Yeni keşfedilen ve Kleopatra 216 olarak adlandırılan bir asteroidi Dünya'nın en büyük teleskoplarından biri ile gözlemleyen astronomlar, bu asteroidin şeklinin bir kemiğe benzediğini belirledi. Bu şekil, onu Güneş Sistemi'ndeki en garip nesnelerden biri haline getiriyor. Gözlemler, asteroit oluşumu hakkındaki bilgilerimizin artmasını sağlayabilir.
Bilindiği üzere, kütle çekimi nedeniyle belli bir büyüklüğün üzerindeki tüm gök cisimleri küresel hale gelme eğilimli. İki tarafında şişkin bölgeler bulunan bir kemiğe benzer şekli ile Kleopatra asteroidi bu teorinin dışında kalıyor. Asteroit hakkındaki araştırmaların sonuçları Astronomy and Astrophysics dergisinde yayınlandı.
SETI Enstitüsü'nden Dr. Frank Marchis, "Kleopatra Güneş Sistemi'mizde benzersiz bir gök cismi olarak karşımıza çıkıyor" diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "Sıradışı nesneler keşfedip onları gözlemlediğimizde, ilginç bilimsel keşifler yapabiliyoruz. Kleopatra sistemi, bu özelliği ile bizim Güneş Sistemi hakkında daha fazla bilgi edinmemizi sağlayabilir."
Marchis'in Kleopatra'yı sistem olarak tanımlaması, beraberinde iki de uydusunun olmalı nedeniyle. Astronomlar bu uyduları Kleopatra'nın iki çocuğunun isimleri ile adlandırdı: AlexHelios ve CleoSelene.
Kleopatra asteroit kuşağında yer alıyor ve Dünya'ya onu detaylı olarak incelememize izin verecek kadar yaklaşmıyor. 2027'de devreye girecek olan ELT teleskobu sayesinde bu sıra dışı gökcismini daha ayrıntılı olarak inceleyebileceğiz. Asteroit standartlarına göre oldukça büyük olan Kleopatra'nın uzunluğu yaklaşık 270 kilometre. Marchis, asteroidin çevresindeki uydularının Kleopatra'dan kopan parçalar olduğuna inanıyor.