Loch Ness Canavarı'nın gizemi nihayet çözülüyor mu?

Uzman bir araştırmacı, Dünya'nın en efsanevi canavarı arasında yer alan Loch Ness Canavarı'nın basit bir açıklaması olduğunu iddia ediyor.

Loch Ness Canavarı'nın gizemi nihayet çözülüyor mu?

Uzman bir araştırmacıya göre, garip bir doğa olayı Loch Ness Canavarı'nın sırrını çözebilir. Loch Ness Exploration (LNE) kurucusu Alan McKenna, efsanevi canavarın görülmesinin, anlaşılması zor "duran dalgalar" ile açıklanabileceğine inanıyor.

"Aynı frekans ve genliğe sahip iki teknenin göl yüzeyinde zıt yönlerde hareket etmesiyle hareketsiz dalga oluşur" diyen araştırmacı 'İki teknenin dalgaları nihayet buluşup birbirleriyle etkileşime girdiğinde, ortaya çıkan dalgalar ayakta duran bir dalga yaratma potansiyeline sahiptir" diye ekliyor.

Durgun suların üzerinde yükselen bu ayakta duran dalgaların zirveleri, yüzeyin üzerindeki 'tümsekler' olarak yanlış anlaşılabilir.

McKenna'nın yakaladığı görüntülerde, olayın Fort Augustus'ta nehrin güney kıyısındaki gölle birleştiği yerde meydana geldiği görülüyor.

Ancak açık denizde teknelerin yarattığı ayakta dalgaları yakalamak daha büyük bir zorluk. Zira aynı zamanda denizin hırçın dalgaları da devreye girer ve bu görüntüler oluşmaz. Alan, "Dalgalar ve teknenin izlediği yolun aynı olması gerekiyor" diye uyarıyor.

Loch Ness canavarının meraklıları, gölün dibindeki canavarın varlığına delil olarak, gölde oluşan bu garip dalgaları delil olarak gösteriyorlar ve bunun canavarın su altındaki hareketinin sonucu olduğunu düşünüyorlar.

Peki, neden gölün içine bir drone indirip kamerayla arama yapılmıyor sorusuna ise verilen cevap hep aynı: "Gölün suyu çok bulanık ve drone 50 santim ötesini bile göremiyor."

Elbette tüm bu gizem ve bulunamayan canavar, Loch Ness halkına yarıyor. Çünkü bu canavar sayesinde bölgede müthiş bir turizm endüstrisi oluşmuş durumda, minicik kasaba bu sayede her yıl on milyonlarca dolar gelir elde ediyor. Dolayısıyla kimse böyle bir canavarın olmadığını ispatlamak istemiyor. Hatta eskiden canavarın varlığına ispat olarak sunulan siyah beyaz tarih öncesi fotoğrafları yeni dijital teknolojilerle incelediğimizde bu fotoğrafların sahte oldukları da ortaya çıkıyor. Ama yine de kimse bunu dile getirmek istemiyor, çünkü para güzel...