Facebook, toplum üzerindeki siyasal etkisini nötr hale getirmeye çalışırken, hiç de istemediği sonuçlara sebep oldu. Şirket geçtiğimiz Pazartesi günü sosyal medyanın demokratik topluluklar için sonu gelmeyen problemler kaynağı olabildiğini kabul etmişti. Özellikle ABD 2016 başkan seçimlerinde seçimin sonuçlarını olumsuz olarak etkilemekle suçlandıktan Facebook, kendini siyasi tartışmaların ortasında buldu.
Facebook sivil katılım ürün yöneticisi Samidh Chakrabarti konuyla ilgili şunları söyledi: "2016'da Facebook olarak platformumuzu kötüye kullanan aktörleri farketmekte çok gecikmiştik."
Chakrabarti bu konuda dış kaynaklı yalan haber sitelerini suçladığını ve onların politik provokasyon, eşit olmayan katılım ve eko odaları yaratmakla sorumlu olduğunu söylüyor.
Dünya çapında 2 milyar kullanıcısı olan Facebook, kendi platformu üzerinde gerçekleşen paylaşım ve gönderilerin devasa sosyal etkilere sebep olduğunun farkına varmaya başladı. Bu sürecin Facebook için kolay olduğunu söylemek haksızlık olur. Donald Trump'ın seçimleri kazanması ardından Facebook CEO'su Mark Zuckerberg'in, sahte haber sitelerinin seçim sonuçlarını etkilediği iddasının "çılgınca" olduğunu söylemesi akıllara geliyor.
Şimdi Harvard Hukuk Fakültesi'nden Prof. Cass R. Sunstein, Facebook'un "Zor Sorular" serisinde sosyal medyanın demokrasi için en iyi ihtimalle bir problem, en kötü ihtimalle de tehlikeli olduğunu söyledi.