Fermi Paradoksu'nu duymuş olabilirsiniz, ancak duymadıysanız, özetleyelim: Evrende uzaylı yaşamın var olma olasılığının yüksek olduğunu düşünüyoruz; peki neden bunca zaman boyunca kimse bizimle temasa geçmedi? Dışarıda bu kadar çok başka uygarlık varsa, muhtemelen bizden çok daha ileri aşamalardalar, ancak neden bizim yaptığımız şeyi yapmıyorlar, sondalar göndermiyor ve bizim gibi umutsuzca başka yaşam belirtilerini aramıyorlar?
Büyük filtre teorisi
Bir hipoteze göre, uzaylı medeniyetler kendi Güneş sistemlerini terk edip galaksiyi kolonize etmeye başlama aşamasına geldikleri anda, bir şey onları durduruyor. Aksi takdirde, bu hareketlerin izlerini Samanyolu'nda görmemiz gerekliydi. Ancak bu durdurucu etkinin ne olduğunu bilmiyoruz.
Teoriyi ilginç kılan, bizim bu "büyük filtre"yi geçip geçmediğimiz veya bunun gelecekte olup olmayacağını bilmememiz. Uzayda yaşam varsa, belki de büyük kısmı henüz tek hücreli yaşamın ilerisine geçemedi. Belki de bizler de diğer uzaylı medeniyetler gibi, Dünya'yı terk etmeden önce, kaynaklarımızı kullanarak kendimizi yok etmek üzereyiz?
Her ne kadar oldukça rahatsız edici olsa da, bazı filozoflar ve bilim adamları bunun şu anlama geldiğini öne sürüyor: Diyelim ki Mars'ta yaşam bulduk. Bu, Büyük Filtre teorisine göre hiç de ideal olmayan bir konumda olduğumuzu gösterecek. Oxford Üniversitesi'nden felsefe profesörü Nick Bostrom, Dünya dışı yaşam arayışının hiçbir sonuç vermeyeceğini umduğunu söylüyor. Bostrom, 2008'de MIT Technology Review'de yayınlanan bir makalede çok basit yaşam formları bulursak, o zaman filtrenin yaşamın bu noktasından bir süre sonra gerçekleşeceği sonucuna varabileceğimizi söyledi. Çok hücreli yaşam bulursak, bu Büyük Filtrenin gerçekleşebileceği noktayı daraltır.
Teoriye göre, Mars'ta omurgalıların var olduğuna dair kanıt bulacak olutsak (pek olası değil, ama hayal edebiliriz!) Büyük Filtre'nin büyük kısmının hala geleceğimizde olduğunu anlayacağız ve bu korkunç bir haber olacak. Zira yine aynı teoriye göre bu galakside seyahat edecek kadar teknolojik olarak olgunlaşmadan önce neslimizin tükenme olasılığıyla yüzleşeceğimizi gösteriyor.
Bostrom, "Böyle bir keşif, büyük bir darbe olur. Bu, şimdiye kadar aldığımız en kötü haber olurdu" diyor. "Bu yüzden uzay sondalarımızın Mars'ta, Jüpiter'in uydusu Europa'da ve astronomlarımızın baktığı her yerde ölü kayaları ve cansız kumları keşfedeceğini umuyorum. Keşiflerin bunlarla sınırlı kalması, insanlık için büyük bir gelecek ümidini canlı tutacak" diyor.
Öyleyse, Fermi Paradoksu'na birçok olası çözüm olsa da, Bostrom haklı çıkarsa, Güneş Sistemi içinde ileri medeniyetlerin kanıtlarını bulmak, ancak yaşamın yanlış aşamalarında olduklarını tespit etmek, alabileceğimiz en kötü haber olacak.