Mantarların kendi aralarında "konuştuklarını" ve bunu nasıl yaptıklarını biliyor musunuz?

Last of US dizisiyle gündeme gelen ve Dünyanın en ilginç canlılarından biri olarak kabul edilen mantarların, birbirleriyle iletişim kurmak için özel bir ağa sahip olduklarını biliyor muydunuz?

Mantarların kendi aralarında nasıl "konuştukları" ortaya çıktı

Oldukça ilginç organizmalar olduklarını rahatlıkla söyleyebileceğimiz mantarlar alanında, radyasyonla beslenen türlerden kanseri iyileştirmeye yardımcı olabilecek zombi mantarlara kadar pek çok keşif yapıldı. Ve şimdi, mantarların birbirleriyle hiç fark etmediğimiz şekillerde iletişim kurabildiklerini de öğrendik.

Fungal Ecology dergisinde yer alan yeni bir makaleye göre, yerin üzerinde şapkalı saplar halinde büyüyen ektomikorizal mantarlar, aynı zamanda yer altında dışarıya doğru uzanan ve birbirleriyle konuşmalarına olanak tanıyan devasa kök ağları da oluşturuyor.

Ayrıca, bu mantarlar birkaç nedenden dolayı birbirleriyle iletişim kuruyor gibi görünüyor. Bu iletişim ağı sayesinde yaklaşan tehlikeli böcek veya hastalıklara karşı uyarıda bulunuyorlar ve mantar gruplarının nasıl büyüdüğünü koordine ederek, hepsinin en fazla besin maddesini almasına yardımcı olacak kararlı bir plana göre büyümelerini sağlıyorlar.

Bu misel ağlarının varlığını daha önce de bilmemize rağmen, bunların incelenmesi zordu ve genellikle laboratuvar kurulumlarındaki testlerle sınırlıydı. Ancak şimdi, bir grup bilim insanı önemli bir saha çalışması yürüterek mantar iletişiminin nasıl gerçekleştiğine dair daha fazla kanıt elde etti.

Mantarlar, birbirleriyle nasıl iletişim kuruyor?

Bulgular, mantarların taze yağmur duşlarından hemen sonra daha yoğun bir şekilde iletişim kurduğunu gösteriyor. Ekip, iletişimi incelemek için elektrotları bir kümedeki altı mantara bağladı. Daha sonra mantarlar arasında geçen elektrik sinyallerini ölçtüler ve zamanla dalgalandıklarını gördüler.

Bu sinyallerin yağmurdan sonra arttığını keşfettiler ve yağmurun yağmasının hemen ardından mantarların daha yoğun iletişim kurduğuna yönelik işaretler sunuldu. Ayrıca, birbirine daha yakın olan mantarlar arasındaki sinyaller çok daha güçlüydü.

Gelecekte düzenlenecek bu tür çalışmalar, bilim insanlarının gerçek dünyada mantarlar arasındaki elektriksel iletişimi daha iyi araştırmasına yardımcı olabilir ve dünyamızda pek çok farklı türü olan bu ilgi çekici organizmaları daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir.

Mantarları ve hatta mantarların nasıl iletişim kurduklarını anlamak, birçok orman ve koruluk ekolojik sistemlerinde bu organizmaların kritik bir role sahip olmalarından dolayı da önemli.