Mayıs'ın ilk günlerinde Intel'in 2007 ve 2008 yılı için teknolojisinde yapacağı yatırımlara dair bir Bahar Toplantısı gerçekleştirildi. İşlemci savaşlarının kızştığı şu günlerde "Intel mi, AMD mi?" sorusu kafaları kurcalarken toplantının ardından ortaya çıkan tablo bu mücadelenin ne yöne doğru kayacağı konusunda önemli işaretler verdi.
Paul Otellini ve beyin takımı, Intel'in önümüzdeki aylardaki planlarını açıklarken iş dünyası ve masaüstü bilgisayarlarımızda kullanacağımız donanımlar hakkında da fikir sahibi olmaya başladık.
Çift çekirdek, dört çekirdek derken Intel bu yıl daha önceden kullanılan 65 nm'lik işlemcilerden 45 nm'lik işlemcilere geçiş yapıverdi. Toplantıdan çıkan en net sonuç ise 32 nm'lik işlemcilerin 2009-2010 yıllarında bilgisayarlarımızda yer alacağı yönündeydi.
PowerPoint sunuları şeklinde açıklanan yeniliklerin neler olduğu ve Intel'in yol haritasına birlikte bir göz atalım.
Ultra mobil PC'ler
Ultra mobil PC'ler
Öne çıkan konulardan birisi UMPC'ler (Ultra-Mobile PC). Bir anlamda bazı özellikleri kısılmış ancak internet yetenekleri olan cihazlar olarak tanımlayabileceğimiz bu bilgisayarlara Intel özel ilgi gösteriyor.
Bir yanda masaüstü bilgisayarlar veya sunuculara yapılacak donanımsal yatırımın sürmesi beklenirken Otellini aynı zamanda yeni işlemcilerin özellikle mobil internet cihazları, UMPC'ler ve internet bağlantısı sağlayan tüm tüketici elektroniği için de hazırlandığını açıkladı. Otellini, "Gelecek birkaç yıl içerisinde mobil internet cihazlarının hızla artışını göreceğiz. Aslında etrafta mevcutlar ama henüz büyük miktarlarda değil." diyerek konuya verdikleri önemin altını çizdi.
Bu sınıf için üretilen ilk işlemci McCaslin de piyasaya sürüldü. Daha güçlü bir yonga olan ve Intel tarafından internet bağlantılı cihazlar için kullanılabilecek Menlow kod adlı yongalar ise 2008'in ilk yarısında hazır olacak.
Daha çok çekirdek
Daha çok çekirdek
Her geçen gün artan çekirdek sayısı Intel'in piyasadaki en önemli silahı. Core 2 Quad ve Core 2 Extreme ailesi dört çekirdekli masaüstü yongaları şimdiden piyasada. Sunucu tarafında ise Quad Xeons yer alıyor.
65nm'lik dört çekirdekliler elbette performans ve mimari olarak şimdiki standart işlemcilerden daha ileri seviyedeler. Ancak Intel'in düşüncesi daha da iyisini, 45nm'lik yongaları piyasaya sürmek.
2007'nin ikinci yarısından itibaren satışa çıkacak olan yongalardan Yorkfield masaüstü bilgisayarlarda, Harpertown ise sunucularda çalışacak.
Otellini yeni işlemcilerden oldukça umutlu. "Baştan aşağı bir değişim olacak. Yılın sonunda hem mimari hem de performans açısından büyük farklar elde etmiş olacağız." derken, Pentium 4 üzerinde kullanılan Netburst mimarisine oranla güç tüketiminde de daha fazla tasarruf elde edileceğine dikkat çekiyor.
45 nm ile Intel bir adım önde
45 nm ile Intel bir adım önde
Yonga üretiminde 45 nm seviyesi Intel'i, 2008'in sonlarına doğru bu seviyedeki işlemcilerini piyasaya sürmesi beklenen AMD'den bir adım öteye taşıyor. Intel, 45 nm'lik işlemciler üretecek olan dört fabrikasını bu iş için görevlendirdi bile. Planlamalara göre Penryn ve 45nm'lik işlemcilerin birinci nesil ürünleri bu yıl içinde satışa çıkacak.
