Halo denildiği zaman akan sular durur birçok oyuncu için ve zaten durmalıdır da. Seri, adını dünyaya kısa zaman içerisinde o kadar hızlı bir şekilde duyurdu ki arada çıkan fason Halo yapımlarından bahseden bile olmadı. Resmen adı bile sattırmaya yetti kendisini ve son olarak üretilen Halo 4 ile yine kendisini göstermeyi başardı. Akıcı hikayesi ve özellikle ilk oyuna benzeyen yapısı ile birçok dergi ve siteden tam not alan Halo 4, sahip olduğu multiplayer desteği ile de göz doldurmayı başarmıştı...
Aradan geçen zaman içerisindeyse yine sessizliğe büründü Halo ama bu seferki sessizlik hiç de öncekiler gibi uzun sürmedi zira Temmuz ayının sonuna doğru kendisini gösterdi Halo: Spartan Assault (H: SA). Bu oyunu bilindik Halo'lardan bir hayli farklı ve onu farklı yapan iki adet ana başlık söz konusu: İlki daha önce görülmemiş bir Halo kamera açısı ile karşımıza çıkması zira oyun izometrik kamera açısı ile bizlere merhaba diyor. İkinci önemli farkıysa bu sefer alıştığımız üzere Xbox platformu yerine, PC, Windows Surface ve Windows Phone platformları için üretilmiş olması. Klavye ve fare ile PC ortamında deneyim edilebilen H: SA, aynı zamanda mükemmel bir dokunmatik ekran desteğine de sahip.
Hikaye örgüsü kritik ama bir o kadar da zayıf
H: SA aslında Halo 4'teki birçok detayı içerisinde barındırıyor. Dediğimiz gibi, onu esas farklı kılan mobil cihazlarda da oynanabiliyor olması. Tıpkı konsol da olduğu gibi ucu açık haritalara sahip bir yapımdan bahsediyoruz. Haritanın her yanında farklı düşman birimleri olduğu gibi, aynı zamanda da birçok farklı silah ve cihaz bulmamız işten bile değil. Hikayedeyse First ve Second Battle of Requiem kıdemli askeri ve aynı zamanda UNSC kumandanı olan Sarah Palmer'ın yaşadıklarına odaklanıyoruz.
Dönemse tam olarak Halo 3 ile Halo 4 arasında geçen zaman dilimini ele alıyor. Senaryonun gidişatı esnasındaysa Sarah Palmer'ı daha yakından tanıdığımız gibi, aynı zamanda da Spartan Davis ile de ziyadesiyle vakit geçişmiş oluyoruz. Tüm bunları yaşadığımız dünyadaki oyun yapısı bir hayli hızlı, buna değinmekte fayda var. Hatta oyun o kadar hızlı ki dokunmatik ekranı bazen zorlayabiliyor. Tüm bu hız içerisinde düşmanlarımızı ardı adına öldürmemiz gerekiyorken, bir yandan da hayatta kalmaya çalışıyoruz. Hayatta kalmanın birçok yolu mevcut... Tıpkı dördüncü oyundan da hatırlayacağınız gibi, ekranın üst orta kısmında bulunan mavi bar bittiği anda ölüyoruz ama bu bar iki üç saniye darbe almazsak anında doluyor ki bu da oyunu yine çok kolay bir hale getirmiş bulunuyor.
Orijinal Halo'dan hatırladığınız her şey burada
Tek savunmamız saklanmak değil tabii ki ama H: SA için tasarlanan fizik motoru o kadar güzel çalışıyor ki objelerin tam olarak ateş yönünün aksine doğru arkasına geçtiğimiz taktirde hiçbir zarar almıyoruz. Eh, adamlar bomba atıyorsa ya da bir tank roket sıkıyorsa durum farklı... Savunma sadece saklanarak olmaz dedik ama araya farklı kalkanları koymayı unuttuk. Oyu içerisinde düşman saldırılarından kurtulmak için kullanabileceğimiz birçok farklı kalkan bulunmakta. Fakat tüm bunlar sizi kesmediyse, birazcık silah menüsüne bakmamızda fayda olabilir. Halo denildiği zaman aklınıza gelen hemen hemen tüm silahların mobil olarak da tasarlanmış bir yapımda bulunması bize göre muazzam bir hareket.
