Kısa yoldan zengin olma fikri herkes tarafından sevilse de, size bunu sağlayamayacaklar listesinin üst sıralarına yazabileceğimiz bir efsaneden bahsetmek istiyoruz: “Nekro-pantolon” efsanesi...
Efsanelerde nábrækur veya nábrók olarak da bilinen pantolonun bir çift insan bacak derisinden yapıldığı ve giyen kişiye zenginlik getirdiği söyleniyor. Ancak katı bir dizi talimatı yerine getirmek gerekiyor.
Efsanenin göreceli olarak iyi olan kısmında, bu nekro-pantolonların yapılabilmesi için “kaynağın” gönüllü bir katılımcıdan gelmesi gerekiyor. Yani, müstakbel kullanıcıların bir pantolon haline getirmeden önce, bir başka kişiden öldükten sonra derilerini soymak için izin almaları gerekiyor.
Efsaneye göre bir büyücü, ceset gömülene kadar beklemeli, sonra kazarak tekrar dışarı çıkartması ve ardından kazara herhangi bir delik açmadan belden aşağısının derisini yüzmesi gerekiyor. Ölümden sonra derinin ne kadar çabuk bozulmaya başladığı düşünülürse bunun kolay olmadığı açık, ancak başarılı olan büyücüler, giyilmeye hazır bir nekro-pantolona sahip oluyor.
Nekro-pantolonu giydikten sonra, deri pantolonun testis torbasına (skrotum) yakın küçük bir yarık dışında kullanıcıyla kaynaşacağı söyleniyor. Atlas Obscura'ya göre bu cep, bir parşömen parçası üzerine yazılmış büyülü bir İzlanda sembolü (Nábrókarstafur) ve çok fakir bir dul kadından dini açıdan önemli bir zamanda çalınması gereken bir madeni para için bir depolama bölgesi olarak hayati bir rol oynuyor. Nekro-pantolon tamamlandıktan sonra, skrotum sürekli olarak madeni paralarla dolduğundan dolayı, giyen kişiye büyük zenginlikler getiriyor.
Başka birinin derisini giydiğiniz gerçeğinin ötesinde en büyük olumsuz yanı, oldukça ciddi bir bedeli de beraberinde getirmesiydi. Tam olarak bu bedel, ebedi olarak cehenneme gönderilmeniz. Ancient Origins, bu kötü kaderden kaçınmanın tek yolunun, zangin olduktan sonra birini pantolonu sizden almaya ikna etmek olduğunu yazıyor.
İzlanda Büyücülük ve Cadılık Müzesi'nde sergilenen, sahne tasarımcısı Árni Páll Jóhannsson tarafından hazırlanmış sahte bir nekro-pantolon bütün bu karanlık sahneyi tüm ihtişamıyla gösteriyor. Neyse ki, nekro-pantolonlar bir şaka konusu olabiliyor, çünkü bilindiği kadarıyla, Ari Aster'ın Midsommar'ı dışında hiç kimse insan derisinden bir pantolon yapmadı.
Hólmavík'teki İzlanda Büyücülük ve Cadılık Müzesi'ni yöneten Sigurður Atlason, “Birisi bana bunların gerçek olup olmadığını veya bir çiftin var olup olmadığını sorduğunda, doğruyu söylemek zorunda kalıyorum” diyor ve ekliyor: “Nekro-pantolonlar yalnızca yerel halk efsanelerinde var olmuştur.”