Şahin Ekşioğlu
Dubai'de düzenlenen teknoloji fuarı Gitex'in bu seneki yıldızı, güvenlik yazılımı üreticisi Kaspersky oldu.
Fuardaki ITU Telecom World etkinliğinin açılış konuşmasını yapan Eugene Kaspersky, siber güvenlik konusunda farklı senaryolar ortaya koydu. Bu senaryoların en kötüsünde tüm siber ağın çökebileceğini ve mektup yazmak için kağıt kalem kullanmak zorunda kalacağımızı, hatta bunu mum ışığında yapabileceğimizi belirtti. Kaspersky, bu en kötü durum senaryosu için "romantik günlere dönüş" tabirini kullansa da, pratikte durum o kadar kötü olmadan önce önlemler alabileceğimizi vurguladı ve artık en tehlikeli virüslerin (ve diğer zararlı yazılımların) heyecanlı liseli gençler tarafından değil, büyük ve güçlü hacker grupları, hactivistler ya da çeşitli hükümetlerin desteklediği karanlık kişiler tarafından dağıtıldığını söyledi. "Eğer Microsoft, Google ve Apple mevcut stratejilerini değiştirmezse, çoğu kullanıcı ve çoğu hacker Android'i tercih edecek" diyen Eugene Kaspersky, bu durumun Android ve Android kullanıcılarını ideal bir hedef haline getirdiğini belirtti.
Özellikle Stuxnet ve Gauss gibi devlet destekli olduğundan şüphelenilen zararlı yazılımları şu an için genellikle Symantec ve Kaspersky tespit edip analiz ederek duyurabiliyor. Bu tür 6 zararlıdan 2'sini Symantec, 4'ünü ise Kaspesky ilk defa belirledi. Eugene Kaspersky'ye bakılırsa, diğer antivirüs yazılımı üreticilerinin bu tür güçlü zararlı yazılımları tespit edip hızlı bir şekilde analiz ederek savaşacak kadar geniş kaynakları bulunmuyor.
Cepler akıllılar; peki güvenliler mi?
Kaspersky Lab için yapılan bir araştırmaya göre kullanıcıların %30'u şifrelerini akıllı telefonlar üzerinde saklarken, yine büyük bir çoğunluğu banka hesaplarına erişim ve çevrimiçi ödemeler gerçekleştirmek gibi önem arz eden işlemleri tabletlerinden gerçekleştirmekte hiçbir sakınca görmüyor.
Değerli verilerini mobil cihazlarında saklamayı tercih edenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Araştırma şirketi O+K Research tarafından Kaspersky Lab için yapılan bir araştırmaya göre, kullanıcıların %30'u, içinde sosyal ağ hesapları ve diğer çevrimiçi hizmetler için şifrelerin de bulunduğu gizli bilgilerini akıllı telefonlarında saklıyorlar. Dünya genelinde 11,000 kişinin katıldığı araştırma, akıllı telefon ve tablet kullanımındaki diğer trendlere de vurgu yapıyor.
Her 5 kişiden birinin hassas şifreleri ceplerinde
Bilindiği üzere akıllı telefonların standart özellikleri, depolanmış bilginin en yaygın biçimlerini içeriyor; adres defteri, SMS arşivleri, vs. Bunların dışında akıllı telefon kullanıcılarının %50'si, mobil cihazlarını, kişisel fotoğraflarını ve videolarını depolamak için de kullandıklarını açıklıyor. Şaşırtıcı olan ise, katılımcıların %21'inin kredi kartı numaraları ya da banka hesabı erişim detayları gibi hassas bilgileri de akıllı telefonlarının hafızalarında saklıyor olması. Tablet bilgisayarlar söz konusu olduğunda bu oran daha da yükselerek, %28'e ulaşıyor. Bu sonuç aynı zamanda, kullanıcıların tablet bilgisayarları, akıllı telefonlarından farklı olarak klasik bir bilgisayar mantığıyla kullandıklarını da ortaya seriyor.
Daha çok oyun oynuyor, daha az kitap okuyoruz
Aynı araştırma, mobil cihazların hangi diğer amaçlarla kullanıldığını gösteren rakamları da içeriyor. Mesela iPad kullanıcılarının %52' si ve diğer tablet kullanıcılarının %51'i, cihazlarına çevrimiçi oynanabilen oyunlar yüklemeyi tercih ediyor. Modern akıllı telefon kullanıcılarının da telefonlarından oyun yükleme yüzdesi neredeyse aynı. Ancak söz konusu BlackBerry kullanıcıları olduğunda kural bozuluyor. BlackBerry kullanıcılarının sadece %34' ü telefonlarını oyun oynamak için kullanıyor.
Ne yazık ki tablet kullanıcıları kitap okumak konusunda oyun oynamak kadar ısrarcı değiller. Ankete katılanların %47'si tabletlerinden kitap okuduklarını belirtiyor. Yine de oranın yüksek olması, tabletlerin elektronik kitaplar için son derece popüler bir depolama aracı olduğunu da gösteriyor.
