Korsan koruma nereye gidiyor?

Oyun firmalarının korsanla mücadelesinde yeni bir sayfa açıldı! İşte DRM gerçeği...

Korsan koruma nereye gidiyor?

DRM (Digital Rights Management) ilk kullanıldığı günden beri, korsanlar çok kullanıcıların canını sıkan bir terim oldu. Tabii ki üreticiler yazılımlarını, yapımcılar filmlerini, sanatçılar albümlerini korumak zorundalar.

Öte yandan, DRM adına bugüne dek atılan adımlar, korsanları durdurmaktan çok, yasal ürün kullanan tüketicinin işini zorlaştırmaktan öteye geçemediler. Bunun en son örneklerinden birine Ubisoft'un Silent Hunter 5 adlı oyununda rastladık. Oyunu çalıştırabilmek için devamlı internet bağlantınızın olması gerekiyor. Bağlantınız bir an bile kesilse, oyun hemen kendini kapatıyor.

İşin daha da beter tarafı, Ubisoft artık çıkaracağı tüm oyunlarda bu sistemi kullanmayı düşünüyor. Fakat ne komiktir ki, SH 5 çıktığı gün korsanlar tarafından kırıldı!

Peki kim haklı, üreticiler mi yoksa tüketiciler mi? Ortaya konan gerekçelere bakarsanız, her ikisi de! Bu da tartışmaların kolay kolay bitmeyeceği anlamına geliyor.

Yatırımcıları PC'ye Çekmek

Yatırımcıları PC'ye Çekmek
Büyük isimler hariç oyun ekonomisinde de gerileme var

World of Warcraft ya da The Sims gibi bazı büyük isimleri saymazsak, PC oyunu satışlarının günden güne gerilediğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bazılarına göre bunun sebebi gittikçe artan korsanlık, diğerlerine göre ise başka sebepler var. Mesela tüketicilerin oyunları raflardan almak yerine Steam gibi platformlara yönelmeleri ya da küçük oyunlar üreten bağımsız firmaların pazar paylarını artırmaları gibi.

İşin acı tarafı, PC oyunlarına yatırım yapması beklenen firmalar, satışlardaki düşüşün gerçek sebebinin ne olduğunu araştırmaya pek hevesli değiller. Pazarlamacılar piyasada dönen korsanlık haberlerine, Torrent üzerine düşen en son oyunların isimlerine ve aynı kulvarda koşan diğer firmaların serzenişlerine bakarak karar vermeye meyilliler.

Korsanlık satışlardaki düşüşün ana sebebi olmasa bile, öyle olduğu varsayılıyor. Eğer firmaları buna karşı bir çözüm olduğuna ikna edebilecek, böylece onları yatırım yapmaya ikna edebilecekse, o zaman DRM'nin varlığı sembolik bile olsa önem kazanmaya devam edecek demektir.

İlk Günü Kurtarmak

İlk Günü Kurtarmak
Maksat ilk hafta korsansız satış yapmak

DRM'yi savunanların en önemli argümanlarından biri de, bu tür önlemlerin korsanlığı tamamen durdurmasa bile yavaşlattığıdır. Şüphesiz yeterli süre geçince her DRM koruması kırılabilir, ancak bu oyun yapımcılarının gözünde o kadar öncelikli bir konu değil. Neden?

Oyun firmaları büyük bir oyunun sadece üretimine değil, duyurulmasına da çok önem verir. Uzun zamandır duyurulan ve piyasası beklentiye sokan bir oyunun çıkar çıkmaz büyük miktarlarda satma ihtimali çok daha yüksektir. İşte bu yüzden firmalar oyunların ilk bir haftalık sürede yakaladıkları satış rakamlarına çok önem verirler, bunu başarı için ciddi bir kriter olarak ele alırlar.

İlk hafta içinde raflara yığdıkları oyunlardan olabildiğince fazlasını satmak isteyen firmaların, haliyle korsanları olabildiğince geciktirmek gibi bir amaçları olması kaçınılmazdır. Eğer DRM koruması bir oyunun raflardaki ilk haftasını korsan rekabeti olmadan geçirmesini sağlayabiliyorsa, bu durum firmalar için ciddi bir başarı sayılır.

Çevrimiçi Önlemlerin Gücü

Çevrimiçi Önlemlerin Gücü
Oyuncular eğlenmek için alışveriş yapıyor, çile çekmek için değil

Eskiden CD ya da DVD üzerine konan çeşitli kopyalama önleme yöntemleri bir noktaya kadar işe yarayabiliyordu. Tabii oyuncunun her seferinde oyun CD'sini sürücüye takması gerekiyordu ama bu durum devamlı internete bağlı olma zorunluğuyla kıyaslandığında pek dert sayılmazdı.

Ancak bugün artık kayıt ortamındaki koruma önlemleri neredeyse tamamen yetersiz kalıyor. Kaldı ki, oyunların boyutları da aşırı büyüdü. Üstelik internet üzerinde kırılmış ana oyun dosyalarının rahatça bulunabileceği pek çok site de mevcut. Bu yüzden eski kopya koruma yöntemlerinin pek bir faydası kalmadı.

