Mars'ın uyduları Phobos ve Deimos, güneş sisteminin diğer uydularından biraz farklıdır. Bu uydular, ev sahibi gezegenle karşılaştırıldığında çok küçüktür, kraterlerle kaplıdır ve şaşırtıcı derecede düşük yoğunlukludur. Ayrıca Phobos, Mars'a düşme riski taşıdığı için, lanetlenmiş uydu olarak da anılır, ki uydunun Mars'a çarpması halinde güneş sisteminde çok büyük bir felaket yaşanabilir, Mars'tan kopacak dev parçalar Dünya dahil tüm güneş sistemini tehdit edecektir.
Şimdi bu gizemli uydu hakkında daha önce yayınlanmamış bazı görseller ortaya çıktı ve bilim insanları artık daha da şaşkın durumda.
Phobos'un yüzeyi boyunca uzanan 1 kilometrelik (0,6 mil) tuhaf oluklara sahip olduğunu ve ayrıca gevşek regolitlerle (kaya ve toz) kaplı olduğu biliniyor. Bilim insanlarına göre bu iki uydu, büyük bir nesnenin Mars'la çarpışması ve Mars'ın etrafında yavaş yavaş dönerek sıkışan bir enkaz diski oluşturmasıyla oluştu. Bir diğer teori ise uyduların genellikle dış asteroit kuşağında veya Jüpiter'in truva atı asteroitleriyle birlikte bulunan D tipi asteroitler olduğunu, ama Mars'ın çekim kuvvetine girdiklerini öne sürüyor.
Ancak şimdi işler değişiyor. Fransa ve Almanya'dan araştırmacılar, Avrupa Uzay Ajansı'nın (ESA) Mars Express uzay aracı tarafından çekilen Phobos fotoğrafları arasında daha önce yayınlanmamış parçalar buldular. Bu fotoğraflar ise Phobos'un her iki hipoteze de uymayan özelliklere sahip olduğunu gösteriyor. Fotoğrafları inceleyen ekip, Phobos'un ışığı eşit şekilde yansıtmadığını, ancak Güneş tam tepedeyken daha parlak göründüğünü, bu durumun kuyruklu yıldızlarda da görüldüğünü hatırlattı.
Ekip, "genel olarak, fotometrik analizimiz, Phobos'un fotometrik özelliklerinin, 67P kuyruklu yıldızınınkilere yakın bir benzerlik gösteriyor, her ikisi de kırmızı spektruma, yüksek yüzey gözenekliliğine ve benzer karşıtlık etkisi değerlerine sahip," diye vurguluyor.
Phobos bir kuyruklu yıldız mıydı?
Yani yeni teoriye göre bu uydu aslında bir kuyruklu yıldız olabilir. Ekibe göre, Phobos'un faz integrali, Satürn tarafından yakalanan bir Kuiper kuşağı nesnesi olduğu varsayılan Phoebe'nin faz integraline de çok yakın. Diğer bir deyişle, Mars aslında, yanından geçen bir kuyruklu yıldızın bir parçasını kendine çekip yörüngesine almış olabilir.
Bu aslında güneş sistemindeki her gezegenin başına gelebilir. "Dünyaya yakın cisimler" dediğimiz, aslında milyonlarca kilometre uzaktan geçen kuyruklu yıldızların dünyanın veya Ayın çekimine kapılarak bir parçasını dünyanın yörüngesine bırakması, bu parçanın dünya veya Ayla çarpışmasa bile yaratacağı çekim kuvvetiyle dünyadaki tüm denge sistemini değiştirerek mevsimlerden deniz seviyelerine, depremlerden gezegenin yörüngesine kadar her şeyi etkilemesi mümkün olabilir.
Uzayla şaka olmaz.