Japonya Uzay Ajansı JAXA'nın H3 roketini ikinci fırlatma girişimi, Japonya'nın uzay hedefleri için büyük bir gerileme olmaktan kurtulamadı. Roket fırlatma rampasından ayrılmayı başarırken, ülkenin uzay yetkilileri, ikinci aşama motorunun ateşlenmemesi üzerine birkaç dakika sonra uçuş sonlandırma sistemini etkinleştirmek zorunda kaldı. JAXA tarafından yapılan duyuruda “görevi gerçekleştirme olasılığı bulunmadığı” için kendini imha etme komutunun rokete Japonya saatiyle 10:52'de iletildiği belirtildi ve roket havada imha edildi. Ajans, şu anda sorunun nerede anlamak için olayı araştırıyor.
H3, ilk olarak 2013'te onaylanmasının ardından Mitsubishi Heavy Industries tarafından inşa edildi ve ülkeye 200 milyar yen’e (1,5 milyar dolar) mal oldu. JAXA, roketi 2020'de fırlatmayı umuyordu ve yıl içerisinde H3 için işlevsel bir testi tamamlamayı başardı, ancak mühendislik sorunları nedeniyle fırlatmayı ertelemek zorunda kaldı. Bu yıl 17 Şubat'taki ilk gerçek fırlatma denemesi, ilk aşamadaki bir elektriksel parazit sorunu nedeniyle fırlatma başlamadan iptal edildi.
Japonya'nın "cadı evleri" sorunu her geçen yıl biraz daha büyüyorHaberlerNikkei Asia'nın bildirdiğine göre, Başbakan Fumio Kişida, H3'ü “ulusun iş dünyası ve ulusal güvenlik emelleri için çok önemli” olarak görüyor. H3, yörüngeye çok daha fazla Japon gözetleme uydusu yerleştirmek ve müşterilere fırlatma hizmetleri sunacak bir işletmenin temel bileşeni haline gelmek için geliştirilmişti. Söylenilene göre JAXA ve Mitsubishi, orijinal fırlatma maliyetlerini yarıya indirerek SpaceX'in Falcon 9'unun fırlatma maliyetlerinden daha düşük olduğuna inandıkları 50 milyon dolara bu işin biteceğini planladı. H3’ün, gelecekte, NASA Artemis programının Lunar Gateway projesini desteklemek için kargo taşıması da bekleniyor.
İmha edilen H3 roketi, etkilenen bölgeleri gözlemlemek için hızla konuşlandırılabilen afet yönetimi araçlarına sahip bir uydu olan ALOS-3'ü taşıyordu. Ayrıca Reuters’ın bildirdiğine göre, Kuzey Kore balistik füze fırlatmalarını tespit etme yeteneğine sahip olan deneysel bir kızılötesi sensöre de sahipti.