İster suç deyin, ister özgürlük, film korsancılığı 2014'te adeta aldı başını yürüdü. Bu sene Oscar'a aday gösterilen 36 filmden ikisi dışında hepsi, DVD kalitesinde internete sızdırıldı.
TorrentFreak'in bu seneki sızıntılar için kullandığı "eşi benzeri görülmemiş" sözleri, MPAA tarafında muhtemelen "felaket" olarak yankı buluyor. Sızan filmler arasında Hobbit gibi büyük isimler de var; bu filmler Torrent üzerinden milyondan fazla kez indirilmiş durumdalar.
MPAA sorunları çözmeye çalışsa da kullandığı yöntemler, başarılı olmuş gibi görünmüyor. Filmleri yayanları bulmak için onlara filigranlar ekleyen MPAA, birkaç sızıntıyı da sahiplerine kadar takip edebildi. Ancak korsanlar da boş durmadılar ve Hobbit'i internete sızdırdılar.
Korsan siteleri kapatmanın da işe yaradığını söylemek zor. The Pirate Bay'in kapatılmasının ardından korsan dağıtımında herhangi bir yavaşlama görülmezken, büyük davaların da işe yaramadığı gözlendi. Aslında tüm bunlardan korsanı azaltan tek bir şeyin olduğu ortaya çıktı: İçerik dağıtımının şeklini değiştirmek.
Şu an itibariyle üyelik tabanlı siteler (Netflix gibi) en iyi çözüm gibi görünüyor. Netflix ve Spotify gibi yasal, basit ve uygun fiyatlı hizmetler, yeni pazarlara açıldığında, korsanın bu pazarlarda azaldığı gözleniyor. Örneğin Norveç'te Netflix'in hizmete açılmasından sonra korsan film indirme sayısı, yarısına düştü.
Elbette korsanı ve TV'yi Netflix'in kurtaracağını söylemiyoruz. Netflix ve Spotify'ın da kendine has sorunları bulunuyor. Gerçek, hangi modeli seçilecek olursa olsun, bir değişikliğe ihtiyaç olduğu. Eski sinema, DVD ve akış döngüsü, artık eskisi gibi çalışmıyor. Filmleri artık mümkün olduğunca çabuk ve sorunsuz izlemek istiyoruz. Sinemaların (torrent'te geçiş yapmayacaklarını düşünürsek) öncelikle bu sorunu çözmesi gerekiyor.