Şirketlerin yaptıkları patent başvuruları her zaman son ürün olarak karşımıza çıkmasa da, ne tür teknolojiler üzerinde çalıştıklarına dair oldukça iyi bir fikir verebiliyor. Ford’un Amerika Birleşik Devletleri Patent ve Marka Ofisi’ne (USPTO) yaptığı son başvuru da, gerçek olsun veya olmasın, son derece ilginç bir fikre dayanıyor. Fikir, aracın içine ve dışına çok sayıda gerçekçi görüntü yansıtabilecek, oldukça gelişmiş bir holografik teknoloji üzerinde şekilleniyor.
Patent başvurusu, bu tür teknolojiler için gerçek kullanım durumları hakkında pek bir detay vermese de, genel fikrin “taşınabilir ve etkileşimli hologramları aracın içine ve dışına yansıtmak” için bir sistem ve yöntem yaratmak olduğunu gösteriyor. Bu fikirlere eşlik eden çizimler, park halindeki bir Ford’un etrafında dolaşan güvenlik görevlilerini gösterirken, başka bir görüntüde sanal bekçi köpekleri gibi gözüken çizimlere işaret eden genç bir çocuk görülüyor.
Sistem, aracın dışında önceden kaydedilmiş 2D animasyonları, herhangi bir fark edilir bozulma olmadan görüntüleyebilen entegre holografik kamera modülleri (IHCM'ler) kullanıyor. Olası görüntü listesinin içerisinde mumlar, çiçekler, ışıklar, robotlar, ekipmanlar, hayvanlar, kuşlar, çizgi film karakterleri ve yaratıcı veya gerçekçi olmayan içerikler yer alıyor.
Ayrıca bu sistem sadece aracın dışında değil, içinde de kullanılabilecek ve sürücülerin ve yolcuların üç boyutlu görüntüler ve kullanıcı arayüzleriyle etkileşime girmesi mümkün olacak. Bu konuda verilen örneklerin arasında, sürücü bir restorana yaklaşırken veya araçtan inerken holografik kamera modülleri tarafından gösterilebilecek bir yiyecek menüsü yer alıyor.
Hatta Ford’un verdiği daha çılgınca bir örnekte, sistemin bir “büyük kutup ayısı” hologramı oluşturabileceğini ve bunun aracı sürüyor olarak yansıtılabileceğini söyleyerek, “ayının gövdesinin bir kısmı aracın içinde ve bir ayı başı aracın dışında olabilir (örneğin, aracın üst kısmından dışarı doğru çıkıntı yapabilir)” yazıyor.