleriyle çocuğun korkması sağlanıyor. Mavi bebek oyunu neden çocuklar için tehlikeli?
Memorial Şişli Hastanesi Çocuk-Ergen Psikiyatri Uzmanı Leyla Benkurt Alkaş, Mavi Bebek oyununu, çocukların oyunlarla olan ilişkisini ve dikkat edilmesi gereken durumları anlattı.
"ÇOCUĞUNUZ HENÜZ 3 KELİMELİK CÜMLELER KURAMIYORSA HER TÜRLÜ EKRANDAN UZAK TUTULMALI"
Koronavirüs pandemisi nedeniyle sosyal medya kullanımı ve video oyunlarına ayrılan sürelerde ciddi artışlar gözleniyor. Özellikle dar alanda zaman geçirmek, gerçek sosyallik alanlarının (okul, arkadaşlık, akrabalık, spor, sanat, kurs ortamları) güvenli ortamından mahrum kalmak çocuk ve gençler için sosyal medyayı soluklanma yeri haline getiriyor. Ancak bazı olumsuz oyunlar çocukların hem gelişimine hem de geleceğine ciddi anlamda zarar verebiliyor.
MAVİ BEBEK GİBİ OYUNLAR ÇOCUKLARI KORKAK VE BAĞIMLI HALE GETİRİYOR
Videoların çocukların gelişimine yansımaları konusunda ailelerin, eğitimcilerin ve gençlerin çok iyi bilgilendirilmesi gerekir. Giderek daha karanlık, daha bağımlılık yaratan video oyunlarıyla, erken yaş grubundaki çocukların körpe beyinleri zarar görür. Üstelik bu tablo, çocukları tamamen korkak, bağımlı tüketiciler haline getirir.
Son günlerin dikkat çeken karanlık oyunlardan Mavi Bebek (Blue Baby) oyunu tipik bir illüzyon ve hipnoz oyunudur. Çocuklar bu sürece girdikten sonra onlara gelen emirleri yerine getiriyorlar. Aynı 'Mavi Balina'da olduğu gibi basitten zora, normalden anormale yürüyen bir silsilede çeşitli talimatlar veriliyor.
ÇOCUKLAR BU OYUNU OYNAMAYI NEDEN SEVİYOR?
Oyun oynama; taklitten, hayal dünyasına, ortak hareket etmekten kural ve sınırlara uymaya doğru bir bebeğin yetişkin olmasındaki en önemli görevidir. Hafıza, zeka, beceri, rekabet, uyum, empati, merak, mücadele duygularını, yenme ve yenilmeyi öğretir. Oyun hayatın kendisini anlamak için gerekli olup, hayat kadar da acı verici değildir.
Fanteziler utanmadan doyuma ulaşır, öfkeler kimseyi incitmeden kontrol edilebilir, rolden role geçerken kimlik oluşur, sabır, paylaşma, birlik olma hazzı yaşanır. Kontrol edilebilen bir özel hayat alanı oluşur. Gerçek oyun, gerçek insanların gözlerine bakarak, karşılıklı etkileşim içinde oynatılır. Empati, sevgi, ortak duygular, erdemler, ahlak böylece gelişir.
VİDEO OYUNLARI NEDEN SEVİLİR?
Video oyunlarının bir makina karşısında; yas, kayıp, bedensel acı ve ölüm olmadan tekrar tekrar oynanması, özellikle ergenlik öncesi ve ergenlik sürecince kaçılıp kafa dağıtılacak bir alan oluşturur. Yenilme, utanma korkusu olmadan, yalnız kalmamayı sağlar, metropol risklerinden uzakta, güvenli evinde oynanabilir. Vücut yorulmaz, aynı oyunu tekrar tekrar oynar, oynayanların videolarını izler, sanki her şeyi tam kontrol altına almış gibi hissettirir.
Ölse de oyunu tekrar başlatabilir, canı acımadan acıtabilir. Bu sanal ortamda süper güçleri olan bir yaratık, hırsız, asker, dinozor, savaşçı ya da ünlü bir futbolcu olup köyler, ülkeler, ordular, takımlar yönetebilirsin.
Beyinde ödül ve haz bölgesi uyarıldığı için bağımlılık oluşur. Gerçek hayat, sıkıcı, yorucu, zor ve acılarla dolu gelmeye başlar. Giderek oyuna ayrılan süre artıp, oyun karakterin gerçekmiş gibi olur. Gerçeklikten kopma, sanal arkadaşlıklar, sanal dünya ve sonuçta derin bir yalnızlık, boşa geçmiş bir hayat olur.
KÜÇÜK ÇOCUKLAR EKRANI NEDEN SEVİYOR?
