Minit, Outer Wilds, Loop Hero, The Forgotten City, Twelve Minutes ilk akla gelen örnekler. Ve şimdi de Deathloop! Özellikle bu sene zaman döngüleri etrafında inşa edilmiş birçok video oyunu ile tanıştık. Twelve minutes incelemesini yazarken böyle farklı konu ve oynanışa sahip oyunların hep bağımsız stüdyolardan geldiğinden bahsetmiştik. Ancak şimdiye kadar gördüklerimiz meğer sadece ara sıcakmış. Asıl yemeğin Xbox Game Studios bünyesindeki Arkane'in geleceğini nereden bilebilirdik ki :) Bethesda ve geliştirici Arkane'in zamanı büken gizlilik temalı FPS oyunu Deathloop, oyun mekanikleri ve dinamikleri açısından gerçekten sıra dışı bir oyun. Konsol tarafında Playstation'a süreli özel olarak yayınlanan oyunun bir diğer ilginç yönü de en büyük rakibi Xbox Game Studios tarafından geliştirilmiş olması. Yanılmıyorsak bu bir ilk olabilir. Xbox oyuncularının Deathloop için şimdilik 2022 yılına kadar beklemesi gerekecek. Ama isterseniz gelin öncelikle PC versiyonu nasıl olmuş ona detaylı bir şekilde göz atalım!
Öldürmeyen Blackreef güçlendirir :D
Daha önce oyunla ilgili herhangi bir video izlemediyseniz ilk başladığınızda ne olup bittiğini anlamanız biraz zaman alabiliyor. Dolayısıyla incelememiz boyunca aynı zorluğu çekmemeniz için spoiler vermeden birkaç küçük ipucu vermeye çalışacağız. İlk olarak oyunun karmaşık hikaye örgüsü ile başlayalım. Deathloop, Blackreef adlı gizemli bir adada geçiyor. Her şey kahramanımız Colt'un Julianna adında bir kadın tarafından öldürüldükten bir gün sonra gizemli bir şekilde bu adanın sahilinde, çok fazla şey hatırlamadan uyanması ile başlıyor. Bir süre sonra da ölürsek ya da tam bir gün geçerse sıfırdan yine sahilde uyandığımızı ve her şeyin baştan başladığını öğreniyoruz ve işler karışıyor. Amacımız neler olduğunu anlayabilmek ve bu sonunda da bu kısır döngüyü durdurabilmek. Bu noktada tek avantajımız gün sıfırlansa da yaşadığımız her şeyi hatırlayabilmemiz. Dolayısıyla hatalardan ders çıkarmak önemli. Oyunda hatırlamamız gereken şeyler zaten etrafta sadece sizin gördüğünüz parlak neon yazılar ile beliriyor. Bunlara dikkat etmenizi tavsiye ederiz.
Blackreef'te işleri düzeltmek için bir yandan Julianna'nın emri ile peşinize düşmüş olan Eternalistler olarak bilinen tuhaf tarikatın üyeleri ile savaşırken bir yandan da Aeon vakfı için çalışan sekiz vizyoner'i öldürmemiz gerekiyor. Tabii ki tahmin edeceğiniz üzere tüm bunları aynı gün içinde yapmamız da şart. Yazarken kolay gibi geliyor ancak durum hiç öyle değil. Bu adadaki özel güçler sayesinde zaman içinde bu 8 vizyoner ışınlanma veya telekinezi gibi çeşitli şekillerde özel yetenekler kazanmış durumdalar ve zaman içinde de güç sarhoşluğu içinde kendilerini destekleyen maskeli vatandaşlardan oluşan bir ordu ile şehri kaosa sürüklemişler. Hepsini öldürseniz bile bir gün sonra yeniden dirilebildikleri bir gizem de var ama elbette bunu size söylemeyeceğiz :)
70'lerin renk tonlarına bayılıyoruz
Deathloop'un sanat tarzını, biraz A Happy Few, biraz Bioshock ve biraz da Bioshock'un bileşimi olarak tanımlasak herhalde yanlış olmaz. Daha sıcak renk paletleri ile Saul Bass tarzı 70'leri çağrıştıran Retro bir tarzı var. Farklı bölgelerden oluşan adada her bölgenin kendine haz bir havası var ve etraftaki CRT monitörlerden, dev bilgisayarlara ve arcade makinalarından araçlara kadar tüm öğeler bu havayı destekliyor. Görsellik çok iyi elbette ama müziklerden bahsetmeden de olmaz. Deathloop'un retro tonları aynı zamanda müziğe de yansıyor. Casus filmlerini anımsatan melodilerin eklektik bir karışımı sizi daha da havaya sokmaya yardımcı oluyor. Vizyonerlerden biri olan Ramblin' Frank Spicer'ın tam bir DJ ve klasik rock müzisyeni olmasının da bunda etkisi büyük. Blackreef'i akılda kalıcı melodilerle doldurmak için güzel bir bahane sunuyor.
