Dünyamızı bildiğimiz düzenine sokan belki de en önemli etkilerden biri mevsimlerdir. Eğer bu doğa olayları ve değişimleri olmasaydı, her şey çok farklı olurdu ve muhtemelen biz de burada olmazdık. Benzer bir şekilde mevsimlerin aşırı uçlara kayması da insan uygarlığının varlığını zora sokacaktı.
Peki, Güneş Sistemi'ndeki diğer gezegenlerde mevsimlerin, özellikle de kış mevsiminin nasıl yaşandığını hiç merak ettiniz mi? Şimdi gelin, diğer gezegenlerin kış mevsimlerine birlikte göz atalım...
Merkür kışı
Merkür’de kış mevsimi çok kısa ve yıkıcı olarak tanımlanabilir. Elbette bir Merkür yılı yalnızca 88 Dünya günü sürdüğü için gezegendeki tüm mevsimler kısadır. Ancak, okyanuslar bir yana dursun, ısı dağıtımını yumuşatacak bir havanın bile olmayışı, ciddi sıcaklık dalgalanmalarına yol açarak koşulları daha da kötü ve acımasız hale getiriyor.
Dünya'da mevsimler büyük ölçüde Dünya ekseninin eğiminin bir sonucudur, dolayısıyla bir yarım küre bir süre daha fazla güneş ışığı alırken diğeri daha az ışık alır. Ancak eksen eğimi yalnızca iki derece olan Merkür’de durum biraz daha farklılık gösteriyor. Elbette bu, gezegende mevsimlerin olmadığı anlamına gelmiyor. Merkür’ün Güneş’e olan uzaklığı 46 milyon kilometreden 69 milyon kilometreye kadar değişkenlik gösteriyor, dolayısıyla gezegen, yörüngesindeki en yakın noktaya geldiğinde en uzak noktaya göre iki kat daha fazla radyasyon alıyor. Gerçek Merkür kışı, gezegenin Güneş’ten en uzak olduğu zamanda gerçekleşiyor. Ekvatorda öğle vakti sıcaklıkları bu noktada gezegenin yörüngesine en yakın olduğu zamana göre 150°C daha soğuk oluyor.
Ancak sıcaklıktaki en büyük dalgalanmalar mevsimsel olarak yaşanmıyor. Merkür’ün günü 59 Dünya günü uzunluğunda. Sonuç olarak, gezegenin farklı yarılarının ısınmak ve soğumak için bolca zamanı oluyor ve bu da inanılmaz değişiklikler yaratıyor. Kış aylarında bile ekvatorda gün ortasında hava yaklaşık 270°C ile muazzam bir sıcaklığa ulaşır, ancak gece aynı şekilde inanılmaz derecede soğuk olabilir ve ekvatorda bile -173°C’ye düşebilir. Kutuplara yakın yerlerde ise daha da soğuk olabilir.
Venüs kışı
Venüs ise sadece tek kelimeyse sıcak bir gezegen olarak tanımlanabilir. Kış ortasında ve gece yarısında bile yüzey sıcaklıklarının 438°C’nin altına düşeceği düşünülmüyor. Ayrıca bu gezegenin atmosferinin asidik olduğunu da unutmamak gerekiyor. Atmosferde çok fazla karbondioksit biriktiğinde ortaya böyle bir gezegen çıkıyor ve bilim insanlarının Dünya’nın geleceği ile ilgili en büyük endişelerinden birinin küresel ısınma olmasının sebeplerinden biri de takip edebildiğimiz bu örnektir.
Mars kışı
Kızıl gezegenin diğer pek çok özelliği gibi, kışları da Dünya’daki kışlara diğer gezegenlerden daha fazla benzer. Bir yıl Dünya’dakinin neredeyse iki katı uzunlukta olduğundan kışlar yaklaşık dört ay sürer. Ayrıca gezegenin yıl boyu sıcaklık ortalaması da çok daha soğuktur.
Bununla birlikte, Mars’taki kışlar bize diğer gezegenlerde gördüklerimizle kıyaslanamayacak kadar tanıdık gelecektir. Bir yarım kürede kış mevsimi geldiğinde, oradaki buz örtüsü atmosferin yaklaşık dörtte birini kuru buz olarak yakalayarak büyüyor ve ilkbaharda tekrar atmosfere geri bırakıyor.
Dünya’da mevsimlerin etkileri, büyük ısı depoları görevi gören okyanuslar tarafından yönetiliyor. Hiçbir zaman aynı ölçüde olmasa da, Mars’ın ilk günlerinde bu durum geçerliydi. Ancak artık böyle bir tampon madde olmadığından dolayı sıcaklık aralığı daha geniştir. Hareket etmek için daha düşük bir ortalama noktaya sahip olan Mars, -153°C gibi sıcaklıkların kaydedilmesiyle kış mevsimlerinde gerçekten çok soğuk olabilir. Bunun da etkisiyle, Mars’a gönderdiğimiz iniş ve keşif araçlarının çoğu, pillerini şarj edecek güneş ışığı olmadığı için kışın kapanıyor ve bu yüzden en düşük sıcaklıkları kaydetmiyoruz.
