Günümüzde akıllı telefonlar, sunduğu kullanım kolaylığıyla günlük yaşamda katma bir değer yaratıyor. Kuşkusuz kullanıcıların bir akıllı telefonu nasıl algıladığını belirleyen temel etkenler arasında teknoloji ve işlevsellik yer alıyor. Ancak renginden malzemesine, ince işçiliğinden biçimine kadar bir akıllı telefonun tasarımı kullanıcı ve telefon arasında kalıcı bir bağ oluşturuyor. OPPO bir tasarımın olağanüstü olabilmesi için üç farklı kriteri karşılaması gerektiğine inanıyor. Bunların birincisi ve en temeli; tasarımın çarpıcı renkler ve özgün biçimlerle kullanıcıları kendine çekmesi gerektiği. İkinci olarak, ürünün tasarımı, rahat bir deneyim sağlamak açısından kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamalı. Bu iki kriter yerine geldikten sonra üçüncü kriter ise tasarımın akıllı telefon sahibine ek değer yaratması olarak karşımıza çıkıyor.
Tasarımın bu üç düzeyi sevilen Reno serisi akıllı telefonları üretirken OPPO'nun yaklaşımını yönlendiren güç oldu. OPPO her yeni üründe tüketici deneyimini tazelemek için yenilikçi teknolojiyi trendlere uygun tasarımlarla birleştiriyor. Yakın zamanda piyasaya sunulan Reno 6 modeli de aynı yaklaşımın bir ürünü olarak karşımıza çıkıyor. OPPO, son teknolojiyi kullanarak akıllı telefonun görünümüne enerji katmayı ve kullanıcı dostu olmayı hedefliyor.
OPPO Reno Glow efekti ile pırıltılı mat yüzey
OPPO'nun özgün Reno Glow efekti Reno Serisinde tasarımın önemli bir parçası oldu ve her yeni seride daha da geliştirilmiş olarak kullanıcıların karşısına çıktı.
Yansıma önleyici cama ince, parıltılı bir görünüm kazandıran Reno Glow efekti, ürünü daha da parlak ve ışıltılı hale getirmek için geliştirildi. Yeni Reno6 modelinde ise ilk kez Buz Mavisi ve Yıldız Siyahı renk kaplamaları da dâhil olmak üzere tüm renkler ışıltılı Reno Glow efekti ile dekore edildi.
Sürekli değişen Buz Mavisi
Yeni Reno6 modeli yepyeni bir renk kaplaması olan Buz Mavisi rengiyle geliyor. OPPO'ya özel Diamond Spectrum işleminin geliştirilmiş bir versiyonu kullanılarak yaratılan bu renk, akıllı telefonun arka kapağındaki Reno Glow'un altında bulunuyor. Diamond Spectrum farklı açılardan ve farklı ışıklar altında bakıldığında sürekli değişen bir renk efekti yaratıyor ve bu Reno Glow efektinin kristal parlaklığıyla daha da güçlendiriliyor.
Diamond Spectrum işlemi ilk kez Reno5 Serisinin gümüş renkli modellerinde kullanıldı. Şimdi işleme iki katman daha eklenerek toplam katman sayısı beşe çıkarıldı. Bunlar Bullet Dokusu Katmanı, PICASUS Filmi, Renk Filmi, Fresnel Lens Dokusu ve Yansıyıcı İndiyum Kaplamadan oluşuyor. Bir önceki nesil Diamond Spectrum ile karşılaştırıldığında yeni eklenen Renkli Film taban renge mavi ve yeşil tonlar ekliyor. Bullet Dokusu ise şeffaflığı güçlendiriyor. Bütün bu katmanlar bir araya gelince, Buz Mavisi renginin ardında muhteşem bir görsel efekt oluşuyor.
Yüksek kalite konforla dengeleniyor
Reno6 modelinde OPPO, kullanıcıların alışkanlıklarına en uyumlu olacak şekilde ağırlık / kalınlık dengesi oluşturmayı hedefledi. OPPO, teknolojik araştırmalara ve tüketici anketlerine dayanarak 7 – 8 milimetre aralığını, akıllı telefonlarda daha iyi bir kullanıcı deneyimini sağlamak için en uygun kalınlık olarak tespit etti. Ağırlık konusunda gelince; 175gr civarında bir ağırlık da ideal görünüyor. Bu ağırlık telefonu elinde tutan kullanıcıya yüksek kalite ve dayanıklılık duygusu verirken telefonu kaza ile elinden düşürmek gibi sorunlar yaratmıyor.
OPPO Reno6 modelinde ince, hafif ve yüksek kaliteli gövdeyi sağlamak için komponentlerin kullanımını ve ürün içindeki yerleşimlerini sürekli olarak optimize ediyor. Bu iyileştirmelerin sonucunda tek elle kolayca tutulan, cebe rahatlıkla sığan ve yorgunluk hissi duymadan uzun süre kullanılabilen bir ürün ortaya çıkıyor.
OPPO Reno tasarım dili
'İnce', 'ışık', 'parlak' ve 'gradyan' gibi bir tasarımı tanımlayan sözcükler artık akla Reno Serisini getiriyor. Geleceğe bakan OPPO, Reno Glow işlemini sürekli geliştirmek için çalışmalarını yoğunlaştırarak mat ve parıltılı görünümüne daha da yaratıcı görseller ekliyor. Bu geliştirmelerle Reno Serisinin tasarım dili sonraki nesil cihazlara da geçmeye devam edecek ve bu süreçte temel tasarım özelliklerine yenilikçi ilerlemeler kazandırılarak tasarım üzerinden daha iyi bir kullanıcı deneyimi yaratılacak.