Tabletlerinize ne kadar güveniyorsunuz?
Araştırma, çoğu kullanıcının, geleneksel bir masaüstü bilgisayarla tablet bilgisayar arasında büyük farklar görmediğini ortaya koyuyor. Kullanıcılar, banka hesaplarına erişim ve çevrimiçi ödemeler gerçekleştirmek gibi önem arz eden işlemleri, tabletlerinden gerçekleştirmekte hiçbir sakınca görmüyorlar. Bu nedenle Kaspersky Lab yetkilileri, tüm cihazların komple bir biçimde güvenliğini sağlamak konusunda tüketicileri uyarıyor. Bunun için en iyi çözümler arasında gösterilen Kaspersky ONE ve Kaspersky İnternet Güvenliği çözümleri, mobil ve masaüstü tüm popüler platformlara kurulabiliyor ve hangi cihazda depolanmış olursa olsun, verilerinizin bütünlüğü ve güvenliği ile ilgili endişe etmemenizi garanti ediyor.
Yoksa siz de şifresi 123456 olanlardan mısınız?
O+K Research tarafından Kaspersky Lab için yapılan araştırma, tüketicilerin mobil ve online şifreleriyle sanal hırsızların işlerini kolaylaştırdığını gözler önüne seriyor. Araştırmaya göre kullanıcıların %34'ü bilgilerini korumak için eski ve kolayca elde edilebilecek şifreleri tercih ederken, %12'si de şifreleri unutmamak için bir kağıda yazıp bilgisayarın yanına bırakıyor.
Şifre deyip geçmeyin! Kolayca elde edilebilecek bir şifre, kişisel fotoğraflarınızdan başlayıp kredi kartı bilgilerine kadar her türlü kişisel verinizin tehdit altında olması anlamına geliyor. Bu nedenle güvenli içerik ve tehdit yönetimi çözümlerinin lider geliştiricisi Kaspersky Lab, tüketicilere mobil ve online servislere erişmek için karmaşık şifrelerin kullanılmasını öneriyor. Hatta farklı servisler için aynı şifreyi kullanmamak da önemli. Tek ve basit bir şifre kullananların sadece önemli bilgileri değil, aynı zamanda sosyal ağ sitelerindeki hesapları üzerinden "online" prestijleri de tehdit altında.
O+K Research tarafından Kaspersky Lab için dünya çapında 25 ülkede gerçekleştirdiği araştırma ise kullanıcıların bu tehdidin farkında olmadığını ortaya seriyor. Çünkü araştırma sonuçlarına göre, katılımcıların %34'ü eski ve kolayca elde edilebilecek şifreleri tercih ettiğinden tehditlere karşı tamamen korumasız duruma düşüyor.
Doğum tarihi çok popüler
Araştırmaya göre, özel teknikler kullanılmadan kolayca saldırılara uğrayabilecek güvenli olmayan şifre kullanımı oldukça yaygın. Örnek olarak doğum tarihi (%17), göbek adı (%10) ya da evcil hayvan ismi (%9) verilebilir. Bunlar gibi bilgiler sadece yakın arkadaşlar ve akrabalarınız tarafından bilinmeyebilir. Araştırmaya katılan diğer katılımcıların %8'i '123456' gibi basit kombinasyonlar kullanırken, %5'i şifre olarak "şifre" kelimesini tercih ediyor. Bu tarz bir "koruma", kolay tahmin edilen kelimelere dayalı diğer şifreler gibi kolayca ortaya çıkarılıyor.
Şifre depomama en iyi korumayı sağlıyor
Kaspersky Lab yetkilileri ayrıca tüketicileri şifrelerini nerede sakladıklarına da dikkat etmeleri gerektiği konusunda uyarıyor. Kullanıcıların çoğu (%71) ezberlemeyi tercih ediyor; aslına bakılırsa bu kötü bir yöntem değil. Ancak bu yöntem kullanıcıların kolay şifreler seçmelerine ya da birden fazla hesap için aynı şifreyi kullanmalarına yol açıyor. Kullanıcıların %46'sı ise hayati önem taşıyan şifrelerini en az bir kez unuttuklarını itiraf ediyor. Daha vahim olan sonuçlar ise şu şekilde sıralanıyor: %12'si şifrelerini bir kağıt parçasına yazıp bilgisayarlarının yanında bırakıyor. %23'ü ise şifreleri için defter tutuyor. Şifre depolama için tasarlanan özel programlar en iyi korumayı sağlamasına rağmen, katılımcıların sadece %7'si tarafından kullanılıyor. Mesela Kaspersky PURE 2.0 ürününe entegre edilmiş "Password Manager" (Şifre Yöneticisi), saldırılara karşı dayanıklı şifreler üretirken, kullanıcıların talebine göre otomatik olarak şifre girişi yapıyor. Sonuç olarak kullanıcılar, bu teknolojiyle güvenilir ve en önemlisi yetkisiz kullanımları engelleyen özgün şifrelere sahip oluyor.