1918 yılında Matsushita Electric Housewares Manufacturing Works adıyla kurulan Japonya merkezli elektronik devi Panasonic, uzun zaman önce hayatını kaybeten kurucusu Kōnosuke Matsushita’nın yapay zeka versiyonunu oluşturdu. Matsushita 1989 yılında hayatını kaybetti ve Panasonic, kişisel olarak eğittiği insan sayısının azaldığını ve bu nedenle yapay zekanın gerekli olduğunu söylüyor.
Üretim devi, “Kurucumuz Kōnosuke Matsushita’nın yönetim felsefesini çalışanlarımızın doğru bir şekilde anlamalarının ve Temel Yönetim Politikamızın dayandığı bu felsefeyi gelecek nesillere aktarmamızın önemli olduğuna inanıyoruz” dedi. Yapay zeka, Matsushita’nın kendisi tarafından kurulan bir düşünce kuruluşu ve eğitim olan Panasonic’in Barış ve Refah İçinde Mutluluk (PHP) Enstitüsü tarafından dijital ortama aktarılan, Matsushita’nın dahil olduğu 3.000 kayıt, yazıları, dersleri ve röportajları ile eğitildi.
Panasonic, Matsushita'nın düşünme ve konuşma tarzını taklit eden bir yapay zeka karakteri geliştirmek için Tokyo Üniversitesi’ne bağlı Matsuo Enstitüsü ile iş birliği yaptı. Japon devi “üretken yapay zeka teknolojisinin geliştirilmesi, geleneksel araştırma sorularının doğrulanmasına yeni bir yaklaşım sağlıyor ve daha önce imkansız olan disiplinler arası araştırmaları yenilikçi yöntemler kullanarak üstlenmemizi sağlayacağını umuyoruz” açıklamasını yaptı.
Japonya'da ikonik bir statüye ulaşan Matsushita, sıklıkla “yönetim tanrısı” olarak anılıyor ve liderlik felsefesi ve lamba satışıyla başladığı işi küresel bir güç merkezine dönüştürmedeki rolü nedeniyle yoğun bir saygı görüyor. Matsushita’nın yazdığı 40’tan fazla kitabın pek çoğu, aradan geçen yıllara rağmen günümüzde bile popülerliğini koruyor. Eserlerinden biri olan 1968 tarihli The Path (Yol), birçok Japon profesyonelinin mutlaka okunması gerekenler listesinde yer alıyor ve bireysel başarı ve kişisel gelişime odaklanırken, Not for Bread Alone (Sadece Ekmek için Değil) ise işletmelerin toplumsal rolüne odaklanıyor.
Panasonic’in kurucusunu yapay zeka yoluyla geri getirmesi, atalara saygının önemli olduğu Japonya’da muhtemelen çok ürkütücü karşılanmayacaktır.