Daha ufak boylara sahip olması işlemcilerin daha da fazla özelliğe sahip olması anlamına geliyor. Güç tüketimindeki artısının yanında 45 nm'lik yongalarda (örneğin Penryn'de) cache alanı artırıldı ve işlemcinin video ve multimedya yönetiminde daha becerikli olması sağlandı.
Intel'in yonga tasarımcıları bu ters orantılı artışın pek anlaşılması kolay bir durum olmadığını ancak ifade ediyorlar. Basit anlamda yongaların küçülmesiyle kullanılmayan boş alanlara farklı özellikler yerleştirilerek daha fazla kazanç elde edilebiliyor.
Ancak üzerinde durulan esas nokta boyutun küçülmesinden çok, kullanılan yapısal maddeler ve sızıntıların önüne geçmek için yapılan çalışmalar. Performansın artması için en önemli değişikliklerin bu iki alanda gerçekleştirilmesi gerekiyor. Intel de bu doğrultuda IBM'nin de kullandığı High-k + metal gate denilen yeni bir yarıiletken madde üzerine yoğunlaştı.
Son 30 yıldır kullanılan polisilikonların yerine geçecek olan bu madde, işlemciyi daha güçlü ve hızlı kılacak olmasıyla yapısal anlamdaki en önemli değişiklik olarak görülüyor.
Görüntü yönetiminde 45 nm
Görüntü yönetiminde 45 nm
Intel 45 nm'lik yongaların görüntü yönetiminde de işe yarayacağını ifade ediyor. İşin ilginç olan yanı ise bu özelliğin daha 1990'ların başında Intel yonga tasarımcıları tarafından daha o tarihlerde şirkete önerilmiş olması.
O dönemde yonga setlerine yardımcı olan işlemci dışındaki donanımlar üzerinde Intel'in bazı planlarının bulunması ve işlemciden ayrı olarak satılabilecek ürünler piyasaya sürme isteği nedeniyle teklif reddedilmiş. Ancak şimdilerde bu özellik performans açısından etkileyici bir unsur olarak görülüyor.
Planlamalar dahilinde bir adım ötedeki yeni nesil işlemcilerin mikro mimarisi Nehalem, 2008'de piyasaya sürülecek. Aynı ritmi sürdürecek olan şirket 2009'da ise ilk 32 nm'lik ürünlerle kullanıcıların karşısına çıkacak. Hemen ardından da 2010 yılında Sandy Bridge adında yeni bir mimariye geçilecek.
45 nm'lik ürünlerin yakın zamanda yaygınlaşacağına şüphe yok. Hatta Intel sekizden fazla çekirdekli işlemcilerinde de bu teknolojiyi kullanmayı düşünüyor. Larrabe kod adı verilen bu işlemciler daha fazla adresleme yapabilen, çok yüksek görüntü ve işlem kabiliyetleri olan ürünler olarak piyasaya çıkacaklar.
8 çekirdek ve fazlası
8 çekirdek ve fazlası
AMD'nin sunucular için tasarladığı Barcelona, Intel'in de bu alanda teknolojisini ileriye götürmeye zorladı. Hatırlayacağınız gibi tek bir silikon parçası üzerinde dört işlemcinin yer alması şeklinde tasarlanan bu "doğal" quad-core işlemcilerin duyurusu da çok kısa bir süre önce yapılmıştı.
AMD, Intel'in dört çekirdeğinin doğal olmadığını ve tek bir pakette yer alan iki çift çekirdekten oluştuğunu ifade etmiş, üzerine de yoğun tartışmalar yaşanmıştı.
Bu tartışmaların ardından Bahar Toplantısı'nda Intel, sunucular için düşündüğü donanımların Xeon adı altında 8 çekirdek ve fazlasını içerecek şekilde üretileceğini de açıkladı.
Yeni Xeon'lar çift işlemcili olacaklar. Burada bahsedilen "çift" ifadesinin ise yonga üzerindeki konfigürasyon değil, sunucu üzerinde yer alacak soketler olarak altı çiziliyor. Dolayısıyla anakart üzerindeki her soket dört çekirdekli bir işlemciye yuva olacak. Böylelikle çok daha güçlü sekiz çekirdekli bir yapı elde edilmiş olacak.
