Avukat Önder Meydan "Pek çok vatandaşımız, bir kişiye ödünç/borç para verirken ya da bir mal/hizmet satın alırken ispatının kolay olması adına internet bankacılığını tercih etmektedir. Ancak internet bankacılığı kullanırken de işlem açıklamasını yazmadan işlemini sonlandırmaktadır. İşlem sonrası bankanın tanzim ettiği dekont her ne kadar yazılı bir belge olarak elimizde olsa da açıklamanın bulunmayışı ileride bazı sıkıntılara neden olmaktadır. Zira hukukumuzda bankalardan yapılan eft/havale işlemleri bir borç ödeme aracı olarak belirlenmiş ve havale/eft'nin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yönünde yasal bir karine mevcuttur. Dolayısıyla işlem açıklaması yazılmadan yapılan eft/havale işlemleri bir borcun ifasına/ödenmesine yönelik olduğu varsayılmaktadır. Bu yasal karinenin aksini (havale/eft'nin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını) iddia eden bu iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.
O halde ne yapılmalıdır?
"Para gönderdiğimiz kişiye güvenelim, güvenmeyelim her bankacılık işlemimizde açıklama yazmalıyız. Mesela bir kişiye borç para veriyorsak; 'geri iade edilmek üzere borç olarak gönderilmiştir' ya da bir araç satın alıyorsak '34 xx 56 plaka sayılı aracın satış işlemine istinaden gönderilmiştir' şeklinde açık ve kısa şekilde açıklamalar yer almalıdır. Bu şekilde davranarak ileride doğması muhtemel sorunların önüne geçebiliriz." Dedi.
Yargı bu konuda nasıl bir duruş sergilemektedir?
Bu konuya da değinen Avukat Önder MEYDAN; "Bizim ana prensibimiz; iddia edenin iddiasını ispatlamasına yöneliktir. Yani, siz bir kişiye borç verdiğinizi iddia ederek borç verdiğinizi geri talep ettiğinizde eğer ki bu rakam HMK.200 uyarınca senetle ispat zorunluluğu olarak belirlenen ve her yıl güncellenen parasal sınırın üzerindeyse yazılı şekilde ispatlamalısınız. Diğer deyişle; parayı gönderdiğinizi ve bu paranın bir borç olduğunu belirtmelisiniz bu da banka üzerinden yapılan eft/havale işlemlerinde ancak açıklamaya bunun belirtilmesi ile mümkün olabilecektir. Bu tarz bir ihtilafı değerlendiren Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 05.02.2019 tarihli ilamında; "Davacının davada delil olarak dayandığı ödeme belgelerinde paranın "borç" olarak gönderildiğine ilişkin bir açıklama yoktur. İspat yükü davacıda olup, bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde ispat külfetinde yanılgıya düşülerek, ispat yükü ters çevrilerek davanın kısmen kabulüne dair hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulmasını gerektirir şeklinde karar vermiştir," dedi.