Jüpiter kışı
Jüpiter’de ise tam bir mevsim oluşumu söz konusu değil. Eksen eğimi, Merkür’den çok ufak bir farkla yalnızca 3 derecedir ve yörüngesi de düzgün bir yuvarlağa oldukça yakın olduğundan dolayı aldığı güneş ışığı miktarı pek değişmez. 10 Dünya saatinden daha kısa bir dönüş periyoduna sahip olduğundan, uzun gecelerle oluşan bir mevsimsellik görünümü bile yoktur. Bu gezegende kış, gezegenin muazzam yer çekiminin ezici kuvvetinin altında ezildiğinizi hissettiğiniz yılın diğer zamanları gibidir.
Satürn kışı
Satürn’ün ekseni, 26,7 derece ile yörüngesine göre Dünya'nınkinden çok az daha eğimlidir. Şu anda Satürn’ün ekinoksuna yaklaşıyoruz, ancak diğer zamanlarda bir yarım küre diğerine göre biraz daha fazla ışık alıyor. Ancak bu, sıcaklıklarda büyük bir değişikliğe sebep olmuyor. Satürn, yaz mevsiminde bile aşırı ısınmayacak kadar Güneş’ten uzaktadır. Ayrıca, kalın atmosferi çok fazla ısının yeniden dağılmasını sağlar. Ancak Satürn’ün atmosferinde sıcaklıklar yazın ulaştığı şiddetli soğuklardan, kışın ulaştığı akıl almaz -191°C arasında değişebilir.
Uranüs kışı
Uranüs’ün eksenel eğimi 97 derecedir. Başka bir deyişle bu gezegen, yörüngesi üzerinde neredeyse düz bir uzanır. Bu, güneş ışığı açısından çok yoğun mevsimlere neden olur. Yaz mevsiminde bir kutup neredeyse doğrudan Güneş’e bakarken, kış mevsiminde ise neredeyse doğrudan Güneş’ten uzağa bakar. Bu yüzden kış mevsimleri çok uzun ve gerçekten çok karanlık geçer. Elbette kış mevsimleri bu gezegende de oldukça soğuktur ancak Uranüs her zaman oldukça soğuktur ve hatta Güneş’e daha yakın olmasına rağmen Neptün’den daha soğuktur.
Uranüs’te, kışın yarattığı farkı gerçekten ölçecek kadar uzun süreli iyi gözlemsel verilerimiz bulunmuyor, ancak Güneş’e doğru bakan taraf kış geldiğinde kararıyor gibi görünüyor.
Neptün kışı
Neptün’ün eksen eğikliği de 28,3 dereceyle Dünya’nınkinden daha fazladır. Yörüngesi de çok daireseldir, bu nedenle mevsimler, mesafeden kaynaklı genel bir düşüşten dolayı değil, Dünya’daki gibi bir yarım kürenin veya diğerinin daha fazla ışık almasıyla ilgilidir. Ancak bu gezegen, Dünya’nın aldığının yalnızca yüzde 0,1’i kadar güneş ışığı alıyor.
Yine de Neptün, Uranüs’ün aksine, kendi çekirdeğinden kayda değer bir sıcaklık alır, ancak bu sıcaklık mevsime göre değişmez, bu nedenle kış soğuğu yaz soğuğundan çok farklı değildir.
Plüton kışı
Plüton ne yazık ki hala gezegen statüsünü geri kazanmış değil, ancak ait olduğu Trans-Neptün Nesneleri (TNO) sınıfı için iyi bir gösterge olabilir. Bu cisimlerin tamamı Güneş’ten o kadar uzaktadır ki, büyük bir eksenel eğime rağmen yarımküreler arasında çok büyük farklar bulunmaz.
Yine de, Plüton'un yörüngesi gerçek gezegenlerden çok daha az daireseldir ve Sedna gibi diğer büyük TNO’lar çoğunlukla daha da uzun yollarda seyahat ederler. Sonuç olarak, Güneş’e yakın olduklarında ve uzaklaştıklarında tüm gezegenin aldığı ışık miktarı arasında oldukça büyük bir fark vardır.
Sıcaklıklar tüm yıl boyunca biz insanların standartlarına göre saçma denilebilecek derecede soğuk olsa da, bazı durumlarda kış mevsiminde tamamen donan atmosfer, Güneş’e yaklaşılan yaz mevsimlerinde katı durumundan çıkabilir.