Gelişen beyin için görsel uyaranlar, ritimler, müzik ve tekrarlayan hareketler eğlendirici, uyarıcı, rahatlatıcı unsurlardır. Beyin gelişirken heyecana da ihtiyaç duyar. Özellikle ani sesler, görüntüler, dokunmalar beynin otomatik "kaç, savaş veya dona kal" tarzında hızla tepki vermesini sağlar.
Amigdale denilen badem kadar bir beyin bölgesi bunu yönetir. Farklı bir ani uyaranla karşılaşan çocuk önce irkilir, şaşırır, korkar. Neden böyle hissettiğini bilmeden hızla bu tepkileri verir. Beyin, adrenalin, stres hormonları salgılar. Kalbi hızla atar, solunumu hızlanır, kasları gerilir göz bebekleri büyür, tüm acılar ve günlük sorunlar unutulur. Korktuğu şeyin ne olduğunu bilmeden dehşete düşer.
MAVİ BEBEK OYUNU VE DİĞER OYUNLARA OLAN BENZERLİĞİ
Aynı anda beynin bilinçli ve düşünen bilge kısımları da uyaranları değerlendirir. Korkutucu şey gerçekten risk oluşturuyor mu, benzer durumlarla önceden karşılaşmış mıydım, güvendiğim kişiler de korkmuş paniklemiş duruyor mu, mantıklı olan tutum nedir, bu sorunsa nasıl problemi çözerim şeklinde düşünme, üzerine düşünebilme becerileri gelişir.
Ceee oyunu, hoppala oyunu, salıncaklar, gondol, lunaparktaki korkutucu oyuncaklar bu yüzden çocukları hem korkutur hem de kahkahalarla korkularına gülmelerini sağlar. Eşek şakaları, korku filmleri gençliğe geçişte bir cesaret alanı gibidir. Korku sonrası, ailenin şefkat dolu kucağı, lunaparktaki oyuncaklardayken aileye el sağlama, karşılıklı güven veren gülümsemeler, cesaretle ilgili konuşmalar, korktuğu zamanki bedensel belirtileri anlatma, kendini sakinleştirmek için yaptıkları, yapacakları hep bilişsel olarak beyin tarafından işlenir.
Video oyun piyasası Amigdalenin bu kısa panik butonunu uyarıcı oyunlar yaparak, küçük çocukların henüz olgunlaşmamış beynini hedef alır. Hem erken yaşta bağımlılığı arttırmakta hem de beynin bilgiyi anlamlandıran, düşünmeyi öğreten, duyguları düzenleyen, diğer insanlarla empati kurmayı sağlayan bölgesinin gelişmesini bozar. Bu karanlık oyunların tek sağladığı korkak, itaat eden, cahil, duygu ve davranışlarını kontrol edemeyen bireylerdir.
AİLELER VİDEO OYUN PAZARINA KARŞI NE YAPABİLİR?
Konuşma, beynin en üst seviye becerilerindendir. Çocuğunuz henüz 3 kelimelik anlaşılır cümleler kurmuyorsa ekran karşısında, yemek yerken bile zaman geçirmemelidir.
Nedeni, nasılı anlayan çocukta ekran kullanım süresi kısıtlı tutulmalıdır. Ekran sonrası izledikleri hakkında konuşup, oynayarak, çizerek bilgiyi doğru işlemesi fırsatı verilir. Örneğin Caillou çizgi filmini izleyip, kedisi Gilberte'e süt vermesini çizebilirsiniz.
Çocuğun kendi odasındaki televizyondan, kulaklıkla ayrı bir köşede trans halinde ekranla takılması uygun değildir.
BAĞIMLILIĞI ARTTIRACAK HAREKETLER
Video oyununu ödül olarak sorumluluk sonuna koymak onu değerli hale getirir, bağımlılığı arttırır. Yasaklar, sınırlar ergenlerde merakı ve inadı körükler. Bilinçlendirmek, hangi sitelere girdiğini, oynadığı oyunları eleştirmeden sohbet havasında konuşmak hatta size oynamayı öğretmesine fırsat vermek gerekir. Sizin anlayıp, gördükten sonra, onun iyiliği için mantıklı önerilerde bulunmanız yapıcı olacaktır.
Özellikle gece 24 ile 05 arası saatlerde internet ortamı daha risklidir. Gece belli bir saatte wifi kapatma alışkanlığı ailecek uygulanmalı, ekran dışı etkinlik, hobi alanları, mekanları oluşturulmalıdır. Tabii tüm bu kurallar, akrabalar, okul arkadaşlarınca ortak konulursa yaptırımı güçlü olacaktır. Yaşına uygun koruma programı koysanız bile yakın ve güvenli aile-çocuk ilişkisi en koruyucu kalkandır.
Mavi Bebek gibi oyunlardan çocuklarınızı uzaklaştırmak istiyorsanız bu önerileri dikkate almalısınız.