Lityum metal piller, bilim adamları tarafından bir sonraki pil teknolojisi olarak görülüyorlar. Bunun nedeni, bu pillerin lityum iyon pillere göre en az yüzde 33 daha fazla güç depolayabilmesi. Bunun yanında pilin artı kısmının grafit yerine lityumdan yapılması, pili hafifleştiriyor.
Lityum metal pillerin bir soorunu, zaman içinde "dendrit" adlı çıkıntılar üretmeleri ve bunun pilin yapısına zarar vererek kısa devreye yol açabilmesi. Bu ise pilin kendi kendine yanması demek. Şimdi ise Stanford Üniversitesi'nden bir grup araştırmacı, dendrit gelişimini engelleyecek bir koruyucu kaplama geliştirdi. Yeni film, 160 şarj döngüsünün ardından lityum metal pilin şarj kapasitesinin yüzde 85'ini korumasına izin veriyor. Aynı durumda bir lityum iyon pilin ilk şarj kapasitesinin yüzde 30'una gerilediği belirtiliyor.
Daha hafif pil, özellikle elektrikli otomobiller için faydalı olacaktır. Ancak her yeni pil teknolojisinde olduğu gibi, bu teknolojinin de laboratuvar ortamından çıkması gerekiyor. Stanford takımı, koruyucu filmin lityum metal pilin sorunlarından sadece "bazılarını" çözdüğünü söylüyor. Yani Stanford'un 2015'te potansiyeli hakkında konuşmaya başladığı lityum metal pillerin hayatımızda yer alabilmesi için en az birkaç sene daha var.