"Güvenli mesajlaşma uygulaması" günümüzde genellikle uçtan uca şifreleme sunan uygulamalar için kullanılan bir terim. Bu tür mesajlaşma uygulamaları, "uçtan uca şifreleme" sayesinde yazdıklarınızın şifrelenerek yalnızca karşıdaki kişi tarafından okunmasını sağlıyor.
Örneğin popüler uygulama WhatsApp, uçtan uca şifrelemeyi kullanıyor, ancak bu tamamen güvende olduğunuz anlamına gelmeyebilir. Uygulama, "meta verisi" denilen, kiminle konuştuğunuz, mesajları ne zaman gönderdiğiniz gibi bilgileri takip edebiliyor. Bu noktada uygulamanın sahibine (Facebook!) güvenmeniz gerekiyor.
Güvenli mesajlaşma uygulamaları, bizi kaçırmamak için genellikle reklamları gözümüzün içine sokmuyorlar hatta hiç reklam göstermiyorlar. Peki, durduklar yerde, bizi izlemeden (ya da biraz izleyerek), nasıl para kazanıyorlar? Aşağıda farklı uygulamaların para kazanma modellerini açıkladık.
Signal
Özgür ve açık kaynaklı bir hizmet olan Signal'in ticari bir geliri yok. Dolayısıyla Signal, ayakta kalabilmek için bağışlara dayanıyor. Gizliliğe önem veren kişiler ve kurumlardan gelen bağışların bazen hiç de küçük olmadığı biliniyor.
Örneğin WhatsApp Facebook tarafından satın alındığında, WhatsApp'ın kurucularından Brian Actor şirketi terk etmiş ve Signal Vakfı'na hemen 50 milyon dolar bağışta bulunmuştu.
Wire
Uçtan uca şifreleme ile sesli görüşmelere, videolu görüşmelere, mesajlaşmaya ve dosya paylaşımına izin veren Wire, açık kaynaklı bir platform. Wire'ın ücretsiz üyelik seçeneğinin yanında Pro ve Enterprise olmak üzere iki ücretli seçeneği bulunuyor. Veri merkezi Avrupa'da bulunan Wire, 2019'da risk sermayedarı Morpheus Ventures'tan 8,2 milyon dolar yatırım almıştı.
Wire'ın holding firmasını Lüksemburg'tan ABD'ye taşıması, endişelere yol açmış, bu durum Edward Snowden'ın da ilgisini çekmişti. Snowden'a göre perde arkasında olup bitenleri araştırmanızda fayda var.
Telegram
Dünyanın en popüler ücretsiz güvenli mesajlaşma uygulamalarından biri olan Telegram'ın aylık 400 milyon kullanıcısı var. Telegram, güvenli mesajlaşma uygulaması olarak tanıtılsa da, istemci ve sunucu kodlarıyla ilgili bazı gizlilik endişeleri var.
Telegram'ın dış kaynaklardan bağış almadığı ve sahibi Pavel Durov'un fon yardımıyla işletildiği biliniyor. Telegram, 2019'da bir "ilk madeni para teklifi" (ICO) düzenledi ancak ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), araya girmişti. SEC 2020'de Telegram'a 18 milyon dolar ceza keserek, yatırımları yatırımcılara geri ödemesini emretti. Geri ödeme süreci, şu sıralar devam ediyor.
WhatsApp'ın sahibi, gizlilik konusunda tam anlamıyla bir kabus olan Facebook olduğundan endişeler haksız değil. Bununla birlikte, en azından şimdilik bu kabusun WhatsApp'ı kapsamadığına inanılıyor.
Facebook, WhatsApp kullanıcılarını kaçırmadan platform üzerinden para kazanmanın yollarını aramaya devam ediyor. Firma, yazdıklarınız ve konuştuklarınız şifreli olsa da, konum bilginizi ve meta verilerini toplayabiliyor. Bunların yardımıyla gelecekte size özel reklamların gösterilme ihtimali var. WhatsApp, göründüğü kadarıyla şu an Facebook'un geniş para kaynaklarından faydalanarak ayakta kalıyor.