İngiltere'de 1888 ile 1892 arasında Whitechpale'de 11 vahşi cinayet işlenmişti. Bu cinayetlerin hepsinin genel olarak aynı katilin işi olduğu düşünüldü. Ancak örneğin bu süreçte işlenen bir kadın cinayetinin bir sokak çetesinin işi olduğu görüşü de ağır bastı. Polis, hepsi 1888'de işlenen 5 cinayeti tek bir katille ilişkilendirdi: Karındeşen Jack... Katilin kimliği bir türlü belirlenemedi. En az 3 kurbanın iç organlarının alınmış olması katilin bazı cerrahi ve anatomik bilgiye sahip olduğu fikrini doğurdu. Hatta bir cinayet kurbanından alınmış olduğu düşünülen bir insan böbreğinin yarısı polise postalandı. Yetkililer ayrıca kendisine Karındeşen Jack diyen ve katil olduğunu iddia eden bir kişiden dalga geçen mektuplar aldı. Katili tespit etmek ve tuzağa düşürmek için çeşitli yöntemler denendi ancak bilmece bir türlü çözülemedi. Karındeşen Jack olayı zaman içinde korku romanları ve gerilim filmlerine konu oldu.
135 YIL SONRA ORTAYA ÇIKMIŞ OLABİLİR
Karındeşen Jack'in kimliğine dair onlarca iddia ortaya atıldı ancak hiçbiri kanıtlanamadı. Bir birber, bir kasap, bir doktor gibi farklı farklı kişilerin Karındeşen Jack olduğuna dair teoriler hep dolaştı. Şimdi yeni bir iddia var.
Araştırmacı Sarah Bax Horton, Viktorya dönemi Londra'sında terör estiren Karındeşen Jack'in sara hastası bir puro üreticisi olduğunu; kolunun kırılması sonucu işini kaybettiğini; alkolik ve akıl hastası olduğunu öne sürüyor.
Büyük dedelerinden biri Karındeşen Jack soruşturmasını yürüten polislerden olan Horton, çalışmasında o dönemin görgü tanıklarının ifadelerini; katilin görünümüyle ilgili bilgileri dönemin tıbbi kayıtlarıyla karşılaştırmış. Ona göre Karındeşen Jack olarak bilinen katil 'Hyam Hyams' adlı bir adamdı. Hyams'ın çeşitli revir ve akıl hastanelerinden elde edilen kayıtları, tanıkların Karındeşe Jack'le ilgili "otuzlu yaşlarında, orta boylu ve geniş omuzlu, bir kolunu bükemiyor, dizleri bükük ve düzensiz yürüyüşlü" tanımına uyuyor.
PURO ÜRETİCİSİ
Horton'a göre Hyams, puro üreticisi olduğu için yaptığı iş sırasında bıçak kullanmakta ustalaşmıştı. Sara hastasıydı. Alkolizm nedeniyle birkaç kez akıl hastanesine girdi. Bir kaza sonucu kolunu kırınca çalışamaz hale geldi ve bu onun akıl sağlığına daha fazla zarar verdi. Kayıtlara göre eşine birkaç kez saldırdı, eşi ve annesine bıçak çektikten sonra tutuklandı.
Hyams'ın kayıtları sol kolunu "bükmemesine" neden olan bir yaralanmadan, bazı beyin hasarları nedeniyle ayaklarını sürükleyerek yürümesinden bahsediyor.
Hyams'ın sol kolunu kırdığı Şubat 1888'le kalıcı olarak akıl hastanesine kapatıldığı Eylül 1889 arası cinayetlerin artış gösterdiği bir dönem. Horton'a göre Hyams'ın vücudundaki sorunlar Karındeşen Jack cinayetleriyle aynı zamana denk geliyor ve bu, cinayetlerin işlendiği sıralarda zihinsel ve fiziksel olarak gerilediğini gösteriyor.
Horton, Telegraph'a "Dosyalarda, görgü tanıklarının söylediği şey vardı. Tuhaf bir yürüyüşü vardı. Dizleri zayıftı ve bacaklarını tam olarak açamıyordu. Muhtemelen beyin hasarının yan etkisi olarak ayaklarını sürüyerek yürüyordu" diyor.
Horton, Hyams'ın, Karındeşe Jack tarifine benzer bir boyda ve benzer bir yapıya sahip olduğunu; cinayetlerin, Hyams'ın polis tarafından akıl hastanesindeyken sıralarda durduğunu söyledi. Bu, Hyams'ın potansiyel katiller listesine ilk girişi değil. Ancak Horton'a göre özellikleri yanlış tespit edildiği için hiçbir zaman şüpheliler arasında ön plana çıkmadı.