İster Gotham şehrinin sokaklarında suçla mücadele etmek olsun, ister kayıp anahtarları bulmak olsun, yarasa benzeri sonar tekniklerinin hayatımızı kolaylaştırabileceği kesin. Neyse ki yeni bir araştırma, insanların geliştirilebilir ekolokasyon (echolocation – ses yankılarıyla yer belirleme) yeteneklerine sahip olduğunu öneriyor ve araştırmaya katılan bir grubun sadece ses yardımı ile cisimleri tanımlayabildiği belirtiliyor.
Ekolokasyon yöntemi, yarasalar ve yunuslar gibi hayvanlar tarafından yüksek frekanslı bir ses yayarak ve yankısını dinleyerek göremedikleri cisimlerin şekillerini ve yerlerini bulmak için kullanılan bir teknik. Bu yetenek bazı türlere avlanmada yardımcı olsa da, daha önceki araştırma, görme engelli kişilerin alanları algılamak ve hareket yeteneklerini geliştirmek için bu yöntemi kullanabildiklerini önermekteydi.
Araştırmacılar, deneyimsiz kişilerin de ekolokasyonu kullanıp kullanamayacaklarını belirlemek için, farklı geometrilere sahip iki adet 3D yazılmış silindirin arasındaki farkı algılaması gereken, görebilen 15 kişiyi araştırmaya kattılar. Cisimlerin görüşlerinden çıkartılması sonrasında katılımcıların yüksek frekanslı bir ses çıkartan bir mobil cihazı kullanmaları, yankıyı dinlemeleri ve iki silindirden hangisinin hedef alındığını tahmin etmeleri istendi.
Cihaz, 41Hz'ye kadar çıkan tonlar kullanıyordu ve yarasalar tarafından ekolokasyon için kullanılan bu aralık, insanların duyamadığı kadar yüksek. Bu yüzden de hedef cisimlerden yansıyan sesi yakalaması ve tonun sekizde bir oranında alçaltılarak kulaklıklar aracılığıyla insanlara dinletilmesi için bir algılayıcı kuruldu.
PLOS ONE dergisinde bulgularını bildiren araştırma yazıları, cisimlerin sabit durmak yerine dönüyor olmaları şartıyla katılımcıların hangi silindirin hedef alındığını başarılı bir şekilde belirleyebildiklerini açıkladı. Cisimlerden birinde, diğerine göre iki kat daha fazla konveks yüzey olduğu için dinleyiciler, cisim döndüğü sürece yansımaların yoğunluğu, perdesi ve kalitesi gibi özelliklerindeki değişiklikleri gözlemleyebilmekteydiler.
Ancak cisimler hareket etmediğinde katılımcılar, yansımanın zaman içerisindeki değişimini gözlemleyemedikleri için cisimleri ayırt etmede zorlanmaktaydılar.
Araştırmanın sonucu olarak yazarlar, "zaman içerisinde yansıma bilgisi değişimi" olduğu sürece insanların da yarasalar ve yunuslar gibi ekolokasyon yeteneğini kullanabileceğini önermekteler.