İnternette dolaşan söylentilere bakılırsa, Leonardo da Vinci dünyanın sonunu tahmin etmişti ve bunun idealden daha erken olacağına işaret etmişti.
Çeşitli magazin hikayelerine göre, 15. yüzyılın ünlü ressamı, kıyamet günü hakkında Son Akşam Yemeği tablosunda Dünya’nın sona ereceği tarihe dair gizli ipuçları sakladı. İddiayı ortaya atan Vatikanlı araştırmacı Sforza Galitzia, 2010 yılında “Bir da Vinci kodu var - ve bu kod Dan Brown tarafından popüler hale getirilen değil” dedi.
California Üniversitesi’nde araştırmacı olarak da Vinci el yazmaları üzerinde çalışan Galitzia, bilgenin kıyametin 21 Mart 4006’da başlayacağını tahmin ettiğini iddia etti. Galitzia’nın söylediğine göre da Vinci, saldırıya uğramamak için mesajını tablosuna sakladı.
Ancak bu mesajın tam olarak ne olduğu net değil. Makaleler, Galatzia’nın “matematiksel ve astrolojik” bir bulmacayı çözdüğünü söylüyor ancak herhangi bir açıklama veya bilgi olmadan ve “bana güvenin” demesinden başka bir kanıt yok.
ScienceInfo.net’in bildirdiğine göre Galatzia, Fransa Kralı XIII. Louis’ye bir hediye olarak verilen da Vinci'nin eskizlerine dayanan Son Akşam Yemeği duvar halısını inceledikten sonra bu sonuca vardı ve başka yerlerde de Galitzia’nın İsa’nın üzerinde yer alan pencerede gizli ipuçları bulduğu söyleniyor. Ancak bunun dışında analiz edilebilecek pek bir şey bulunmuyor.
Yine de, da Vinci’nin hayatının sonlarına doğru bir dizi felaket sahnesi çizerek kıyamet olaylarına karşı ilgisini gösterdiğini söyleyebiliriz. Sahneler gökten yağan ateşleri ve kaynayan denizleri gösterirken, eşlik eden notlar bulutların görünümünü tartışıyordu.
Royal Collection Trust web sitesinde, “Hayatının son yıllarında Leonardo, hem çizimlerinde hem de yazılarında, bir manzarayı ezen bir felaket fırtınası konusunu defalarca ele aldı” deniliyor. Yazılanlar şöyle devam ediyor: “Ölüm ve felaket takıntısı, sonuna yaklaşan bir sanatçının, en büyük eserlerinden bazılarının bitmemiş olduğunu gören veya (eserleri) gözlerinin önünde yok edilmiş, her şeyin, hatta dünyanın geçiciliğine dair derin bir duyguya sahip olan bir sanatçının çok kişisel ifadesi olarak görülebilir."
Bazıları, çizimlerin da Vinci’nin zamanında yaşanan fırtınalar ve depremler gibi olayları tasvir ettiğini düşünüyor olsa da, tarihçiler bu olaylara dair bir kanıta rastlamış değil.
Bu notlarda “Karanlık ve kasvetli hava, ters rüzgarların hücumuyla boğuşmuş ve doluyla karışan ve ağaçlardan kopmuş ve sayısız yaprakla karışmış sonsuz sayıda dal taşıyan sürekli yağmurdan yoğun olarak görülsün” yazıyor. Yazılanların devamında “Her yerde, rüzgarların öfkesiyle kökünden sökülüp soyulan saygıdeğer ağaçlar ve selin çoktan çıplak bıraktığı, o sellere düşen ve kabaran ırmaklar taşıp geniş toprakları ve bu toprakların sakinlerini sular altında bırakana kadar vadilerini boğan dağ parçaları görülüyor” cümleleri dikkat çekiyor.