Mars’ın Tharsis platosunda dev bir yanardağ bulundu ve bu da onu bölgedeki bilinen dördüncü yanardağ yapıyor. Ağır biçimde aşınmış olan 9.022 metrelik yanardağ, Tharsis bölgesinin görüntülerine giriyor olmasına rağmen, şimdiye kadar asla görülmemişti. Ekip ayrıca yanardağın tabanına yakın bir yerde gömülü buzul tabakasının kalıntıları gibi görünen bir şey tespit etti. Bu durumun, yanardağı uzaylı yaşamının izlerini aramak için önemli bir konuma getirebileceğine inanılıyor.
Yanardağın keşfi bu hafta Teksas’ta düzenlenen 55. Ay ve Gezegen Bilimi Konferansı’nda duyuruldu. Noctis Labyrinthus’un labirent benzeri jeolojisine uygun olarak dev yanardağa geçici olarak Noctis Mons adı verildi. Yanardağ, NASA’nın Viking yörünge araçları, Mars Keşif Yörünge Aracı ve ESA’nın Mars Express yörünge aracı da dahil olmak üzere çok sayıda Mars yörünge aracından alınan verilerle bulundu.
SETI Enstitüsü’nde gezegen bilimcisi ve yeni çalışmanın baş yazarı Pascal Lee, bir enstitü yayınında “Bu, Mars’ın zaman içindeki evrimini incelemek için, iç kısmının farklı kısımlarını incelemek, örnek almak ve tarihlendirmek için yürüyüşe çıkabileceğiniz, araç sürebileceğiniz veya uçabileceğiniz kadar derinden aşınmış eski ve uzun ömürlü bir yanardağ” dedi ve ekledi: “Ayrıca ısının su ve buzla etkileşimi konusunda uzun bir geçmişe sahip, bu da onu astrobiyoloji ve yaşam belirtileri arayışımız için önemli bir yer haline getiriyor.”
Yanardağ, Mars’taki devasa kanyon sistemi Valles Marineris’in batı ucunda yer alıyor. Basın açıklamasına göre “Mars’ın ekvatorunun yakınında açıkça gizlendiği” tespit edildi. Ekip, yanardağın katmanlı lav, buz ve piroklastik malzemeden oluşan bir kalkan olduğuna inanıyor. Yanardağda faylar ve çatlaklar oluştukça lav yükseldi, termal erozyona ve sonuçta yanardağın bazı bölümlerinin çökmesine neden oldu.
Yeni keşfedilen yanardağ, yükseklik açısından Everest Dağı’ndan (8.839 metre) çok az daha büyük olsa da, Mars’ın ABD’deki Arizona eyaleti büyüklüğündeki ve 25,75 kilometre yüksekliğindeki muazzam yanardağı Olympus Mons ile karşılaştırıldığında rahatlıkla gölgede kalıyor.
Ekip, geçtiğimiz yıl jeolojik açıdan genç bölgede kalıntı bir buzul buldu ve bu, soğuk, kurak ve genel olarak misafirperver olmayan bir dünyada gelecekteki insan yerleşimi için umut verici bir işaretti. Bu bulgu geçtiğimiz yıl düzenlenen Ay ve Gezegen Bilimi konferansında duyuruldu. Lee, daha fazla araştırma sonrasında “devasa ve derinden aşınmış bir yanardağın içinde olduğumuzu fark ettik” dedi ve devam etti: “Son olarak, Mars’ın nispeten sıcak bir ekvator bölgesinde buzul buzunun hala yüzeye yakın bir yerde korunması nedeniyle, bu yer robotik ve insanlı keşifler için çok çekici görünüyor” diye ekledi.
Mars yüzeyinin yakınında korunan bir buzul bulunması, insan yerleşimi için ilgi çekici bir alan yaratacaktır. Eğer insanlık diğer gezegenlere (hatta belki Güneş Sistemi’nin dışına) keşif gezileri düzenlemek ve yerleşmek istiyorsa, Mars’ta yiyecek, su ve hatta havanın nasıl üretileceğinin çözülmesi kritik bir öneme sahip olacaktır.
En azından bilim insanlarının gözlemlediği kadarıyla, Mars’ın yanardağlarında Dünya’da alıştığımız devasa patlamalar yaşanmıyor. Ancak gezegen sismik açıdan aktif olmaya devam ediyor. Örneğin 2022’de, artık görevi sonlandırılan InSight iniş aracı, sismik verilerde potansiyel magma işaretleri tespit etti.