Spartan Laser, Needer, Plasma Grenade, Shotgun, Dual SMG, Plasma Pistol, Assault Rifle, Rocket Launcher, Frag Grenade, plasma Repeater, Focus Rifle ve Magnum olmak üzere toplamda 13 adet farklı silah kullanılmayı bekliyor. H: SA'in bir diğer önemli özelliği de burada ortaya çıkıyor çünkü silahlar, orijinal oyundakinin birebir kopyası. İstediğiniz kadar dokunmatik ekran desteğine sahip bir mobil cihazda oynayın, hiç fark etmez. Orijinal oyunda yaşadığınız aynı silah deneyimlerini bu afacan yapımda da bulacaksınız. Bu arada silahları animasyonları ve ses efektleri de yine orijinalini aratmayacak kadar kaliteli. Aslına bakarsanız H: SA'nın seslerin, oyunun en kuvvetli kısmı.
Her yerde, her şekilde savaşmak mümkün
Aksiyonun tavanda olduğu, devasa haritalı bir yapımdan bahsediyoruz ve orijinalinden sonra resmen küçültülmüş bir yapım Halo. Hal böyle olunca da birçok noktada kendisini göstermesi gerekiyor. Bu sebeptendir ki bu minik oyuna serinin vazgeçilmezi olan kullanılabilir araçları koymayı ihmal etmemiş yapımcı firma. Ghost, Pelica, Scorpion Tank ve Wraith, H: SA'in az ama öz olan kullanılabilir araçlarını oluşturuyorlar. Kimi zaman yolumuzun üzerinde olan, kimi zaman da haritayı iyice keşfettiğimiz taktide karşımıza çıkan araçlar ile, bölümleri çok daha rahat geçebiliyoruz. Nitekim bazı bölümler var ki sadece araç çarpışmasına sahne oluyor; işte o zaman biraz daha dikkatli olunması gerekmekte.
Yani temelde H: SA, orijinal oyunda bulunan tüm detayları barındırmakta, yakın dövüş, menzilli dövüş, çeşitli kalkanlar ve kullanılabilir cihazlar... Fakat tüm bu orijinal fikirler ne yazık ki daha ufak ölçekli bir Halo yapımı için fazlasıyla yorucu olmuş gibi gözüktü bizlere. Yapımın açık ara en büyük sorunu, dokunmatik ekran ile alakalı. Her an istenildiği yere gidemeyen nişangahın yanı sıra, ara birimim dağıtımı da dokunmatik ekran için birazcık sorunlu duruyor. Sorunların daha da büyüğü ise oyun içerisinde düzenli olarak koşup ateş etmekten ileriye gidemiyor oluşumuz...
Tek kişilik senaryo ile sınırlı
Biz ilerlemediğimiz sürelerdeyse, düşmanın bize saldırdığı, o bilindik savunma görevleri söz konusu. Fakat bu sefer de Halo dünyasının sahip olduğu o sonu gelmez sandbox alan sistemi tamamen ortadan kayboluyor. Dokunmatik ekranı bir kenara bırakıp, klavye ve fare kombinasyonuna geçtiğimiz zamansa, ki bunu ayarlar menüsünden tek bir dokunuşla gerçekleştirebiliyoruz, çok daha rahat oynanan bir oyuna ulaştığımız gibi, aynı zamanda da H: SA'nın hızına yetişebilir hale geliyoruz. Diğer taraftan oyun içerisinde birbirinden farklı 25 adet harita bulunuyor olması, onu mobil oyunlar arasında çok iyi bir yere getiriyor. Her bölümün tamamen farklı tasarlanması ve bölüm içlerinde farklı görevler olmasıysa cabası.
Halo: SA'nın bir diğer artısı da yapay zeka. Tanklar değil belki ama düşman piyadeleri o kadar güzel hareket ediyorlar ki görmeniz gerekmekte. Bir yandan kaçan, diğer yandan ateş eden düşman birimleri, özellikle etrafı engellerle çevrili haritalarda büyük oranda canınızı sıkacak...
Oyunun bize göre en büyük eksiği ise sahip olduğu detaylı mobil oyun içeriğinin yanında, hiçbir şekilde multiplayer desteği bulunmuyor olması. Sadece tek kişilik senaryo ile sınırlı kalmış olan yapım, "En azından kaliteli senaryosu olsaydı" dedirttiriyor. Yani mobil olarak detaylı ve aksiyon dolu bir yapım arıyorsanız, H: SA muhteşem bir seçenek olabilir ama dokunmatik ekran sorunlarını ve bir noktadan sora sığlaşan oyun yapısını görmezden gelebilirseniz...