Dizüstü dünyasında Intel
Dizüstü dünyasında Intel
Masaüstü bilgisayarlar halen Intel'in en büyük yatırımı yaptığı alanlardan birisi. Amerika çapında yeni masaüstü bilgisayar alımı her ne kadar düşüş gösterip yerini dizüstü bilgisayarlara (her evde kişi başı yarım dizüstü bilgisayar civarında bir orana) bıraksa da Asya marketinde yeni bir bilgisayar alanların sayısı azımsanamayacak kadar çok.
Yine de Intel dizüstü için de çalışmalarını sürdürüyor. Nitekim daha birkaç gün önce duyurusu yapılan Santa Rosa platformu bu çalışmaların bir ürünü olarak karşımıza çıktı.
802.11n kablosuz ağ desteği, tümleşik ekran kartı ve yeni Merom işlemcilerden oluşan Santa Rosa ile Intel aynı zamanda yeni turbo hafızaları da kullanmaya başladı.
Centrino platformunu ileriye taşıyan Santa Rosa'yı 2008 yılında piyasaya sürülmesi beklenen Montevina takip edecek. 45 nm'lik çift çekirdekli işlemcilere sahip olacak bu sistem aynı zamanda standart olarak WiFi ve yeni nesil WiMaX desteği de sunacak.
Tolapai ve Silverthrone
Tolapai ve Silverthrone
Tolapai ve Silverthorne (veya System-on-Chip), Intel'in duymaya alışık olduğumuz ürünlerinden biraz daha farklı bir projenin ürünü.
Yarıiletken devi bizi her zaman raflarda gördüğümüz işlemcileri veya donanımlar üzerindeki yonga setleriyle karşılamıştı. System-on-Chip (SoC) ise bütün bir silikon üzerindeki farklı bir parçadan ibaret.
İşlemci, mantıksal işlem birimi, RAM ve hatta görüntü motoru gibi yan unsurlardan oluşan çeşitli bilgisayar bileşenlerinin her biri bu parça üzerinde yer alıyor. Bu da gömülü sistemler için uygun bir yonga anlamına geliyor. Hedeflenen cihazlar ise HDTV destekli televizyonlar, bağlantısı olan ortam yürütücüler ya da alıcılar.
Tolapai hakkında ilk detaylı açıklamalar bir ay kadar önce Developer Forum günlerinde yapılmıştı. Buna göre birkaç önemli sistem bileşeni tek bir "Intel mimarisi işlemci" üzerinde birleştirilecek.
Aslına bakılırsa Tolapai ve Silverthrone daha çok girişimcileri ilgilendiren gelişmeler ve daha önce bahsettiğimiz UMPC sınıfı bilgisayarlarda da yer alacaklar. Bu sistemlerde yonga boyu %45 oranında azalırken güç tüketimi ise %20 daha az olacak. 2008'in üçüncü çeyreğinde çıkması beklenen bu yongalarda ise 80 ve 50 Watt'lık iki farklı sürüm yer alacak.
AMD mi, Intel mi?
AMD mi, Intel mi?
AMD'nin sunucular için üreteceğini açıkladığı Barcelona işlemcilerin gündeme gelmesiyle birlikte Intel'in çizdiği bu yol haritası, iki dev arasında tam anlamıyla stratejik bir savaşın yaşandığının da göstergesi oldu.
Her iki kesim de bugüne kadar getirdikleri yeniliklerle zaman zaman öne çıktı, bazen de uzun süre sessiz kalmayı ve teknolojisini geliştirmeyi tercih etti. Gün geldi oyuncular AMD'yi seçti, performans arayanlar Intel'in çekirdeklerini kullandı. Her seferinde de bir isim diğerinin önüne geçmeyi başardı.
Bugün gelinen noktada ise Intel özellikle 45 nm'lik işlemcilere geçişi çok daha erken gerçekleştirecek olmasıyla bir adım önde gibi görünüyor. Ancak bu durum AMD'nin pes edeceği anlamına da gelmiyor. Ne gibi bir hamleyle kullanıcıların karşısına çıkacağını elbette ki zaman gösterecek. "AMD mi, Intel mi?" sorusu ise her seferinde sorulmaya devam edilecek gibi görünüyor.