Geliştirilen robotik kol korkunç gibi görünse de, robotların geleceği için devrim anlamını taşıyabilir

Araştırmacılardan, robotların geleceğini tamamen değiştirebilecek yeni buluş: Kabus gibi görünüyor ama büyük umut vadediyor...

Korkutucu görünse de robotlar için bir devrim olabilir

İnsan elinin neredeyse her şeyi kavrayabilme becerisinin çok yönlülüğünün bir parçası da kırılgan veya garip şekilli nesnelere nazik bir dokunuş uygulayabilmesinden gelir. Bu, özellikle otonom olarak çalışırken robotların zorlandığı bir şey ve ne yazık ki çözüm, doğrudan bir korku filminden çıkmış gibi görünen alışılmışın dışında bir “kavrayıcı" tasarımında yatıyor olabilir.

Harvard'ın John A. Paulson Mühendislik ve Uygulamalı Bilimler Okulu'ndan araştırmacıların yeni kavrayıcı tasarımlarını Cadılar Bayramı'na bu kadar yakın bir zamanda ortaya koymaları uygun görünüyor, çünkü geliştirilen robotik kol tasarımı ahtapot ve denizanası gibi uzun dokunaç ve filament gruplarına dayanan tuhaf deniz canlılarından ilham alıyor. Dev mürekkep balığı, uzun zamandır okyanus efsanelerinin gizemli yaratığı olmuştur, öyleyse neden bir laboratuvar ortamında yeniden hayata geçirilmesin?

Robotlar yapmak için hayvanlardan ilham almak yeni bir fikir değil. İnsan eli inanılmaz derecede becerikli olabilir, ancak yeteneklerini bir robota uyarlamak inanılmaz derecede zor. Öte yandan dokunaçlar öyle değil; geliştirilen bu kavrayıcı tasarımın çalışma şeklinin anahtarı, basit olmasında yatıyor.

Harvard tarafından geliştirilen bu yapay dokunaçlar, bir tarafı diğerinden biraz daha kalın olan ayak uzunluğunda içi boş kauçuk tüplerden yapılmış. Boşken, düz saç gibi sarkarak gevşek ve görünüşte cansız hale geliyor, ancak hava ile doldurulduklarında basınç kazanarak bir at kuyruğu gibi kıvrılıyorlar.

Kıvrılma hareketi aşağı yukarı tamamen rastlantısal şeklinde olurken, bu nedenle basınç altında kıvrılan dokunaçlardan birinin yanına bir nesne koyduğunuzda, etrafını sarma ihtimali doğuyor. Ancak bu dokunaçlardan oluşan büyük bir grubun yanına bir nesne koyduğunuzda, en azından birkaçının kıvrılırken nesnenin etrafına ve birbirlerine dolandıklarını görebiliyorsunuz. Bu dolanmalar ne kadar çok olursa, kavrama da o kadar güçlü oluyor.

Harvard da bu fikri işleyerek ortaya, hemen aşağıda videosunu görebileceğiniz bir robotik kol tasarımı geliştirmiş. Fikir ne kadar güzel olsa da robotik kolun görünümü ve çalışma şekli bir o kadar korkutucu.