Dijital okuyucular ile beraber fiziksel kitaplara olan ilgi giderek azalıyor olsa da, halen fiziksel kitapları tercih edenlerimiz bulunuyor. Bir araştırmaya göre, eski kitapların kokusunun, beğenilmelerinde bir rol oynuyor olması muhtemel gözüküyor.
Eski kitapların kokusu hikayelerde ve şiirlerde kendine yer buluyor. Ayrıca bir cildin durumunu belirlemeye yardımcı olmak için de kullanılıyor. Eski kitaplara koku veren uçucu organik bileşikler, hasarlı olmamasına rağmen ekstra koruma çabalarına ihtiyaç duyanları tanımlamak için örneklenebilir. University College London'dan Profesör Matija Strlič çok ilgi görmeyen bu alandaki lider isim ve konu hakkındaki makalelerin büyük çoğunluğunun yazarı.
Strlič ve ortak yazarlar, “Material Degradomics” adlı çalışmalarında kağıt üzerindeki mürekkepteki ve lignindeki reçinenin zamanla parçalanmasıyla üretilen bir dizi uçucu bileşik tanımladı. Çalışma, kağıdın, sirke içinde temel bileşen olan asetik asit ürettiğini belirtiyor.
Strlič, daha sonraki bir makalede, belirli kokuların kültürel miras olarak kabul edilebileceğini ve tarihi kağıt kokusunu bir vaka çalışması olarak kullandığını önerdi. Belki de bu yüzden, Strlič'in kitaplardan bahsederken, şarap veya kahve çeşitlerini anlatır gibi bir dil kullanması pek şaşırtıcı değil.
Strlič'in bahsettiği tüm bileşenlerin ortak noktası ise, değişen konsantrasyonlardaki etkileşiminin, bir veya iki molekülün egemen olduğu daha yaygın kokulardan çok daha ince bir koku üretiyor olmaları.
Compound Chemistry, eski kitaplarda yaygın olarak bulunan altı molekül bildiriyor (asetik asit bunların arasında değil) ve ne kadar fazla varyasyon olabileceğini gösteriyor. Bu bileşiklerin arasında, tadına yardımcı olduğu baharata atıfta bulunarak adlandırılan Vanilini ve badem kokusunu veren benzaldehiti içeriyor.
Bu bileşiklerden biri olan tolüen, genellikle boya inceltici ve kalıcı belirteçlerde baskın koku olarak son derece tatsız olarak kabul edilmesine rağmen, bibliyofillere tanıdık gelebilecek bir şekilde, öforik özelliklere sahip bir inhalan olarak da kullanılıyor.
Toluenin, aşırı kullanımının birçok ciddi yan etkisi olsa da, şu ana kadar kimsenin eski kitaplarla uzun zaman geçirmekten kaynaklı aşırı doza maruz kaldığı bildirilmedi.
Yeni kitaplar, kısmen bileşenleri daha az bozulmuş olduğu için, kısmen de geçtiğimiz yüzyıl boyunca daha düşük lignin içerikli kağıt kullanmamızdan dolayı aynı kokuya sahip değil. Bir kitabın sahip olduğu bileşenler (ve koku), ne zaman yazıldığına ve hangi bileşenler kullanıldığına göre değişiklik gösterir.
Bahsedilen makaleler ACS Sensörs, Analytical Chemistry ve Heritage Science üzerinde yayınlandı.