Gladyatörlerin ölümüne dövüşünü izlemek, görünüşe bakılırsa Romalılar için sinema izlemek gibi bir eğlenceydi. Hatta bu eğlence, insanları acıktıran bir eğlence bile olabilir. Böyle bir gösteriye eşlik edecek en iyi atıştırmalıkların, o zamanlarda zeytin, meyve ve fındık olduğu anlaşılıyor. Arkeologlar, İtalya'nın Roma kentindeki Colosseum'un (Kolezyum) lağımlarında kazı yaparken bazı eski kalıntılar keşfetti. Ve bu kalıntılar, izleyicilerin "atıştırma alışkanlıklarına" ışık tutuyor.
1.900 yıl önce seyirciler tarafından yendiği düşünülen incir, üzüm ve kavun tohumlarının yanı sıra zeytin ve ceviz izleri bu kalıntıları oluşturuyor. Bu kalıntılar, Roma arenasında yaşamları için savaşan vahşi hayvanlara ait kemik parçalarının da bulunduğu 70 metrelik arama kanallarında ortaya çıkarıldı.
Colosseum Arkeoloji Parkı tarafından yapılan çalışmanın sonuçları, parkın yöneticisi Alfonsina Russo tarafından sunuldu. Russo, bu keşfin “gösterilere adanan uzun günlerde bu yere gelenlerin deneyim ve alışkanlıklarına ilişkin anlayışımızı derinleştirdiğini” söyledi.
Ekibi, 2.000 yıllık amfitiyatronun güney kısmının altındaki kanalizasyonların hidrolik işleyişini daha iyi anlamak için araştırmalarına Ocak ayında başladı. Roma Sotterranea'dan bilim insanları, kanalizasyon sisteminde gezinmek ve Kolezyum'un bir eğlence mekanı olarak kullanımının son yıllarına ait buluntuları belgelemek için tel kılavuzlu robotlar kullandılar.
Ayı, aslan, leopar kemiklerinin yanı sıra köpek kemikleri de bulundu. Hatta bazıları Romalıların tilki ve porsuk avlamak için kullandıkları bir tür olan dakhund türünden geliyordu.
Arkeologlar ayrıca incir, üzüm, kavun, zeytin, şeftali, kiraz, erik, ceviz, fındık ve çam fıstığı gibi kültür bitkilerinin eski tohumlarını ve meyvelerini de buldular.
Buna ek olarak, Kolezyum izleyicileri tarafından muhtemelen beğenilen böğürtlen gibi bazı kendi yetişen bitkilerin kalıntılarını ortaya çıkardılar. Şimşir, defne yaprağı ve yaprak dökmeyen odunsu bitkiler gibi süs bitkilerinin parçaları da kanalizasyon ve giderlerde yer alıyordu.
Diğer bulgular arasında işlenmiş bir kemik iğnesi, giysi tokaları, ayakkabı çivileri ve deri gibi insan yapımı giysiler ve oyun zarları yer alıyordu.
Ayrıca MS 250 ila 450 yılları arasındaki geç Roma dönemine ait en az 53 bronz sikke ve MS 170 veya 171 yılına ait bir hatıra gümüş sikke de vardı.
Bu gümüş sikkeler, imparator Marcus Aurelius'un on yıllık yönetimini kutluyordu ve kraliyet ailesinin tebaasına kendilerini sevdirmek için para dağıttığını önerebilir.