Frank'ten bahsetmişken, Deathloop'un kendisini renkli, eksantrik ve akılda kalıcı karakterlerle doldurma konusunda da hiçbir sorunu yok. Sosyopat maskeli parti canavarı Aleksis, kendisi üzerinde oldukça benzersiz deneyler yapan egoist oyun yaratıcısı Charlie ya da sürekli kendi kendine konuşma alışkanlığı olan tuhaf bilim adamları Wenjie gibi vizyonerler burada öne çıkıyor. Colt ve Julianna'nın da karşılıklı çok iyi diyalogları var. Kahramanımız Colt oldukça basit ve açık sözlü bir adam, Julianna ise her zaman kendini beğenmiş, kendinden emin ve işini biliyor.
Julianna baş düşmanımız (mı)?
Hikaye oldukça sürükleyici ve neler olup bittiğini öğrenmek için devam etmeye zorluyor. İlk başta sadece vizyonerleri öldürmeye odaklanıyorsunuz ancak bunu yaparken mecburen Aeon, onun ve Julianna'nın bu konudaki rolleri, meydana gelen çarpık deneyler ve daha fazlasını araştırmanız gerekiyor ve oyuna daha da bağlanıyorsunuz. Oyunda çok çarpıcı anlar ve benzersiz bilim kurgu açıları var. Colt'un alt etmesi gereken sekiz hedefi var ancak Julianna, Colt uyanmadan önce çoktan Döngü Koruma Protokolünü başlatmış ve vizyonerler artık kendi sığınaklarına kaçmış durumdalar. Sokaklar ise Colt'u görür görmez öldürmeleri konusunda bilgilendirilen çılgınlarla dolup taşıyor. Bu noktada düşmanların etrafından gizlice dolaşmanın, kalelere sızmanın ve hedeflere mümkün olduğunca ihtiyatlı bir şekilde ulaşmanın yollarını bulmanız gerekiyor.
Deathloop, aslında sizi gizlilik esaslı oynanışa teşvik ediyor. Elbette daha basit, aksiyon dolu yaklaşımı tercih ederseniz de size aynı eğlenceyi sunuyor. Gerçi ilk başta bu biraz zor olabilir, çünkü güçlü düşmanlara karşı elinizde sadece sürekli tutukluk yapan basit silahlar oluyor. İlerledikçe renkli yapılarından anlayabileceğiniz daha az tutukluk yapan nadir silahları bulmaya başladıkça ise savaşlar daha eğlenceli hale gelmeye başlıyor. Farklı silahlar savaş söz konusu olduğunda çok çeşitli yaklaşımlara olanak tanıyor ve vuruş hissiyatları da çok iyi.
Sadece silahlar yeterli değil!
Ancak daha büyük beceriler, vizyonerlerin her birini avlayarak bulunan bilezik benzeri nesneler olan Slabs'lardan geliyor. Daha önce de belirtildiğimiz gibi, telekinezi, ışınlanma bunlardan bazıları. Ancak bir grup düşmanı işaretledikten sonra birine yapılan eylemi tümüne uygulamanıza olanak sağlayan Nexus'u ayrıca vurgulamak isteriz. Ayrıca, etrafı araştırarak bulabileceğiniz trinket'leri kullanarak da fiziksel yeteneklerinizi (sağlık yenileme, çift zıplama vb.) ve silahlarınızı (daha iyi nişan alma, delici mermiler vb.) geliştirebiliyorsunuz. Hepsinin kullanımı çok eğlenceli ve çeşitliliği daha da artırıyor.
Vizyonerlerin saklandıkları sığınakların harita tasarımı, geliştirici Arkane'nin özellikle Dishonored'dan bildiğimiz kalitesini yine ortaya koyuyor. Bazı hedefler olası zehirli gaz salgınlarıyla uğraşmanızı gerektirirken, bazılarında Slab güçleriniz geçersiz kalabiliyor. Her birini geçmenin tek anahtarı araştırmak ve keşif. İçeri girmek için birkaç farklı yol bulunuyor ve oyun tarzınıza en uygunu seçmek size kalmış. Bu arada bir vizyoner içerebilecek herhangi bir alanda, Julianna tamamen tesadüfi olarak ortaya çıkıp sizi engellemek için elinden geleni yapacağını da ekleyelim. Eğer oyuna başlarken başkalarının oyununuza katılmasına izin verirseniz de yapay zeka yerine başka bir oyuncu tarafından kontrol edilen Julianna ile karşı karşıya kalabiliyorsunuz ki bu da oyuna bambaşka bir eğlence katıyor. Yeri gelmişken hemen bir parantez açıp ekleyelim. İsterseniz siz de oyunun başında altta gördüğünüz "Protect the loop" seçeneği ile başkasının oyununa girip benzer bir şekilde farklı bir deneyim yaşayabilirsiniz. Elbette bu seçeneğin aktif olabilmesi için öncelikle ana hikayede vizyonerlerin varlığını öğrenecek kadar ilerlemiş olmanız gerektiğini de unutmayın.
Asıl sorun vizyonerlere nasıl ulaşacağınız...
