Bilgi güvenliği alanının gurusu, Kaspersky Lab CEO'su Eugene Kaspersky, Bilişim Zirvesi'nde yaptığı sunumda, sadece bireylerin değil, aynı zamanda ülkelerin stratejik kurumlarının da siber tehdit altında olduğuna dikkat çekti. Eugene Kaspersky, 5 Ekim 2010'da, Lütfi Kırdar Kongre Salonu'nda tam gün süren "Kaspersky Lab IT Security Day" etkinliği kapsamında gerçekleştirdiği "Dijital Güvenliğin Geleceği: Kaspersky Vizyonu" başlıklı sunumunda, siber suçluların (hacker) gelecekte adi suçlularla işbirliği içerisinde olacağını söyledi.
Eugene Kaspersky konuşmasında yeni bir dünyaya girdiğimizin ve bu dünyanın tamamen dijital olduğunun altını çizdi. "Bu kadar dijital bir hale gelen dünyada eğlenceden müziğe bilgiden mahremiyete kadar her şey birbirine bağlı. Bu dünya günümüzde saldırı altında ve internetsiz bir hayat düşünülemiyor. Bireyler, devletler, kurumlar, küresel ekonomiler tehlike altında. Siber saldırılar zamanla kendi içerisinde evrim geçirdi. İlk başlarda siber magandalar vardı, sonra siber suçlular ortaya çıktı ve şimdi de karşımızda siber savaşçılar var".
Çevrimiçi Suçun 6 Tanımı
Eugene Kaspersky çevrimiçi saldırıları altı başlık altında topladı. Öncelikle, çevrimiçi saldırıların küreselleştiğine dikkat çeken Kasperky, artık siber suçluların sınır tanımadığını ifade etti.
Kaspersky: " İkincisi, çevrimiçi suç çok etkili bir hale geldi. Tek bir kötü niyetli yazılım milyonlarca bilgisayarı etkileyebilecek durumda. Örneğin, KIDO kötü niyetli yazılımı 10 milyon bilgisayarı etkiledi. Üçüncü olarak, çevrimiçi suçlar oldukça organize hale geldi. Çünkü farklı siber suçlular birbirinden farklı faaliyetlerden sorumlu. Artık bir endüstrinin parçasıymış gibi davranıyorlar. Ayrıca, çevrimiçi suç çok karlı bir iş haline geldi. Siber suçlulara gerçekleştirdikleri yasa dışı faaliyetlerden milyonlarca dolar kazanma fırsatı veriyor. Bunun yanı sıra, çevrimiçi suçların işlenmesi de kolaylaştı. Hedeflerindeki kişiyle doğrudan temasa geçmeden sadece bir yazılımla çok büyük kar elde ediyorlar. Son olarak, çevrimiçi suç gerçekleştirmek az risk taşıyor. Çünkü bireyleri ve kurumları bu tehlikelere karşı koruyan herhangi bir caydırıcı güç veya siber polis yok".
Ne yapılmalı?
Son zamanlarda gerçekleşmiş teknoloji facialarını da örnek gösteren Eugene Kaspersky bu konuda şu bilgiyi verdi: "2003'de Amerika'da yaşanan elektrik kesintisi, 2008'deki Spainair'in 5022 sefer no'lu uçağının kazası ve çok yakın zamanda yaşanan milli kurumları hedef alan Stuxnet solucanı tehlikenin bir göstergesi."
Ülkelerin endüstriyel IT sistemlerinin kontrolüne önem vermesi gerektiğinin altını çizen Eugene Kaspersky sözlerini şöyle noktaladı: "Bu tehlikelere karşı kullanılabilecek iki sistem bulunuyor. Birincisi, uluslararası siber suçlu soruştuma kurumu oluşturulmalı. Bu soruşturma ajansı ya da İnternet interpolü olabilir. İkincisi, dijital pasaportlar oluşturulsun ki, devletler dijital dünyada insanların izlerini takip edebilsin."
Basın bülteninden derlenmiştir