Hyundai tarafından Amerika Birleşik Devletleri Patent ve Marka Ofisi’ne yapılan bir patent başvurusu, markanın elektrikli araçların sürüş sırasında şarj olmasına yardımcı olabilecek yeni bir teknoloji üzerinde çalıştığını gösteriyor.
Genellikle "kablosuz dinamik şarj" olarak adlandırılan teknoloji, yol yüzeyinin altına monte edilmiş elektromanyetik bobinlerden şarj çekmek için aracın altına yerleştirilmiş özel olarak tasarlanmış bir şarj plakası kullanıyor.
Şu anda Michigan, Detroit'teki 14. Cadde'nin bir bölümü ve Japonya ve Norveç'teki pilot programlar da dahil olmak üzere bir dizi dinamik şarj projesi devam ediyor. Ancak bu teknoloji, ciddi bir maliyet sorunun yanı sıra, araçtaki kablosuz şarj alıcısı ile yolun altına yerleştirilmiş bobinler arasında doğru mesafeleri sağlamak için mükemmel şekilde pürüzsüz ve çukursuz bir yol yüzeyini koruma ihtiyacı da karşılaşılan sorunlardan biri olarak öne çıkıyor.
CarBuzz tarafından bildirilene göre Hyundai’nin patenti, hareket halindeyken kendini kaldırıp alçaltabilen ve araç ile yol yüzeyi arasında mükemmel mesafeyi garantileyen “yüksekliği ayarlanabilir endüktif güç aktarım kuplörü” içerdiği için bu doğru uzaklık sorununu çözmeye ve kesintisiz bir şarj deneyimi sağlamaya çalışıyor gibi görünüyor.
Patentin ikinci kısmı ise, Mercedes-Benz ve Rolls-Royce gibi şirketlerin yol yüzeyini okumak ve mükemmel sürüş kalitesini korumak için süspansiyon ayarlarında küçük ayarlamalar yapmak amacıyla kullandığı yüksek çözünürlüklü kamera teknolojisinden bazı ipuçları alıyor. Ancak Hyundai’nin patentte sunduğu fikir, bu canlı kamera verilerini süspansiyonu ayarlamak yerine kablosuz şarj indüksiyon pedinin yüksekliğini belirlemek için kullanıyor.
Ayrıca Hyundai, araçtan diğerlerine (V2X) teknolojisinin, kullanıcılara yol boyunca kablosuz şarj rotalarının nerede olduğunu bildirerek optimum pil verimliliği için hangi yolu kullanmaları gerektiğini bulmalarına yardımcı olacağını da belirtiyor.
Dinamik kablosuz şarj teknolojisi şimdiden bazı yerlerde kullanılıyor olsa da, genellikle bunlar kontrollü ortamlarda ve kolaylıkla bakımı yapılan yerlerde test ediliyor. Ayrıca, örneğin Japonya’daki bir üniversite projesinde, bu teknolojinin bir türevinin sadece trafik ışıklarında kullanılması öneriliyor ve araç sabitken bağlantı ve şarjın çok daha kolay bir şekilde sağlanabilmesi sayesinde anlamlı bir menzil artışı sağlanacağı belirtiliyor.
Hyundai’nin patenti de bütün bu test sistemleri gibi teknolojiyi ileri taşıyor olsa da, bu sistemlerin genel kullanıma yayılması için uzun bir zaman geçmesi gerekeceğini unutmamak gerekiyor. Ancak eğer gelecekte bu sistemler yeterince yaygın bir şekilde uygulanabilirse, elektrikli araçların taşımaları gereken batarya miktarı (ve buna bağlı olarak ağırlıkları ve maliyetleri) ciddi ölçüde azaltılırken herhangi bir menzil kaybı yaşanmaması ve hatta bir şarj istasyonunda bekleme gereği ortadan kaldırılabilir.