Julianna'nın en büyük gücü Colt'un tünellere yeniden girmesini engelleyen bir anten kurması. Ve işte geldik zurnanın zırt dediği yere. Colt'un ana sığınağı ve adanın etrafında seyahat etmenin yolu bu yeraltı tünel sisteminde yatıyor. Adada Fristad Rock, Karl's Bay, The Complex ve Updaam gibi 4 bölge bulunuyor ve gün de dört ana zaman dilimine ayrılmış durumda. Normalde bir gün sınırınız olsa da herhangi bir bölgede ve zaman diliminde iken acele etmenize gerek yok. Çünkü zaman ancak siz bir bölgeyi terk ettiğinizde; sabahtan öğlene, daha sonra öğleden sonraya ve en son da akşama olacak şekilde ilerliyor ve sonra tekrar döngüye giriyor. Sığınağınızdayken elinizdeki silahları, yetenekleri değiştirme ve tüm bilgilerini gözden geçirme şansınız oluyor. Dolayısıyla döngü bitmeden mümkün olduğunca çok şey yapabilmek için ne zaman ve nereye seyahat etmeniz gerektiğini doğru bir şekilde yönetmeniz gerekiyor.
Her vizyonerin ne zaman hangi bölgede olduğunu bulabilmek için bulmacaları bir araya getirmek ve hepsini planlayarak tek bir günde yok etmek için olabildiğince çok bilgi toplamanız gerekiyor. Örneğin, başka bir bölgedeki kasanın şifresini öğlen öğrenip, öğleden sonra o bölgeye gittiğinizde kasanın sizden gelmeden önce soyulduğunu öğrenebiliyorsunuz. Bu durumda bir sonraki döngüde o kasaya sabah ulaşmanız gerektiğini biliyorsunuz. Tüm oyun bu şekilde zaman dilimlerini ve bölgelerini birbirine bağlayan bulmacalar ile dolu ve çok eğlenceli. Arcane de zaten Deathloop'u bir bulmaca oyunu olarak tanımlıyor.
Döngüler arası silahlarınızı kaybetmeyin!
Peki her gün dönümünde her şey sıfırlanıyorsa elimizdekilerin tümünü kayıp mı ediyoruz? Tam olarak değil! Bu noktada Residuum denen madde yardımımıza koşuyor. Residuum temel olarak Deathloop'un para birimi olarak nitelendirilebilir. Ya vizyonerleri öldürerek büyük miktarda ya da etraftaki puslu nesneleri loot yaparak daha küçük miktarlarda kazanabiliyorsunuz. Eğer yeterince toplayabilirsiniz elinizdeki slab, trinket ve silahları da sizinle birlikte bir sonraki taşıyabilmeniz mümkün oluyor. Ölürseniz Residuum'unuzu son konumunuzdan gidip geri alabiliyorsunuz. Ancak 3 kere ölürseniz döngü o gün tamamen sona eriyor ve Residumm ile korumadığınız silah ve hatta Slabs dahil olmak üzere her şeyi kaybediyorsunuz.
Deathloop'un bir zaman döngüsü etrafında inşa edilmiş yapısı gereği ve oyun dünyasının nispeten mütevazı boyutu nedeniyle, zaman zaman kendini tekrarladığını hissedebileceğiniz anlar oluyor elbette. Ancak bu örneğin yeni Slab yükseltmeleri kazanmak için vizyonerleri birden çok kez avlamaya çıktığınız zamanlar için geçerli. Gerçi bunda bile vizyonerlere ulaşmak için yeni yolları keşfetmeye çalışmak da eğlenceli. Sadece ana hikayeyi tamamlamak için ise sadece temel bilgiler yeterli oluyor. Deathloop asla yorucu bir oyun değil. Ancak iyi planlama yapamazsanız ve ulaşmanız gereken vizyonerin sadece bir önceki zaman diliminde ortaya çıktığını öğrendiğinizdeki gibi iç çekmenize neden olan anlar da olmuyor değil.
Sonuç
Deathloop ile Arkane, bir kez daha gizlilik öğeleri ile harmanlanmış FPS geliştirme yeteneklerini zaman döngülerini içeren bir konuyla harmanlayıp yılın en unutulmaz oyunlarından birini yaratmayı başarmış. İlham veren sanat tarzı, Blackreef'in gizemleri ve bulmacalarına en yaratıcı çözümleri bulmak için keşfetmeyi sonuna kadar teşvik eden ilginç hikaye ve harika müzikleri, bu açık dünya oyunun en çarpıcı yönleri. Şu an sadece PC ve konsol tarafında da süre sınırlı olarak Playstation'a özel olarak çıkış yapan oyun kaçırılmaması gereken yapımlardan biri. Acelem yok ben sabrederim derseniz de 14 Eylül2022 yılında Xbox'a çıkış yaptığında bir Bethesda oyunu olarak büyük ihtimalle Game Pass üzerinde ücretsiz olarak da sunulacak. Seçim size kalmış. İster bekleyin, ister şimdi satın alın ama mutlaka oynayın!
90
Yapımcı Bethesda Softworks
Geliştirici Arkane Studios
Platform PC, PS5
Tür FPS, Aksiyon, Macera, Bulmaca
Web https://bethesda.net/en/game/deathloop