Öte yandan Ubisoft'un kullandığına benzer çevrimiçi koruma yöntemleri belirli bir esnekliğe sahip olabilirler. Ancak tabii ki bu iş yasal kullanıcının hayatını zorlaştırmadan yapılmalı. Kimse WoW oynamak için internete girmekten şikayetçi değil mesela. Ama Ubisoft'un yaptığı gibi, kullanıcıya karşılığında birşey vermeden devamlı bağlı kalmasını şart koşmak, insanların sabrını iyice zorlayacaktır.

Mülkiyet Hakkına Tecavüz

Mülkiyet Hakkına Tecavüz
Starcraft 2'de LAN seçeneği yok ama tek kişilik oyunu oynamak için online olmak zorunlu değil

Özellikle Ubisoft'un yaptığı türden çevrimiçi kopya koruma uygulamalarına karşı çıkan ciddi bir kitle var. Bunların en önemli argümanlarından biri de yasal kullanıcının mülkiyet haklarına ciddi bir darbe vuruluyor olduğu gerçeği.

Ülkemizde pek yasal satış olmadığından ikinci el oyun pazarından da sözedilmesi pek mümkün değil. Ancak yabancı ülkelerde ikinci el oyunların ciddi bir pazarı var ve bu işten geçinen ciddi bir kitle mevcut. Çoğu kullanıcı yıllardır oyuna ayırdıkları bütçeyi, bitirdikleri eski oyunları ikinci elde satarak dengede tutuyordu.

Ne var ki gittikçe karmaşıklaşan DRM önlemleri artık bunu neredeyse imkansız kılıyor. Özellikle çevrimiçi aktivasyon şartı, çoğunlukla oyunu sadece bir kişinin alıp kullanmasına izin veriyor. Burada sorun tamamen üreticilerden kaynaklanıyor. Firmalar oyunların ikinci elde satılmasını ya da başka birine ödünç verilmesini bile korsanlık kapsamında değerlendiriyorlar. Sırf bu yüzden çoğu oyunda LAN multiplayer seçeneğine yer vermiyorlar!

İnternet Mükemmel Değil

İnternet Mükemmel Değil
Assassin's Creed 2 uzu süredir bekleniyordu

Ubisoft'un devamlı internet bağlantısına ihtiyaç duyan DRM korumasının kullanıcılardan büyük tepki alması sebepsiz değil. İnternet bugün eskiye oranla çok daha gelişmiş olabilir. Ancak yine de kusursuz çalıştığını ya da dünyanın her köşesine mükemmel eriştiğini söylemek söz konusu değil.

İnternet üzerinden yapılan çevrimiçi kopya koruma yöntemlerinin azalmayacağına, hatta gittikçe daha da yaygınlaşacağına emin olabiliriz. Firmalar bu yöntemi işler hale getirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Fakat burada sorun internet bağlantılarının sorunsuz ve daimi olmamasından kaynaklanıyor.

İnsanlara oyun sattıktan sonra, istedikleri zaman ve yerde oynamalarına izin vermemeniz söz konusu olamaz. Tüketicisizden kaçacak, hatta daha da kötüsü bu sorunu ortadan kaldıran korsan kopyalara yönelecektir. Nitekim, Ubisoft'un Assassin's Creed 2 için daha piyasaya çıkmadan hazırladığı yamanın DRM korumasını gevşetmesi de, firmanın bu gerçeği görüyor olduğunun bir kanıtıdır.

Yasal Kullanıcıya Ceza

Yasal Kullanıcıya Ceza
Yasal oynamanın zorlaşması korsanı körüklüyor

Korsan kopyalara karşı alınan DRM önlemlerinin hemen tümüne kökten darbe vuran bir argüman var ki, firmalar her ne kadar kulak asmıyor gibi görünseler de, kullanıcıların yoğun onayını almaya devam ediyor. Bugüne dek başvurulan önlemlerin hemen hepsinin işe yaradığı tek nokta var. O da korsanlığı hiçbir şekilde önleyemezken, yasal ürün kullanmayı tercih edenlere büyük zorluk çıkarması!

Bir oyun sonuçta bir üründür ve yasal olarak satın alan kullanıcının malı haline gelir. Bunu istediği bilgisayarda, istediği zamanda, istediği şartlar altında oynamasına izin vermemek, kullanıcının haklarını ihlal etmektir.

Sorun sadece hak ihlaliyle de sınırlı kalmaz, ciddi bir müşteri memnuniyetsizliği ortaya çıkarır. Günümüzde müşteri memnuniyeti kapitalizmin temel taşı kabul edilirken, hangi firma buna açıkça meydan okumaya kalkışabilir? Özellikle de PC oyunları gibi yaşamsal değil de lüks tüketime giren bir konuda, müşteriye açıkça zorluk çektirmekten daha aptalca bir iş olabilir mi?

Okuyucu Yorumları