19. yüzyılda dinozorların keşfi, iki bilim insanı arasında bugüne kadar görülen en hararetli ve belki de gülünç çatışmalardan birini alevlendirdi.
Her iki kemik avcısı da şiddetli rekabetleri nedeniyle sonuçta mahvolmuş olsa da, çalışmaları sayesinde Stegosaurus, Brontosaurus ve Triceratops gibi 100’den fazla dinozor türü keşfedildi ve dinozorlara ilişkin mevcut anlayışımızın temelini oluşturmaya yardımcı oldu.
"Kemik Savaşları" nasıl başladı?
“Kemik Savaşları”, Edward Drinker Cope ve Othniel Charles Marsh’ın 19. yüzyılın sonlarına doğru Batı Amerika’daki en fazla dinozor fosilini bulma ve isimlendirme çabalarını temel alıyordu. Adlarını tarih kitaplarına yazdırmak için egolarından beslenen çabanın bir parçası olarak ikili, birbirlerini baltalamak için rüşvet, casusluk, hırsızlık ve kemiklerin yok edilmesi gibi pek çok farklı taktiğe başvurdu.
Ancak ilişkileri her zaman bu düşmanca rekabetten oluşmuyordu. İkili ilk olarak 1860’ların başında Almanya’da paleontoloji okurken tanıştılar ve burada son derece iyi bir dostluğa sahip gibi görünüyorlardı. Hatta yeni tanımlanan türlerden bazılarına birbirlerinin adını bile verdiler. Cope, Marsh’ın onuruna bir amfibi fosiline Ptyonius marshii adını verdikten sonra Marsh, soyu tükenmiş bir deniz sürüngenine Mosasaurus copeanus adını vererek bu iyiliğin karşılığını verdi.
ABD'ye döndüklerinde olanlar oldu
İkili ABD’ye döndüğünde ise ilişkileri kötüye gitti. 1868’de Cope, Marsh’a Haddonfield, New Jersey’deki bir fosil kazısını gezdirdi. Marsh, Cope’tan gizli bir şekilde, yeni fosil keşiflerini Marsh’ın zengin amcası George Peabody tarafından kurulan Yale’deki Peabody Doğa Tarihi Müzesi’ndeki ofislerine göndermesi için kazı alanı sahibine para ödedi.
Cope’un 1868’de yeni keşfedilen soyu tükenmiş bir deniz sürüngeni olan Elasmosaurus platyurus hakkında bir çalışma yayınlaması ile beraber dostluğun bozulması daha da hızlandı. Oldukça utanç verici bir şekilde, hayvanın anatomisini tamamen yanlış anlamış ve kafatasını kuyruğunun ucuna yerleştirmişti.
Marsh’ın hataya dikkat çekmesinin ardından Cope, American Philosophical Society dergisinin hatanın yayınlandığı tüm kopyalarını satın almaya çalıştı. Ancak artık her şey için çok geçti. Marsh daha sonra şunları yazdı: “Profesör Cope’a bunu bildirdiğimde, onun yaralı gururu bir daha asla iyileşemeyecek bir şok yaşadı ve o, o zamandan beri benim amansız düşmanım oldu.”
Kıtayı uçtan uca geçen demiryolunun açılmasıyla Amerika’nın batısı daha aktif bir araştırma alanı haline geldi. Tabii ki Marsh ve Cope’a da çalışmaları için mükemmel bir bölge sağladı. İkili, o sıralarda bir takım önemli paleontolojik keşifleri ayrı ayrı gün yüzüne çıkarıp anlattılar ve birbirlerinin önüne geçmeyi umarak bunları bilimsel dergilerde yayınlamak için acele ettiler.
Marsh, Cope’un makalelerine sıklıkla atıfta bulunarak, bunların yeni bir şeyi ortaya çıkarmadığını veya özel bir keşif olmadığını iddia ediyordu. Cope, makalelerini hızla yayınlama telaşında üstünlük sağlamak için American Naturalist dergisini bile satın aldı.
Medicine Bow kazılarında yaşanan kavgalar
1877’de demiryolu işçilerinin Wyoming’in Medicine Bow kasabası yakınlarındaki Como Bluff’ta dinozor fosillerini keşfetmesiyle gerilim doruğa ulaştı. Kısa süre içerisinde bölgenin çok sayıda dinozorun inanılmaz derecede iyi korunmuş fosilleriyle dolu olduğu anlaşıldı.
Marsh keşiften haberdar edildi ve araştırma için derhal bir kazıcı ordusu gönderdi. Tarih Aralık 1877’ye gelindiğinde Marsh, bölgedeki Stegosaurus, Allosaurus ve Apatosaurus gibi bir dizi dinozoru tanımlamış ve isimlendirmişti.
Ancak bu haberi duyunca Cope da bölgeye kendi adamlarını gönderip kendi kazı alanını kurdu. Kamplar birbirine aşırı yakındı ve rakip ekipler birbiriyle çok yakın duruyordu.
Taraflar arasında yumruklu kavga ve taş atıldığı yönündeki haberlerin yanı sıra, insanlar diğer kamplar adına casusluk yapmakla suçlandı. Hatta Cope, Marsh’ı rakip ekibin herhangi bir bilgiyi ele geçirmesini engellemek için kalan fosil ipuçlarını parçalamakla suçlarken, Marsh onu izinsiz bir şekilde alana girmekle suçladı.
Cope mu, Marsh mı? Kemik Savaşlarını kim kazandı?
Kemik Savaşlarını kazandığını iddia edebilecek biri varsa muhtemelen Marsh olabilir. Cope zor günler geçirdi ve parasının çoğunu New Mexico’daki gümüş madenlerinde harcadı ve sonunda iflas etti. Bu sırada Marsh, ABD Jeoloji Araştırmaları’nın baş Omurgalı Paleontoloğu pozisyonuna layık görüldü.
Ancak sonunda ikisi de servetlerini kaybetmiş bir şekilde ve biraz şüpheyle yaklaşılabilecek bir bilimsel mirasla yalnız bir şekilde hayatlarını kaybetti. Onların bencil zafer arayışları, dinozorlar ve mevcut sürüngenler hakkında tonlarca önemli içgörünün ortaya çıkmasıyla sonuçlandı, ancak çocukça hareketleri, yeni ortaya çıkan paleontoloji alanı için pek de iyi bir reklam olmadı.